1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlerinde ifade edilen rakamlar herkesi korkutuyor. Dünyada her yıl yaklaşık 4 milyon insan AIDS nedeniyle hayatını kaybediyor. Elde edilen son verilere göre dünyada HIV virüsü taşıyanların sayısı 50 milyona yaklaşıyor. Dünya çapında sürdürülen yoğun bilinçlendirme kampanyalarına rağmen her gün AIDS’e yakalananların sayısı hızla artıyor.
SEKS VE KAN YOLUYLA BULAŞIYOR!
AIDS vücudun bağışıklık sistemini çökerten, kanla ve cinsel yolla bulaşan bulaşıcı bir hastalıktır. AIDS hastalığına yakalanmanın tek yolu HIV olarak adlandırılan virüsün bulaşmasıdır. Bu virüsün bulaşması için de yaygın olan iki yol vardır, virüs taşıyıcısı ya da AIDS hastası biriyle vajinal, anal ya da oral yoldan cinsel ilişkide bulunmak ve virüs taşıyıcısı ya da AIDS hastası biriyle aynı enjektör iğnesini kullanmak. Yaygın olan bu yolların dışında virüs taşıyıcısı kadının hamile kalıp doğum sırasında veya emzirme sırasında sütüyle bebeğine bulaştırması, virüs taşıyan kanın sağlam bir kişiye verilmesiyle veya kandan üretilen bazı ürünlerin kullanılmasıyla da bulaşmalar görülmüştür. Ancak HIV virüsü nezle grip gibi aksırık ya da öksürükle bulaşmaz. İş yerinizde, evinizde ya da toplu yerlerde bir arada bulunmakla bulaşmaz. Yıkanmadan bile olsa aynı giysileri giymekle, telefon ahizesiyle, aynı tuvaleti kullanmakla, bardak, çatal, kaşıkla geçmez. Sivrisinek ısırması da risk değildir. Aynı şekilde bit, pire gibi haşerelerle de bulaşmaz. Sosyal öpüşmeler de tehlike değildir.
AIDS SADECE EŞCİNSELLERİN HASTALIĞI DEĞİL!
Çoğu kişi AIDS’e neden olan HIV virüsünün hayat kadınlarında, uyuşturucu kullananlarda, eşcinsellerde bulunduğunu ve kendisine bulaşmayacağını sanıyor. Çaresi ve kesin tedavisi olmayan AIDS sadece eşcinsellerin hastalığı değildir. AIDS belirli bir sosyal grubun hastalığı değildir. HIV virüsü cins, ırk, renk, din, yaş farkı gözetmeden herkese bulaşabilir. Birçok kişi korunmasız cinsel ilişkiden üç ay sonra Anti HIV Testi yaptırmak zorunda olmasına rağmen, AIDS’in sadece eşcinsellerin hastalığı olduğunu düşündüğü için test yaptırmak istemiyorlar, bu durum HIV virüsünün bulaşmasını yaygınlaştırıyor. Bunun sebebi eğitimsizliktir..
AIDS’İ ÖNLEMEK İÇİN CİNSEL EĞİTİM VE ZİNA YAPMAMAK ŞART!
Cinsel ilişki en önemli bulaşma yolu olduğu için cinsel ilişkide mutlaka koruyucu kılıf (kondom,
prezervatif, kaput) kullanılması gerekiyor. Korunmak için tek eşli yaşam sürmek, zina yapmamak, evlilik dışı ilişkilerde mutlaka prezervatif kullanmak, kontrolsüz kan nakline ve kan bulaşmış aletlerin kullanılmasına izin verilmemek, kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne ve cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme aletleri, akupunktur iğneleri, jilet ve makası kesinlikle kullanılmamak gerekir. Ancak AIDS’i önleyen en önemli şey cinsel konularda bilgili olmaktır. AIDS ile mücadelenin temelini koruyucu önlemler oluşturmaktadır. AIDS'e karşı toplumun korunması ve enfekte kişilere sosyal destek sağlanması yönünde halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED)’in kurulurken kamuoyuna duyurduğu ve bizimde desteklediğimiz deklarasyonunda yer aldığı gibi, anaokulundan başlayarak Cinsel Eğitim, Ergenlik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri, Evlilik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri ve Evlilik Öncesi Anne, Baba ve Eş Eğitimleri yasal olarak şart olmalıdır, cinsel sağlık bilimine üniversitelerimizde Seksoloji Ana Bilim Dalı adı altında ayrı bir bilim dalı olarak yer verilmelidir ve cinsel sağlık bilimi için multi-disipliner bir yaklaşım şart olmalıdır.
Bağırsak sağlığı, genel sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve mikrobiyom dengesi bu sağlığın önemli…
Aşkın derin cinsel bilgeliği, cinselliğin sadece fiziksel bir eylem olmadığını, duygusal, ruhsal ve enerjisel boyutlarının…
Anti-enflamatuar diyet, vücuttaki kronik enflamasyonu azaltmayı amaçlayan beslenme yaklaşımıdır. Kronik enflamasyon, cinsel işlev bozuklukları, kalp…
“Nutrasötikler”, besin ve ilaç karışımı olan, besleyici ve sağlık yararları sağlayan ürünlerdir. Bu ürünler, yaşlanma…
“Andulasyon terapisi”, “biyomekanik vibrasyon” ve “infraruj (kızılötesi) ışınları” birleştirerek vücudun çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmeyi…
Alkali diyet, vücudun pH dengesini alkalinize etmeyi amaçlayan bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, asidik yiyeceklerin…