Erkekler konuşmayı sevmezler, konuştuklarında ise genellikle söylemek istemediklerini söylerler. Bu durumdan hemen hemen bütün kadınların şikâyetçi…
Google arama motorunda “Erkekler neden konuşmayı sevmez?” diye yazdığımızda yüzlerce sayfa görmemiz de bunun sağlaması gibi… Kadınlar konuşmak istiyor, erkekler susuyor. Peki, anlaşma nasıl sağlanacak? Öncelikle erkekler ve kadınlar birbirinden farklılar… Erkekler “ERKEKÇE” kadınlar da “KADINCA” dilinden konuşuyorlar. Biri İngilizce konuşuyorken, diğeri Türkçe konuşuyorsa anlaşamazlar değil mi? Bu durumda her iki tarafın da birbirinin dilini öğrenmesi gerekiyor. Bu süreçte bazı sorunlar yaşanıyor, çünkü erkekler konuşmayı sevmiyorlar, kadınlar da konuşmadan yapamıyorlar. Ama kadınlar konuşacak erkek aramıyor, dinleyecek erkek arıyorlar… Çünkü kadınların en temel ihtiyaçlarının başında dinlenmek ve anlaşılmak geliyor. Kadın konuşurken düşünüyor ve gelmek istediği noktaya geliyor. Ya da konuşa konuşa, konuşmasını açarak, genişleterek kafasındaki problemin çözümünü buluyor. Fakat erkekler çok farklı… Erkekler bir odaya kapanıyor ve uzun uzun düşünüyor ve aklına yattığında onu uyguluyorlar. Yani biri konuşurken düşünüyor diğeri ise yalnız düşünüyor ve uyguluyor.
SİHİRLİ CÜMLE: "İHTİYACIM VAR!"
Erkek düşünürken kadın konuşmak için ısrar ederse, büyük bir çatışma çıkıyor. Bu nedenle kadınların erkeklere şu dille yaklaşması gerekiyor: “Seninle konuşmaya ihtiyacım var. Beni dinlemene ihtiyacım var. Lütfen beni dinle ve anla…” Ve kadınların mutlaka bir zaman süresi belirtmeleri önem taşıyor. Mesela, “Yarım saat beni dinlemene ihtiyacım var” denilebiliyor. Çünkü erkek zamanı bildiğinde “Yarım saat dinleyebilirim” diyor ve konuşma bitinceye kadar ilgiyle dinleyebiliyor. Zaman belirtmeden kadın konuşmaya başlarsa, erkek dinlemekte zorlanıyor, konsantre olamıyor, boğuluyor, yutulduğunu hissediyor. Ayrıca kadının şunu da mutlaka erkeğe söylemesi gerekiyor: “Benim söylediklerimle ilgili bir çözüm üretmek zorunda değilsin. Şikâyetlerimi ve konuşmalarımı ille de çözülecek bir problem gibi görme lütfen. Eğer senden bir şey istersem, somut ve net olarak söylerim, eğer yapabilirsen mutlu olurum, yapamazsan sorun yok, saygı duyarım. Ama beni her söylediğime çözüm üretmek zorundaymışsın gibi dinleme. Ve söylediklerimden dolayı da kendini suçlu hissetme. Sadece beni dinlemene ve anlamana ihtiyacım var…” Bu şekilde erkek kadını yarım saat özenle dinleyebiliyor, kadın rahatlıyor ve gevşiyor, daha sevgi dolu olabiliyor, erkek strese girmiyor, her iki taraf da birbirine daha çok yakınlaşıyor ve var olan sıkıntılar ortadan kalkabiliyor. Aksi durumlarda, erkekler konuşulan her konuyu çözmeleri gereken bir problem gibi algılıyor, kadınları dinlemekte zorlanıyorlar ve kadınlar da “Beni ve söylediklerimi ciddiye almıyor, beni önemsemiyor, sevmiyor” gibi düşüncelere kapılıyorlar. Genelde kadınlar, “Bunların sorumlusu ben değilim, sensin” gibi yaklaştıkları ve“Bir çözüm üretmek zorunda değilsin” demedikleri için iletişim zorlaşıyor. Kadın genelde zaman belirtmediği ve de bir konudan başka bir konuya geçtiği için, bir müddet sonra erkeğin ilgisi dağılıyor. Erkek böyle zamanlarda ya uzaklara bakıyor ya da elindeki telefonu alıp onu kurcalamaya başlıyor.
SULTAN SÜLEYMAN HAN HAZRETLERİ…
Erkeğin kusurunu görmemek, kötü sözünü duymamak ve hatalarını yüzüne vurmamak önem taşıyor, yani erkek iyi bir şey yaptığında hemen onu görmek, iyi bir şey söylediği zaman hemen onu duymak ve onunla iyi konuşmak gerekiyor. Böylece erkek kadına sadık kalabiliyor. Yoksa paralel bir yaşam kurabiliyor. Kadın ne kadar akıllı, ne kadar güzel ya da ne kadar seksi olursa olsun, erkek gülen bir yüz ve mutlu bir kadın göremezse aldatmaya bahane yaratabiliyor. Geçenlerde çok bakımlı ve güzel bir hanımefendi geldi. Büyük bir öfke içerisindeydi, elinde kocasının sevgilisine yazdığı aşk mektupları vardı, e-maillerini internetten yakalamış… Öfkeyle bu e-mailleri masanın üzerine öfkeyle attı. “Kocam sevgilisine neler yazmış bakar mısınız?” dedi ve kocasını geri kazanmak istediğini söyledi. Mektupları birlikte okumayı teklif ettim, kabul etti. Sevgilisi yani paralel yapı sanki Sultan Süleyman eve gelmiş gibi bir ruh halinde, çok mutlu, onu kadar güzel karşılamış ki, sanki Sultan Süleyman Han gelmiş gibi övgüler düzmüş, yüzünde gülücükler açmış, o gittiği zaman hüzünlenmiş, o geldiği zaman çok mutlu olmuş. Öyle güzel anlatmış ki hislerini, evine güneş gibi doğmuş sanki. Tabi danışanımın kocası olumlu sözlerden ve davranışlardan o kadar çok etkilenmiş ki, sevgilisi karısından çirkin olmasına rağmen, ona gitmeyi istemiş, onu tercih etmiş. Yani çoğu zaman kadın çok güzel, çok seksi olmasına rağmen erkeğin gözünde bir kıymeti olmayabiliyor. “Siz bu tür sözleri kocanıza en son ne zaman söylediniz?” diye sordum. “Ben bunları yapmıyorum ki” diye cevap verdi. “Ben genelde hep eleştirir ve suçlarım” diye ekledi. “Neden kocanızın başka bir kadınla paralel bir ilişki yaşadığını anladınız mı?” dedim. Kadın ağlayarak“Anladım” dedi. Ve gerçekten de 15 gün sonra kadın geri geldiğinde “Kocam sevgilisini bıraktı bana geri döndü” dedi. “Ne yaptınız?” diye sordum. “Güzel sözlerle hitap ettim, diğer kadının yaptıklarını yaptım” dedi. “Ben zaten kocam için güzel hisler besliyordum ve onu seviyordum fakat yersiz gururum ona güzel sözler söylememe engel oluyordu” diye ekledi. Yersiz gurur, kırgınlık ve öfke aşılmadığı sürece çiftler birbirlerine hislerini saklıyorlar, gösteremiyorlar ve paralel yapılara davetiye çıkartıyorlar. Elbette aldatan erkeğin de hataları, yanlışları var ve onları düzeltmesi gerekiyor. Erkek de kendine bakıp “Ne yapmalıyım?” diye sormalı, dokunmalı, dinlemeli ve iltifat etmeli, kadın da “Kendimi seviyorum, değer veriyorum, kendim ve evliliğim için bunları yapmalıyım ve evliliğimi riske atmamalıyım” demeli. Mutlu olmak için nezakete, hoşgörü ve anlayışa sahip olmak gerekiyor. Ancak çiftlere “İlk adımı sen atma, gururlu ol. Erkek kadının peşinden koşar. Mesafeli dur ve çok yüz verme” gibi öğütler veriliyor. Bunları aşabilmek bir mesele… Dolayısıyla kırgınlık sebebi sabun köpüğünden değilse, gurur duygusunu aşabilmek oldukça zor… Bu nedenle erkek her zaman bir adım önde olmalı… Kadına seks dışında da dokunmalı, iltifat etmeli, onu dinlemeli… Çünkü bunları yapan bir erkek karısından veya sevgilisinden Sultan Süleyman Han muamelesi görebiliyor, daha az hata yapıyor.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…