Masterson, gerçek kendiliği kusurlu olan birisi için aşk ilişkilerinin korkutucu olabileceğini savunur. Bu durumda kaçınılmaz olarak borderline ve narsisistik yapıdaki kişiler sağlıklı aşk ve sevgi ilişkilerine giremezler veya kavgasız devam ettiremezler. Sevgiye dayanan bir ilişki, sağlıklı insanın kendisi hakkındaki en derin, en gerçek ve en doğru şeyleri ortaya koyduğu bir ilişki biçimidir.
Sevgi, iki insanın yakın ve devamlı bir ilişki sürecinde birbirlerinin gerçek kendiliklerine duygu ve bilgilerini sunabilme becerisi olarak tanımlanabilir. Bu nedenle bir ötekini sürekli ve karşılıklı olarak tatmin edici bir ilişki içinde sevebilmek için gerçek kendiliğin ortaya çıkması hayati önem taşır.
Masterson, sevilen kişiyi iyi ve kötü özellikleriyle birlikte algılayabilmek için;
—yalnız kalabilme ve bir başkasına sahte olmayan bir ilgi gösterebilme kapasitesi,
—anksiyete ve depresyonu tolere edebilme,
—yutulma ve terk edilme korkusu olmadan kendini bir başkasına duygusal olarak adayabilme kapasitesinin gerekli olduğuna inanır.
Borderline yapıdaki bir kişi kalıcı bir ilişkiyi sürdüremez, çünkü sevgilisini bir yandan ödüllendirici ve tatmin edici, diğer yandan geriye çekilen ve hayal kırıklığına uğratan olarak bilinçdışı olarak iki yönlü görme eğilimindedir. Yani karşısındakini hataları ve meziyetleri aynı anda barındıran birisi olarak göremez. Hatta sevgilisinden mahrum edilmiş duygusunu yaşayan borderline yapıdaki bir kişi, terk edilme, sevgilisinin gerçekten yok olduğu veya bir daha gelmeyeceği korkularını yaşayabilir. Tersine, yaşadığı ilişkinin gerçekten bittiği durumlarda ise, kaybın veya ayrılığın yasını sağlıklı bir şekilde yaşayamaz ve arkasını dönüp gidemez. Çünkü bilinçdışında bir çocuk olarak hiçbir zaman tam olarak anneden ayrılamamış yani kayıp yaşamamış ve bir kaybın yasını tutma ve iyileşme becerisini hiçbir zaman geliştirememiştir.
Uzak durmayı bir savunma mekanizması olarak kullanan borderline yapıdaki kişi, ilişki kurmanın imkânsız olmasa da zor olduğu kişilik özelliklerinin bulunduğu birisini yani narsisistik bir kişiyi partner olarak seçer.
Narsisistik kişi genellikle; soğuktur, bencildir, çok meşguldür ve borderline yapıdaki kişinin uzakta kalma davranışına imkân tanıyan bir kişidir. Kaçınılmaz olarak borderline ve narsisistik kişiler sağlıklı ilişkilere giremezler ve devam ettiremezler. Çünkü borderline yapıdaki kişiler sevdikleri kişiyi iyi ve kötü özellikle birlikte algılayabilme, yalnız kalabilme ve bir başkasına sahte olmayan bir ilgi gösterebilme kapasitesine sahip değildirler. Ayrıca bunaltı, sıkıntı ve depresyonu tolere edebilme, yutulma ve terk edilme korkusu olmadan kendini bir başkasına duygusal olarak adayabilme kapasiteleri de yoktur. Çünkü borderline yapıdaki kişi aşkı, âşık olmayı, sağlıklı ve sevgi dolu bir ilişki kurmayı birbirine karıştırabilir.
Aşırı bağlanma borderline yapıdaki kişinin ilişkilerinde hemen başlangıçta kendini gösteren bir davranıştır. Kişi yeni sevgilisiyle aşırı bir şekilde uğraşır onun her kelimesi, mimik veya jestlerine karşı hassastır. Özel ve devamlı bir ilgi bekler ve bu ilgisi karşılıksız kalırsa duygusu öfkeye döner. Bu yoğun ilişkisi gerçek veya hayali herhangi bir sebeple kesintiye uğrarsa yoğun bir anksiyete duyar. Borderline yapıdaki bir kadın genellikle sevgilisinin niçin aramadığı veya gelmediği konusunda takıntılı bir endişe duyar.
Aşk bir başkasının gerçek kendiliğini sıcak, duygusal bir biçimde, şart koşmadan tanımak ve eşin iyiliğini kendi iyiliği kadar gözetecek şekilde ilişkiyi kuvvetlendiren cinsel arzunun tadına varmaktır.
Âşık olmak bir diğerinin gerçek kendiliğini sevmek, tasdik etmek ve desteklemek, diğerini gerçek kendiliğini canlandırması, dışa vurması ve geliştirmesi için cesaretlendirmeye çalışmaktır.
Sağlıklı ve sevgi dolu bir ilişki kurabilmek için, kendiliğin yalnızlık ve izolasyonla baş edebilme yeteneğine sahip olması gerekir. Bir kadına aşık olan narsisistik bir erkek, kadın “onun” olduktan sonra kadında bulunmayan, kendisinin ona yüklediği niteliklerden dolayı kadına hayran olabilir hatta mecazi olarak ona tapabilir. Kadın artık sadece onun bir parçası olduğu için gözünde olağanüstü niteliklerin sahibi olabilir. Ama sevgisine karşılık vermeyen borderline yapıdaki bir kadına âşık olan narsisistik kişi, karşısındakinin kendisini sevmediğine inanmak istemeyecektir.
—“Ben onu bu denli severken, onun beni sevmeme şansı yok, mutlaka seviyor beni ama belli edemiyor” ya da
—“O beni sevmese, ben onu neden bu denli seveyim, deli miyim ben” diye düşünecektir. Sonra da borderline yapıdaki kişinin sevgisine karşılık vermemesini,
—“Beni sevdiğinin henüz farkında değil” veya
—“Beni test ediyor, sanırım beni denemek istiyor” gibi düşüncelerle aklileştirmeye çalışacaktır.
Borderline yapıdaki kadın ise,
—“Ya beni incitirse, ya beni yarı yolda bırakırsa” diye ilişkiye girmekten korkacaktır. Ancak narsisistik kişinin aşırı ilgisine ve çekiciliğine fazla dayanamayacak olan borderline yapıdaki kadın bir gün ilişki teklifine “evet” diyecektir. Sonrasında ise kâbus başlayacaktır.
—“Ya benimsin ya da kara toprağın” mantığı ile hastalıklı bir ilişki başlayacaktır.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…