Dokunmanın ve Sarılmanın Gücü

İlişkilerde iletişim önemlidir, ancak çiftler genellikle dokunmanın ne kadar etkili ve anlamlı bir iletişim aracı olduğunu unutabilirler. Eşinize dokunmak ve sarılmak tek kelime etmeden yakın bir bağ kurmanın son derece etkili bir yoludur. Dokunmak ve sarılmak, günlük yaşamdaki pek çok nedenden dolayı çiftler arasında farkında olmadan oluşabilecek mesafenin ya da örülebilecek duvarların engellenmesini de sağlar.

 

BERABER YATIN VE UYUMADAN EN AZ 5 DAKİKA SARILIN…

Ülkemizin en örgütlü ve güçlü cinsel sağlık derneği olan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) tarafından internet üzerinden 30-40 yaş aralığında ve evli olan 1000 kişi ile yapılan anket çalışmasının sonuçlarına göre, aynı saatte ve aynı yatakta beraber yatan ve uyumadan önce birbirlerine en az 5 dakika sarılan çiftlerin evlilik tatminlerinin ve cinsel yaşamları daha iyi olduğu ortaya çıktı. Ankette katılımcılara 3 soru soruldu: (1) “Aynı saatte ve aynı yatakta partnerinizle beraber yatıyor musunuz ve uyumadan önce birbirinize 5 dakika sarılıyor musunuz?” (2) Partner ilişkinizde mutlu ve huzurlu musunuz?” (3) “Cinsel yaşamınızdan memnun musunuz?” Birinci soruya “Evet” yanıtı veren 300 katılımcının yüzde 80’nin diğer iki soruya da “Evet” yanıtı verdiği, birinci soruya “Hayır” yanıtı veren 700 katılımcının yüzde 90’nın ise diğer iki soruya da “Hayır” yanıtı verdiği görüldü.

 

SARILMANIN BÜYÜSÜNÜ KEŞFEDEN ÇİFTLER DAHA MUTLU…

CİSED’in yaptığı anket çalışması, mutlu çiftlerin sayısının az olduğunu, çiftlerin birbirlerine sarılmadan uyuduklarını, aynı saatte ve aynı yatağa beraber yatan ve uyumadan önce birbirlerine en az 5 dakika sarılan bireylerin ise hem evlilik tatminlerinin yüksek olduğunu hem de cinsel yaşamlarında mutlu olduklarını ortaya koydu. Bu sonuç, sarılmanın büyüsünü keşfeden çiftlerin sağlıklı ve mutlu bir ilişkiye sahip olduklarını gösteriyor. Çünkü insanın temel güven duygusunun ve güvenli bağlanmanın gelişiminde, sevginin hissettirilmesinde ve hayatın cesurca keşfedilmesinde önemli bir yer tutan dokunma duyusu ve sarılma, çiftlerin ilişkilerine ve birbirlerine daha fazla yatırım yapmalarını sağlayarak yakınlaşmalarına ve bağlılıklarını güçlendirmelerine yardımcı olur. Ayrıca iletişimlerinin daha sağlıklı olmasına ve birbirlerini suçlamadan konuşabilmelerine olanak verir. Sarılmak ve ten teması, gönül temasını da beraberinde getirir, ruha ve bedene şifa verir, bedensel ve tinsel hazları arttırır.

 

FİZİKSEL TEMAS SADECE CİNSELLİK ANLAMINA GELMEZ…

Aslında dokunma konuşmadan önce gelir ve her zaman doğruyu söyler. Sevdiğiniz birine dokunmak, onun varlığını kabul etmek ve ona olan arzunuzu iletmek anlamına gelir. Çiftler sarıldıklarında partnerlerine karşı daha sevgi dolu ve şefkatli hissederler. Rahatlatıcı ve huzurlu olduğu kadar sarılmanın, çiftler farkına bile varmadan ilişkileri üzerinde inanılmaz etkileri olur. Sarılmak ve dokunmak, romantik bir ilişkide birçok amaca hizmet eder ve genellikle çok olumlu bir şekilde deneyimlenir. Elbette çiftler arasındaki dokunma ve sarılmanın cinsel bir bileşeni de vardır. Genellikle gece birlikte uyumanın önemli bir parçası olan sarılma, cinsel aktiviteyle bağlantılı olsun ya da olmasın çiftlerin yakınlık ve bağlılık duygularında hayati bir rol oynar. Çiftler seks yapmasalar bile, yakın olma ve ilişkiye bağlılık arzularını ileterek ilişkiyi güçlendirirler. Cinsel ilişki sonrası sarılma, daha sağlıklı bir cinsel yaşamla bağlantılıdır.

 

FİZİKSEL TEMAS BİR İHTİYAÇTIR…

Dokunmak ve sarılmak partnerinize sadece onu arzuladığınızı anlatmakla kalmaz, sağlık için de faydalar sağlar. Bir ilişkide fiziksel yakınlık, çift için önemli bir mihenk taşıdır ve sadece seksle ilgili değildir. Film izlerken el ele tutuşmak, masaj yapmak ve birbirine dokunarak oturmak gibi fiziksel dokunuşu içeren aktiviteler de ilişkide yeterince fiziksel yakınlık kazanmak için önemlidir. Çünkü sarılmak dahil her türlü fiziksel temasın stresi, anksiyeteyi ve depresyonu azalttığını, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini gösteren çok sayıda araştırma vardır. Fiziksel yakınlık ve temas ilişkilerde samimiyet ve esenlik duygularına katkıda bulunan ve “aşk hormonu” olarak da bilinen oksitosinin salgılanmasını arttırır. Oksitosin, “stres hormonu” olarak da bilinen kortizol seviyesini düşürerek empati, güven ve rahatlama duyguları uyandıran kimyasal bir bileşiktir.

Cem KEÇE

Yeni İçerikler

VAJİNİSMUS: “BİR KAÇINMA VE ERTLEME BOZUKLUĞU”

“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…

6 ay ago

GEÇ BOŞALMA

Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…

6 ay ago

CİNSEL FANTEZİLER VE CİNSEL AŞK OYUNLARI

“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…

6 ay ago

PENİSİ TAKINTI YAPMA BOZUKLUĞU

Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…

6 ay ago

SERTLEŞME BOZUKLUĞU

Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…

7 ay ago

ERKEN BOŞALMA KADER DEĞİLDİR

En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…

7 ay ago