Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından pilot uygulama olarak 4 ilde başlatılmış bulunan Aile Sosyal Destek Programı Projesinin (ASDEP) Türkiye genelinde uygulanması amacıyla, başlangıçta 1500 kişi olmak üzere, toplam 7 bin kişiye yakın personel alımı yapılarak gerekli kadroların oluşturulacağı açıklandı. Bakanlık henüz bu kadrolarla ilgili ayrıntıları açıklamamış olmakla birlikte, bu konuda doğru adımların atılması için görüş bildirme ihtiyacı doğmuştur. Çünkü toplumdaki herkesi doğrudan ilgilendiren ve etkileyecek olan böylesi kapsamlı ve önemli bir projenin uygulama hataları yüzünden başarısızlıkla sonuçlanması büyük bir kayıp olacaktır.
AB FONLARI İLE KALİTELİ HİZMET SATIN ALINMALIDIR…
ASDEP kapsamında yürütülmesi planlanan sosyal, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuk gelişimi ve aile bilimleri hizmetlerinin devlet tarafından finanse edilmesi önemli ve gereklidir ancak bu hizmetlerin kamu personeli tarafından yerine getirilmesi doğru ve işlevsel değildir. Bu kadroların oluşturulması, sadece istihdam sağlamak amacına hizmet edecek ama projeyle hedeflenmesi gereken asıl amaç olan ailelere ve bireylere psikoterapi, psikolojik danışmanlık ve psikolojik destek hizmeti verilmesi konusunda nitelik ve kalite sorunlarına yol açacaktır. Rekabetin olmadığı yerde, hizmet kalitesinin düşük olduğu bilinen bir gerçektir. Psikolojik destek alanında devlette “aile danışmanı” kadrosu açmak bürokrasiyi ağırlaştırmaktan öteye geçmeyecektir. En doğrusu, bu hizmetin "hizmet satın alma" yoluyla özel sektörden sağlanması olacaktır. Üstelik bu hizmetin özel sektörden satın alınması için kullanılacak çok sayıda AB fonundan yararlanma imkanı bulunmaktadır. Böylece kamuda istihdam edilecek kadrolara ayrılacak bütçe yerine, hizmetin AB fonları kullanılarak özel sektörden satın alınması devletin ASDEP projesi için kullanacağı maddi kaynakları, ihtiyaç olan başka alanlara kaydırmasına olanak vererek maddi kazanç da sağlayacaktır. Dünyada “devlet memuru aile danışmanı” örneği var mıdır, varsa da ne kadar işlevseldir? Kaldı ki her şeyin özelleştirilmiş olduğu ve özelleştirilmeye devam edildiği ülkemizde, kesinlikle özel olması gereken psikolojik destek hizmetlerinin devletleştirilmesi kabul edilemez bir uygulamadır., psikolojik destek hizmeti vermenin doğasına ve etik kurallarına aykırıdır.
SAĞLIKLI NESİLLER SAĞLIKLI AİLELERDE YETİŞİR
Aile danışmanlığı toplumsal refahın ve huzurun sağlanması açısından büyük bir öneme sahiptir. Çünkü toplumları oluşturan aileler sağlıklı olmazsa toplumların sağlıklı olması beklenemez. Aile danışmanlığı hizmeti, "eğitimli ve sertifikalı" ruh sağlığı uzmanları tarafından verilmesi gereken bilimsel bir hizmettir. Bu çok özel hizmet kapsamında aile içi iletişim sorunları, aile içi şiddet, eşler arasında duygusal ve cinsel sorunlar, üvey ebeveyn sorunları, boşanma süreci sorunları, boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri gibi ailede yaşanabilecek tüm psikolojik sorunlarla ilgili psikolojik destek hizmetleri sunulur. Aile danışmanlığı, sağlıklı ailelerde sağlıklı nesiller yetişmesi için verilmesi gereken bir hizmettir. Aile danışmanlığı sayesinde toplumsal yapının bozulmasına yol açan ve temelleri ailede yatan sorunların önlenmesi mümkün olur. Bu nedenle aile danışmanlığı hizmetlerinin yaygınlaşması büyük önem taşımaktadır. Ancak bu konudaki en büyük engel, özel aile danışma merkezi açma yönetmeliğinin (Gerçek Kişiler Ve Özel Hukuk Tüzel Kişileri İle Kamu Kurum Ve Kuruluşlarınca Açılacak Aile Danışma Merkezleri Yönetmeliği) merkez açmayı zorlaştırmasıdır. Bu yönetmeliğin, toplumsal huzur ve refaha büyük katkıları olan aile danışma merkezlerinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasını sağlayacak şekilde hantallıktan kurtarılarak yeniden düzenlenmesi büyük bir gerekliliktir.