Şüphesiz ki, her anne ve babanın en korkulu rüyalarından biri, en değerli varlıklarının yani çocuklarının tacize uğramasıdır. Çünkü taciz, insan yaşantısını değiştirmesi açısından cinayetten sonraki en ağır suçlardan biridir. Bu nedenle, başta ailelerin ve öğretmenlerin, çocukların tacizden nasıl korunması gerektiği ve eğer tacize uğramışlarsa bunun nasıl anlaşılacağı konusunda bilgi sahibi olması gerekir.
Çocukları hedef alan cinsel suçlar arka arkaya patlak verince, toplumda endişe ve korku artıyor. Bu nedenle yıllardır görmezden gelinen çocuk tacizlerini masaya yatırarak, “Cinsel taciz nedir?”, “Ebeveynler çocuklarını taciz konusunda nasıl uyarmalı ve neler yapmalı?” veya “Tacize uğrayan çocuk kendini belli eder mi?” gibi soruları yanıtlamak istedim…
CİNSEL TACİZİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEK İSTENİYOR?
Ailelerin çocuklarını tacize karşı eğitmeleri gerekiyor. Ülkemizde cinsel taciz vakalarında son yıllarda ürkütücü bir artış var; ancak toplum bu konuyu konuşmaktan ve gündemde tutmaktan utanıyor. Bu nedenle, hemen üstünü örtmeye çalışıyor. Her ne kadar bu tepkinin altında yatan birçok neden olsa da, en önemlilerinden biri bilgisizliktir. Peki, cinsel taciz nedir? Cinsel taciz veya cinsel istismar; çocuğun kendisinden en az 6 yaş büyük bir kişi tarafından cinsel haz amacıyla zorla ya da ikna edilerek cinsel etkileşime maruz bırakılmasıdır. Ensest yaklaşımlar, tecavüz, çocuğu pornografi ve fuhuş malzemesi yapmaktan, teşhircilik, cinselliği kışkırtan konuşmalar, cinsel ilişki ya da pornografik film seyrettirme, cinsel organları okşama ve oral sekse kadar hemen hemen her istismarcı eylem cinsel taciz kapsamında değerlendirilebilir. Diğer bir değişle, cinsellik içeren her türlü söz, fiil ve materyaller yardımıyla bir çocukla cinsel yakınlık kurmaya çalışmak, çocuklara yönelik cinsel taciz kapsamına girmektedir. Cinsel taciz, çocuğun duygularının cinselliğe alet edilerek taciz edilmesine bağlı olan ‘duygusal taciz’ ve cinsel içerik taşıyan dokunmalar da dâhil olmak üzere, sonucu tecavüzle biten saldırganlık arasındaki bütün davranışları içeren ‘fiziksel taciz’ şeklinde olabilir.
ÇOCUKLARA “HAYIR!” DEMEYİ ÖĞRETMEK GEREKİYOR…
Cinsel tacize karşı çocuklar “kendi bedenlerini koruma refleksi” ile büyütülmeli. Bir çocuğun tacize maruz kalmayacağından hiçbir zaman emin olunamaz ve tacize uğrama noktasında kız ve erkek çocukları aynı oranda risk altındadır. Çocuklara taciz ve tacizci yetişkinler tehlikesinden açıkça bahsetmek çocuğun tacizden korunabilmesi için yeterli değildir. Ebeveynler, çocuklarına ‘Hayır!’ demeyi öğretmeli, onlara istemedikleri şeyleri ifade edebileceklerini, yetişkinlere de ‘Hayır!’ diyebileceklerini, bundan dolayı suçluluk duymamaları gerektiğini anlatmalı, doğru gelmeyen şeyleri kendilerine iletmelerini söylemelidir. Ancak bunun yanında, çocukların her zaman abartılı söylemleri olabileceğini düşünmeli ama söylediklerini mutlaka araştırmalı ve asla kulak arkası etmemelidir. İstemiyorlarsa, birinin onları öpmemesi veya sevgi göstermemesi için kararlı olmalıdırlar. Ayrıca, çocuklara tehlikeli kişilerden korunmalarının tembih edilmemesi, onların sosyal gelişimlerini ve güven duygularını zedeleme riski taşır. Bu nedenlerden dolayı çocuklar, kendilerine yönelmiş bir taciz tehlikesine belki farkında bile olmadan refleks halinde karşı koymasını öğrenmelidir.
KORKUTMADAN ANLATIN…
Çocukları tacizden korumak için ebeveynlerin bazı öğütleri vermesi gerekiyor. Tehlike, her yerde tehlikedir; okul yolunda, park yakınlarında, eve dönüşte, spor sahalarının yakınlarında, arkadaşlarının evine gidip gelirken… Tehlikenin bulunabileceği yerler hakkında ebeveynler çocuklarını aydınlatmalıdır. Çocukların tanımadıkları şahıslardan para veya hediye almamaları, yabancı şahıslarla herhangi bir yere yalnız gitmemeleri, kesinlikle yabancıların arabalarına binmemeleri, evde yalnız kaldıklarında, tanımadıkları kimselere kapıyı açmamaları, telefonda yabancı kimselere bilgi vermemeleri, ıssız parklar, yollar vb. yerlerden uzak durmaları, toplu olarak oynayan çocukların yanından ayrılmamaları ve tek başlarına oynamamaları, takip edildiklerini hissettiklerinde büyüklerinden yardım istemeleri ve bu durumlarda ıssız yerlere değil kalabalığa doğru gitmeleri, tehlikede olduklarında bağırmaları, kaçmaları ve kendilerini müdafaa etmeleri gerektiği, kendilerine zarar vermek isteyen şahıslara iyi bakıp onları teşhis etmeleri ve araçlarının plakasını almaları, kendilerine veya arkadaşlarına bir şey yapıldığında derhal ailelerine haber vermeleri mutlaka anlatılmalıdır. Ancak, çocukların ‘Hayır!’ demeyi öğrenebilmeleri için onlara korkutmadan öğüt ve bilgi verilmelidir.
ÇOCUKLARA MAHREMİYET DUYGUSUNU KAZANDIRMAK GEREKİYOR…
Çocukların ebeveynlerine her konuda güvenmeleri ve her türlü sorunlarını onlarla konuşabilmeleri çok önemli bir durumdur. Tacizden korunmak için çocuklara mahremiyet duygusunun kazandırılması ve ‘Bedenim benimdir ve bana aittir!’ bilincinin verilmesi gerekir. Kendi bedenlerinin kendilerine ait olduğu hissini kazanamayan ve kendi bedenleri üzerinde başkalarının bir şeyler yapabileceğini düşünen çocuklar, rahatlıkla tacizcilerin tuzağına düşebilir. 3 yaşından itibaren çocuklara bu bilinç korkutulmadan ve güvensizlik yaratmadan verilmelidir. Bu bilincin sağlıklı bir şekilde çocukların iç dünyasına yerleşebilmesi için çocuklar cinsel meraklarından kaynaklanan sorularından dolayı ayıplamamalı ve cinsel konular onlarla rahat konuşulmalıdır. ‘İstemediğin halde bazen insanlar senin özel bölgelerine dokunmak isteyebilir. Buna izin vermemelisin. Böyle bir durum olduğunda yardım istemeli ve bize haber vermelisin’ şeklinde cinsel taciz konusunda çocuklar bilgilendirilmelidir. Terlemiş çocukların atleti izin alınmadan aniden çıkartılmamalı, ebeveynlerin 4 yaşından sonra çocuklarını öperken bazen, 'Seni öpebilir miyim?' diye müsaade istemeli, çocuklar eş, dost ve akrabalar tarafından cinsel organlarına dokunularak, öpülerek ya da vurularak sevilmemeli, çocuklara vücutlarında özel bölgeleri olduğu, doktorlar ve belli özel durumlar dışında kimsenin dokunmaması gerektiği uygun ve abartısız bir dille anlatılmalı, çocuklara olan sevgi gösterileri sırasında kendi güçsüzlüklerini hissettirecek kadar orantısız güç gösterisinden sakınılmalıdır. Ayrıca, çocuklar çıplak olarak ortada bırakılmamalı ve 4 yaşından itibaren çocuklara ortalık yerlerde çıplak dolaşmamaları gerektiği öğretilmeli, 4 yaşından sonra anne ve baba çıplak olarak çocuklarıyla aynı banyoda bulunmamalı, 4 yaşına girmiş çocuklara tuvaletin özel bir mekân olduğu ve tuvalet ihtiyacını gideren birinin başkaları tarafından görülmesinin doğru olmayacağı öğretilmeli, 7 yaşından sonra çocukların genital bölgelerinin başkalarınca görülmesine izin verilmemeli, , 7 yaşından sonra çocukların odasına girerken anne ve babaları izin almalı ve giyinip soyunurken izin alarak yardım etmelidir.
EBEVEYNLER TACİZİ FARK EDEBİLİR!
Ebeveynlerin çocuklarının evden çıktıktan sonra nerelere gittiği ve kimlerle oynadığını bilmesi çok önemli bir ayrıntıdır. Çocuk tacize uğradığında korkar, utanır, suçluluk duyar ve bu nedenlerle tacizi saklamak ister. Çocukların cinsel bölgelerinde sağlık açısından kızartı, kaşıntı veya ağrı gibi bir durum varsa, arkadaşlarından ya da ailelerinden uzaklaşıyorlarsa, belli bir kişi ya da yerlere karşı belirgin bir korku sergiliyorlarsa, birden bire el yıkama, simetri veya tırnak kopartma gibi takıntıları ortaya çıktıysa, dokunmaya tepki gösteriyorlarsa, fiziksel nedenlerle alakalı olmayan karın ağrıları varsa, sebepsiz yere huzursuzlaşıyorlarsa, gece uykuları bozulduysa, kâbuslar görüyorlarsa, durup dururken altlarını ıslatmaya veya altlarına dışkı kaçırmaya başladılarsa, resimlerinde, oyunlarında, hayallerinde cinsel tacize ilişkin unsurlar varsa, temizlenme ve arınma duygusuyla banyo yapma istekleri son zamanlarda yoğunlaştıysa, yaşlarından büyük cinsel davranış ve sözler içindelerse, çok sık mastürbasyon yapıyorlarsa ve bu durum açık hale geldiyse, cinsel oyunları abartılı oynuyorlarsa, cinsel nitelik taşıyan her şeye karşı olağan dışı bir ilgi gösterme veya bunlardan olağan dışı biçimde kaçınma sergiliyorlarsa, olağandışı bir saldırganlık görülüyorsa, evden kaçmayı düşündüklerini ifade ediyorlarsa veya intihar eğilimi gösteriyorlarsa, suça yönelme veya davranım bozuklukları gösteriyorlarsa ve okula gitmeyi reddediyorlarsa, bu çocukların tacize uğradığından şüphelenmek gerekiyor.
ÇOCUKLARI TACİZE UĞRAMIŞ AİLELER NE YAPMALI?
Ailelerin tacize uğramış çocuklarını suçlamak yerine sevgi, ilgi ve desteklerini fark edilir bir şekilde artırmaları gerekiyor. Çocukların taciz olayında suçlu değil, suçsuz oldukları ebeveynleri tarafından gerekirse defalarca anlatılmalıdır. Sanki böyle bir vaka hiç yaşanmamış gibi konu evde kapatılmalı ve aile çok korumacı bir tavra bürünmemelidir. Aksi bir durum, çocukların özgüven problemi yaşamalarına sebep olabilir. Cinsel olarak tacize uğrayan çocuklar ve ailelerinin acil profesyonel değerlendirme ve tedavi görmeleri gerekir. Tacize uğrayan çocuklara, yeniden özsaygı ve özgüven kazanabilmeleri, tacizden kaynaklanan suçluluk duyguları ile baş edebilmeleri ve travmanın üstesinden gelme sürecine girmeleri için uzman terapistler yardımcı olabilir. Bu tedavi, çocuğun yetişkinliğinde ciddi sorunlar geliştirme riskini de azaltacaktır. Eğer çevre baskısı çok fazla ise hem çocukların hem de ebeveynlerinin huzuru için başka bir şehre taşınmaları gerekebilir.