13 yıllık evliyim. Şu anda 37 yaşındayım. Eşimle cinsel ilişkiye giremiyoruz. Eşim yıllarca beni suçladı, hiç destek olmadı. Yazılarınız sayesinde yaşadıklarımın vajinismus sorunun olduğunu öğrendim, yalnız olmadığıma sevindim ve umutlandım. Bunu eşime de söyledim. Ama eşim hala tedavi olabileceğimize inanmıyor. Ayrıca eşimle bir şekilde beraber oluyoruz. Hatta zevk aldığım zamanlarda oluyor. Ben daha duygusal ve ön sevişmenin daha uzun süreceği bir cinsel ilişki istiyorum. Ama eşimin erken boşalma sorunu yüzünden beraberliğimiz uzun sürmüyor, eşim sevişirken boşalıyor. Daha önce cinsel taciz gibi bir şey yaşamadım. Şu anda evliliğimiz bitme noktasında, çok yıprandı ve onarılmayacak noktalara geldi. Yapay döllenme ile çocuk sahibi olmak istiyorum. Ne yapabilirim?
E.T. / İzmir
Genellikle, çocuk sahibi olma isteği, başarılı bir ilişki yaşama isteği kadar yoğundur. Bazı cinsel terapistler, vajinal giriş problemine hiç dokunmadan geçmek suretiyle eşinin spermiyle yapay döllenme yaparak gebe kalma önerisini öne sürüp sürmeme konusunda tereddüde düşmektedirler. Bu kadınlar tarafından memnuniyetle karşılanan bir öneri olabilir; ancak çiftin tatminiyle iyileşmesinin amaçlandığı bir tedavide, eşin bu konudaki istekleri de göz önüne alınmalıdır. Çünkü kadının ve erkeğin ortak bir sorunu olan vajinismus ailesel bir problemdir. Bu nedenle hiç bir taraf diğerini suçlamamalı veya bu konuda anlayışsız olmamalıdır. Vajinismusun kolayca teşhis ve çabucak tedavi edilebilir. Tedavisi her zaman başarılıdır. Tedavi süresi, iyi ilişkileri olan motive edilmiş çiftlerde genellikle çok kısadır; ancak devamlı ağrı, motivasyon azlığı, ilişkideki çatışmalar ve motive olamayan ya da iş birlikçi olmayan eşin olduğu durumlarda tedavi süresi uzayabilir. Çiftin kendini vajinismus hakkında bilgilendirmesi vajinismusun üstesinden gelebilmenin en temel şartıdır. Vajinismusun ne olduğuna ve neden ortaya çıktığına ilişkin doğru bir anlayış, cinsel hayatın yeniden düzenleme sürecinde anlamlı bir yardımcı faktör olacaktır. Çünkü vajinismus direnç kaybına bağlı bir iltihaplanma gibidir. Sorun vajinada değildir. Sorun kişinin baktığı yerdedir. Hep karanlığa bakmaktan çiftin gözünün feri sönmüştür, yılgın düşmüştür. Korku, yorgunluk ve umutsuzluk hastayı vajinasından vurmuştur. Bu durumda cinsel terapistin görevi hastanın pozitif düşünmesini, hayata sımsıkı sarılmasını sağlamaktır. Hasta doğayla baş başa olmalı, sevdikleriyle kaliteli vakit geçirmelidir. Kendine yeni heyecanlar yaratmalıdır. Kendini sevmeli ve her şeyin en iyisine layık bulmalıdır. Kısaca enerji verecek hayaller kurmalı ve enerji verecek işleri eşiyle birlikte yapmalıdır. Ayrıca erken boşalma, erkeklerde en sık görülen ve kolaylıkla tedavi edebildiğimiz bir cinsel işlev bozukluğudur. Eşinizle birlikte katılacağınız cinsel terapi seanslarında bu sorunda kolaylıkla halledilir, rahat olun.