“Evlilik kelimesi beni çok korkutuyor!”, “Henüz evliliğe hazır değilim!”, “Evlenmek hiç bana göre değil!”, “Evlenmek istiyorum fakat bir türlü bunu başaramıyorum!”, “Evlenmek istesem bile, evlenebileceğim biri yok!” şeklindeki tüm yargılar evlenme kararı almaktan kaçınmak anlamına gelebiliyor ve evlilik korkusu olarak değerlendiriliyor. Yeni bir aile sahibi olmanın anahtarı olan evlilik, birbirini seven iki karşı cinsin toplum ve yasalar tarafından verilen izinle aynı evi paylaşmalarıdır. Bununla bitmeyen evlilik; aileden ayrılarak büyüyebilmek için bir araç, toplumsal statü sahibi olmak, ekonomik destek almak, çocuk sahibi olabilmek, düzenli ve sağlıklı cinsel yaşama kavuşabilmek, ait olma duygusunun güvencesini hissetmek gibi pek çok güzel şeyle anlam bulan sosyal bir kurumdur.
EVLİLİK KORKUSU NEDİR?
Evlilik korkusu, evlendikten sonra alınması gereken sorumluluklar, kaçırılacak fırsatlara olan düşkünlük, kişinin yakın çevresinde, ailesinde ve toplumda gözlemlediği olumsuz evlilik örneklerinden edindiği bilgiler ve tecrübeler nedeniyle kişinin yaşadığı içsel bir korkudur, psikolojik olarak yaşanan bir bağlanma korkusudur. Karşı tarafa bağımlı yaşamak, onun fikirlerini önemsemek zorunda kalmak, bir başkasının sorumluluğunu almanın dayanılmaz ağırlığı, fedakârlık yapmanın beklenmesi, maddi ve manevi imkânları paylaşma zorunluluğu gibi durumlar evlilik korkusunu besleyen unsurlardır.
İNSANLAR EVLİLİKTEN NEDEN KORKAR?
Uzun zaman tek başına bekâr yaşayan kişiler başka bir insanla birlikte yaşamayı kabul etmekte zorlanıp evlilikten kaçabilirler. Pek çok kişinin evlenmekten korkmasının en baştaki nedenlerinden biri birey olmaktan bir şekilde çıkma endişesidir. Bunun dışında, doğru insanı bulma umudunun az olması, boşanmanın zor olması, yanında mükemmel bir insan olsa bile yeni insanlarla tanışma fırsatını kaçırmak istememe, kişinin bireysel olarak sadece kendi istekleri doğrultusunda davranamayacağını düşünmesi, daha önceki düzenin artık başkasına göre uydurulma gereksinimin ortaya çıkması, her anına tanıklık eden birinin varlığından duyulan rahatsızlık, şu ana kadar hiç tanımadığın kişilerle akraba olma düşüncesi, kılıbık olma korkusu, bazı davranış ve düşünceleri değiştirme zorunluluğu insanları evlilikten korkutan nedenlerin sadece bir kaçıdır.
EVLİLİK KORKUSUN BELİRTİLERİ…
Evlilikten korkan kişiler çoğu zaman bağlanmaktan korkarlar ve uzun süreli birliktelikler yaşayamazlar. Yalnız yaşamayı severler ve yalnız yaşayan insanlarla yakınlaşmak isterler. Fazla ayrıntılı ve mükemmeliyetçi düşünebilirler, bencil olabilirler.
KİŞİSEL GELİŞİM İŞE YARIYOR…
Toplum kurallarından ayrılarak bireyselleşmeye başlayan ve bu bireyselliği özgürlük olarak nitelendiren kişiler evlilik kurumu ve bilinci ile ilgili tüm önermelerle çatışırlar. Bunun altında yatan asıl sebep gerçek problemlerden kaçıştır. Bu anlamda bakıldığında, bireyin iç dünyasında oluşturduğu evlilik korkusu aslında bir savunma mekanizmasıdır. Birey içsel sorunlarını fark eder fakat bunlarla yüzleşemez ve dolayısıyla, güzel bir ilişki kurmayı başaramaz. Evlilik korkusunu anlama ve korkuyla başa çıkabilmek adına çözüm üretme süreci kişinin bireysel gelişimi için de bir başlangıç noktası olabilir. Eğer içsel korku çözülmeden, sırf toplumsal baskı nedeniyle bir evlilik planlanırsa, kişinin bilinçdışında geliştirdiği korku evlilik hayatında sorunların büyümesine neden olabilir. Çift terapilerine baktığınızda, çift görüşmelerinden sonra sürecin daha çok bireysel terapi şeklinde gittiğini görebilirsiniz. Evlilik korkusunu yenmek için kişinin özgüvenini arttırması ve başkalarına güvenmeyi öğrenmesi kadar paylaşmayı öğrenmeleri ve önyargısız olmaları gerekiyor. Ayrıca terapi almak, kişisel gelişim yoluyla korkunun üstüne gitmek ve doğru bir ilişkiden neler beklediğinin tam anlamıyla netleştirilmesi işe yarayabiliyor.