Vücuda dışarıdan alınan ilaç veya hormon gibi bir takım maddelerin cinsel yaşam üzerinde uyarıcı tepkileri olmaktadır. Cinsel istek ve uyarıcı gücü arttırıcı olarak bilinen maddelerin çoğu hormon içeriklidir. Beyindeki belli merkezler üzerinde etki yaparlar.
Bazı ilaçlar ise doğrudan doğruya cinsel organları denetleyen sinirler üzerinde uyarıcı olurlar. Erkeklerin kullandığı bu ilaçların etkisi libido artışının yanı sıra cinsel organ üzerindeki kan akışını da hızlandırarak penisin daha uzun süre sertliğine yöneliktir. İçeriğinde erkeklik hormonu barındıranlar ise bu hormonun düşüklüğüne bağlı cinsel istek eksikliğini dengeler. Hormon düzeyi normal olan birine fazladan erkeklik hormonu yüklenirse cinsel isteği ve sertleşmesi artmaz. Aksine insanda hormon yapılanmasını düzenleyen sistemler, kanda normalden fazla hormon olduğu için üretimi engeller. İlaç kesilirse de hormon yetmezliği baş gösterir. Cinsel organları denetleyen sinirler üzerinde uyarıcı etki eden ilaçların kullanımı ise sadece yaşanılacak tek bir cinsel ilişkiye yöneliktir. Yani bunlar sadece o geceyi kurtarırlar. Sonrasında ise var olan sorun ilacın etkisi geçince yeniden gündeme gelecektir.
Bitki macunları olarak tüketilen ürünler, haplara oranla daha masumdur. Cinsel gücü artırıcı olduğuna inanılan birçok bitkinin ve baharatın karışımı ile elde edilen macunlar, özünde enerji vericidirler. Bu ürünlerin cinsellikte kaybedilen enerjiyi tamamlama etkisi vardır. Macun içindeki bitki ve baharatların idrar yollarını ve idrar torbasını uyarması nedeniyle, cinsel organ üzerinde de uyarıcı etki yaptığı söylenebilir. Ancak macunların aşırı kullanımı sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilmektedir. Yani aşırı kullanımla yeni sağlık problemleri ile karşılaşmak kaçınılmaz olabilir.
Yüzyıllardır çeşitli bitkilerden ilaçlar elde edildiği gibi, çok bilinen masum bir bitkinin yaprağından ölümcül bir zehir de elde edilebilir. Bu nedenle söz konusu olan bitki katkılı maddeler olunca kontrolsüz olarak üretimi tehlike saçabilirler. İçerisinde kullanılan etken maddenin hangi koşullarda, ne amaçla veya hangi dozda kullanıldığının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Bu ürünlerle ilgili alınacak başlıca tedbirleri saymak gerekirse; bakanlık denetimi arttırılabilir ve bu ürünlere ait numuneler laboratuvar ortamında kontrolden geçirilebilir. Gerekirse kota veya yasaklar getirilmesi ile birlikte bu ürünlerin kullanımıyla gelişebilecek sağlık sorunlarına ilişkin kamuoyunda bilgi düzeylerinin artırılması düşünülebilir. Ayrıca bu ürünleri hazırlayanlarında eğitim düzeyi de çok önemlidir.
Her şeyden önemlisi var olan cinsel sorunların çözümünün bu tür mucize tedavilerde aranması yersiz ve yanlış bir tavırdır. Cinsel sorunla karşılaşan kişiler, bu sorunlarından en kısa zamanda kurtulmak amacıyla karşılarına çıkan her şeyi denemek, her söylenene inanarak uygulamak isterler. Oysaki kulaktan kulağa dolaşan yöntemleri kullanmak ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına hatta var olan sorunların daha da büyümesine yol açabilir. Bu da kişileri ilaca bağımlı kılmakta ve kendi iç dünyalarında performanslarına yönelik daha büyük yıkımlara neden olmaktadır.
Cinsel istekle ya da cinsel işlevle ilgili sorunlara yönelik ilaç kullanımına hekim karar vermelidir. Bunun için kişiler, cinsel sorunla karşılaştıklarında kulaktan dolma bilgililer yerine sorunun kökenine inmeli, bunun için de bilimsel yoldan şaşmamalıdırlar. Bir cinsel check-up yaptırmak üzere hekime başvurmak çok daha doğrudur. Bunun ötesinde, içeriğinde ne olduğu bilinmeyen Sağlık Bakanlığı onayından geçmeyen hiçbir ürün asla kullanılmamalıdır. Çoğu zaman cinsel sorunlarda daha sağlıklı sonuçlar alınabilmesi için cinsel terapi süreçlerinin başlatılması gereklidir. Bu şekildeki yaklaşım, hem cinsel hazları artıracak hem de sağlık açısından sorun yaratmayacaktır.