Categories: Cinsel Sağlık

Cinsel Yaşamda Nesne Değil Özne Olmak

Uzun soluklu ilişkilerde çiftlerin birbirlerinden cinsel anlamda soğumaları ve cinsel yaşamın monotonlaşıp eski çekiciliğini yitirmesi sık görülen bir durumdur ama kader değildir, çözümü mümkündür. Çünkü çiftlerin cinselliğe ilgilerini yitirdiği söylense bile, aslında bu cinsel soğukluğun çoğu zaman nedeni, sekse dair konuşmamak, cinsel fantezi kurup, paylaşmamak ve cinsel istekler için gerekli olan koşulların sağlanamamasıdır. Çoğu zaman çiftler neye gereksinim duyduklarını açıkça fark edemezler, ifade edemezler ya da cinsel isteksizliğin üstesinden nasıl geleceklerini bilemezler. Hele tatminsiz cinsel birliktelikler ve başarısız cinsel deneyimler yaşadıktan sonra veya işe yaramayan çözümler denediklerinde, her seferinde hayal kırıklığına uğramak yerine, cinselliğe olan ilgilerini yitiriverirler.

SEKSTE ÖZNE OLMAK…

Partnerlerinin kendilerine dair cinsel arzularını yitirdiğinden şikâyet edenlerin çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Çünkü kadınlar için seks çoğu zaman boşalmak, orgazm olmak veya kaç defa seks yapıldığı değildir, arzulanmaktır, erkeğin arzulu bakışlarını üzerlerinde yakalamaktır, tutkuyla dokunuşları hissetmektir, erkeğin sekse davet eden sözlerini aşkla duymaktır, bir erkeğin “sekse dair öznesi” olabilmektir. Kadın için seksi isteyen bir erkek değil, kendisini arzulayan bir erkek makbuldür. Sadece seksi isteyen erkek için kadın bir“nesne”dir ama sadece hayatındaki kadını arzulayan erkek için kadın bir “özne”dir. İşte o zaman seks kadın için harika olur. Ve harika bir seks ilişkisi, kadını özel ve değerli hissettirir, sevildiğini ve güzel olduğunu düşünmesini sağlar, gevşetir, rahatlatır, yumuşatır, yüreğindeki sevgiyi daha derin bir şekilde yaşamasını ve partnerinin kendisine olan aşkını en iyi biçimde hissetmesini sağlar. Erkeğin arzulu ve sevgi dolu dokunuşları, kadında partnerinin gözünde çok özel ve değerli olduğuna dair hiçbir kuşku bırakmaz. Kadının ruhunun derinliklerindeki sevgi açlığı partnerinin aşk, şehvet ve sevgi dolu ilgisiyle tatmin olur. Böylece dişi enerjisi serbest kalan ve erkeğinin eril aşkına kendini teslim eden kadın, sevmek ve sevilmek arzusunu tümüyle tatmin eder, var olan tüm gerginliklerinden kurtulur, daha anlayışlı ve daha sevgi dolu olur, erkeğin pozitif taraflarına odaklanabilir.

ERKEK DEĞİL ADAM OLMAK…

“Erkek” seks yapar ama “adam” sevişir, aşkla, şehvetle, eril gücüyle bir kadına verir kendini. Erkekler için sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın ifadesi, çok yanlış bir şekilde, “sekste başarılı olmaktan ve partnerini tatmin etmek”ten geçer, oysa bu doğru bir yaklaşım değildir. Doğru olan hissederek aşkla sevişmektir, düşünmek ve performansa odaklanmak yerine dokunuşların büyüsüne kendini bırakabilmektir, anda hazır olup, sekste her şeyin kendiliğinden gerçekleşmesine müsaade etmektir. İşte o zaman erkekler performanstan uzaklaşıp, partnerlerine olan sevgi ve aşklarını, tutku ve bağlılıklarını yeniden canlandırmanın bir yolunu bulurlar, kadının dişi sıcaklığını, sevgi ile yoğrulmuş yakınlığını hissedebilirler, adeta cennetin bahçelerinde gezinip, en lezzetli meyvelerin tadına bakabilirler. Kendiliğinden ortaya çıkan tatmin olma duygusu, erkeğin sevgisinin kabul edildiğinin de yanıtıdır, sevme ve sevilme arzusunun doyurulmasıdır, kendi partnerinin içinde, derinlerde bir yerde hep kaldığının ve kalacağının teminatıdır.

BAL YAPAR GİBİ…

Doğal meyve suyu olan “nektar”, Yunan mitolojisinde, içenleri ölümsüz kılan tanrı içkisi olarak bilinir. Bal arıları boru şeklinde bir dile sahiptir. Bu dil sayesinde çiçeklerdeki ve meyve tomurcuklarındaki nektarları kolayca toplayabilirler. Bir arı günde 150 ila 1500 arası çiçek dolaşır. Bunlardan ortalama 70 mg kadar nektar toplar ve bu nektarı karnında taşıyarak kovanına döner ve bal yapılır. Balın tadı, rengi, şeker oranı ve kokusu gibi ayırt edici özelliklerini belirleyen arıların nektarını topladığı çiçekler ve meyve tomurcuklarıdır. Aynı şekilde erkekler ve kadınlar da “şehvet içeriği” adını verdiğim bir nevi nektar toplayıp, evde partnerleriyle bal yaparlar. Erkekler başka kadınlara bakarak nektar toplarlar, kadınlar ise başka erkeklerin bakışlarını üzerinde hissederek nektar toplarlar. Önemli olan ne kadar nektar toplandığı değil, balın kiminle, ne şekilde ve nerede yapıldığıdır. Tıpkı arılarda olduğu gibi, geliştirilmiş seks teknikleri öğrenip toplanan nektarlarla uygulamanın özel ödüllerinden biri de cinsel yaşamın gittikçe daha iyi ve daha keyifli olmasıdır. Tıpkı lezzetli bir bal gibi, uzun bir önsevişme, bedenin sesini açma, gürültülü sevişme gibi çok keyifli bir çalışma döneminden sonraki güzel bir cinsel birliktelik, hissederek yapılan bir sevişme ya da ötekiyle bir olmanın verdiği derin haz ve heyecan gibi, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam yalnızca bir ödül değil, aynı zamanda insanın ruhunu, bedenini ve beynini canlandıran ve şifa veren bir yaşantıdır. Kişiyi farklı bir aleme götürüp getirdiği gibi, ruhunu da aydınlatır, yaşanan partner ilişkisinin temellerini de sağlamlaştırır.

ÖNCE MUTLU BİR PARTNER İLİŞKİSİ, SONRA SEKS…

Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın ilk koşulu iyi bir partner ilişkisidir. Çünkü ancak iyi bir ilişkinin varlığında uzuk soluklu bir cinsel yaşam sağlıklı ve mutlu bir şekilde devam ettirilebilir, hem kadınlara hem de erkeklere sevecen ve olgun bir sevginin varlığını her daim anımsatabilir. Olgun sevgi, partnerlerin birbirlerine dikkat, kabul, takdir, şehvet sunması ve kendileri olmakta özgürlük tanıması üzerinde yükselebilir. Olgun sevginin varlığında ruhsal, bedensel ve zihinsel olarak tümüyle keyif almak mümkün olur, karşılıklı olarak çekicilik artar, çift daha enerjik olur, daha sağlıklı bir yaşamın temeli atılır, sanat ve estetik duygularının yükselmesini sağlar. Bir ilişkiyi sevgi dolu bir arkadaşlıktan öteye götüren en önemli özelliği cinsel beraberliktir. Bir çiftin deneyimleyebileceği tüm etkinliklerin arasında yalnızca seks, eril ve dişi enerjiyi doğrudan besler, rahatlayıp gevşemeyi sağlar ve uzun soluklu ilişkilerde keyifle bir arada kalmayı kolaylaştırır.

Cem KEÇE

Share
Published by
Cem KEÇE

Yeni İçerikler

VAJİNİSMUS: “BİR KAÇINMA VE ERTLEME BOZUKLUĞU”

“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…

7 ay ago

GEÇ BOŞALMA

Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…

7 ay ago

CİNSEL FANTEZİLER VE CİNSEL AŞK OYUNLARI

“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…

7 ay ago

PENİSİ TAKINTI YAPMA BOZUKLUĞU

Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…

7 ay ago

SERTLEŞME BOZUKLUĞU

Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…

7 ay ago

ERKEN BOŞALMA KADER DEĞİLDİR

En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…

7 ay ago