Erkeğin boşalmada bir gecikme olmasını istemediği halde geç boşalması yani “boşalmanın ketlenmesi” olarak bilinen “geç boşalma”; partnerli her cinsel etkinlikte vajina içine boşalmada belirgin gecikmenin veya vajina içine belirgin boşalma seyrekliğinin ya da yokluğunun yaklaşık altı aydır sürmesi ile karakterize olan ve nadir görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Geç boşalma erkekte, partnerinde ve ilişkisinde klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya neden olur. Bu cinsel işlev bozukluğu, cinsel kökenli olmayan bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz ya da ağır bir ilişki bozukluğundan ya da gerginlik yaratıcı önemli başka etkenlerden kaynaklanmaz, bir maddeye veya ilaca ya da başka bir sağlık durumuna bağlanamaz.
HANGİ ERKEKLER BUNA RAZI OLURLAR?
Yakup adını verdiğim danışanımın hikayesi, geç boşalmayı anlamak ve analiz etmek için iyi bir örnek: "İlk cinsel tecrübemi bundan 3 yıl önce, 18 yaşımdayken annemin bir arkadaşıyla yaşadım. Beni tamir işi için evine davet etmişti, sonra benden çok hoşlandığını ve benimle birlikte olmak istediğini söyledi. Her nedense kadının çok acelesi vardı ve 'her şeyde acele etmem' gerekiyordu. Tam harekete geçeceğimiz sırada başını kaldırıp kulağıma fısıldadı: ‘Her ne olursa olsun, sakın içime boşalma!’ Hem çok arzulu hem de çok aceleciydi, her şey öylesine hızlı gelişiyordu ki ne olduğunu pek anlayamıyordum, sonunda, boşalmaya başladı, vücudunu iyice bastırdı, hareketleri gerçekten hızlandı, bana sıkıca yapıştı, sonra kulağıma haykırdı: 'Harikasın' ve benim boşalmama fırsat kalmadan seksimiz bitti. İlk kez bir kadını tatmin ediyordum, kendimi başarılı ve yeterli hissettim, yaşadıklarımızdan çok etkilemiştim, yani ben boşalmadan onun boşalmasından… Bu deneyimimden sonra internette küçük araştırmalar yaptım, sizin yazılarınızı okudum. Bu olaydan sonraki 6 ay içinde en azından 10 defa daha seks yaptık, o boşaldıktan sonra ben de boşalmaya çalıştım ama olmadı, boşalmayı 'ÇOK İSTEMEME' rağmen olmadı, tam boşalacağım sırada penisimde şiddetli ve zevkli bir acı duyuyorum ama hepsi bu kadarıyla kalıyor! Her cinsel denememizde karışık duygular içerisindeydim; kendimi hem suçlu ve günahkar hem de başarılı ve güçlü hissediyordum. O da bana yardımcı olmak istiyordu ama şu ya da bu nedenle bir türlü boşalamıyordum, sanki silah bir türlü ateşlenmiyordu, ketlenip kalıyordum…"
YAKUP VAKASI…
"Mükemmeliyetçi Kişilik Bozukluğu" tanısı koyduğum Yakup, seks konusunda aşırı hassasiyet gösteriyordu, belli prensipleri, kuralları, olmazsa olmazları vardı. Bir kadını tatmin etmek onun için hayati önem taşıyordu. Aşırı derece kuralcı ve takıntılı, aşırı kontrolcüydü ve düzen konularında sürekli olarak kafa yoruyordu. Büyük resmi görmekte zorlanıyordu çünkü parçalarla ve ayrıntılarla aşırı derecede ilgiliydi. Hayatın ve başarının ayrıntılarda gizli olduğunu düşünüyor, olayları ve durumları bağlamından kopartarak parçalara bölüyor, kılı kırk yarıyordu. Asıl amacını unutturacak şekilde ayrıntılara, kurallara, listelere, sıralamalara, organize etmeye ya da program yapmaya odaklanıyordu, hatta ayrıntılara o kadar önem veriyordu ki zaman yönetimi onun için büyük problem haline gelmişti. Annesinin arkadaşıyla seks yapmasına rağmen ahlak, doğruluk, değerler gibi konularda esneklik göstermediği için kendini suçlu ve günahkar hissediyordu. Özel bir değeri olmasa bile eski, değersiz şeyleri elden çıkaramıyordu. Para harcama konusunda hem kendisine hem de başkalarına karşı cimri davranıyordu. Her şeyin ama öncelikle seksin mükemmel olması konusundaki takıntılı düşünceleri ve ayrıntılarda boğuluyor olması hem kendini hem partnerini hem de çevresindekileri yoruyordu. Boşalamadığı için hem kendine hem de partnerlerine yönelik düşmanca duygular hissediyordu. Her konuda zamana karşı yarışıyor, işin bitmesini zorlaştıracak derecede mükemmeliyetçilik gösteriyordu. Katı, inatçı ve rekabetçi biriydi. Kendi koyduğu kurallar uygulanmadığında ya da düzenlediği işler sekteye uğradığında aşırı kaygı yaşayıp kriz geçiriyor ve duygusal kontrolünü kaybediyordu. Yakup, bir kadını tatmin ettiği için mutluydu ama kendisi acı çekiyordu. Boşalamamayı takıntı yapmıştı ve bu nedenle kendini yetersiz ve değersiz olarak algılıyordu. Çok çaresiz hissediyor ve bir daha asla boşalamayacağından korkuyordu. Bu durum her cinsel ilişkide panik yaşamasına neden oluyor ve cinsel yaşamı bozuluyordu. Zamanla cinsel işlevlerini sağlıklı bir biçimde yerine getiremez hale gelmiş; aynı kurallar, olması gerekenler çerçevesinde bir kısır döngüye girmişti. Cinsel ilişki sırasında hem kendinin hem de partnerinin performansını değerlendirmekle meşgul olduğu için o ana odaklanamıyor, boşalmayı tetikleyecek hazza ulaşamıyordu. Kendini ve cinsel performansı hakkında aşırı derecede eleştirel ve cezalandırıcı bir tutuma sahipti. Hem kendine hem de partnerine fazlasıyla yükleniyordu. Bazen seks yapma süresi kan ter içinde bir saate kadar uzayabiliyordu ama ne kadar çok isterse istersin bir türlü "vajinaya boşalamıyordu", vajinadan penisini çıkartıp mastürbasyon yaptığında ise şaşılacak bir şekilde hemen boşalıyordu. Kendini bu durumun sorumlu olarak görüyor, suçluyor ve eleştiriyor; kendini cezalandırmaya yönelik bir tutum sergiliyordu. Saatlerce hiç durmadan spor yapıyor, kum torbasını yumrukluyor, tırnaklarını koparıyordu. Bundan dolayı bunaltı ve sıkıntı yaşıyor, seksle ilgili mükemmeliyetçi kriterleri yüzünden hayal kırıklığı ve pişmanlık hissediyordu. Boşalamama korkusu nedeniyle yoğun kaygı ve endişe yaşıyor, her cinsel deneyimde vajina içine boşalamadığı için depresyona giriyordu.
NEDEN OLUR?
Eskiden cinsel terapide cinsel ve duygusal bir sorunu, "orijinal travmatik tecrübe"ye kadar götürmek moda haline gelmişti. Bu durum cinsel terapistlerin ve danışanların yaşamlarını kolaylaştırıyordu, çünkü hemen hemen hepimizin, özellikle karmaşık geçen çocukluk ve gençlik günlerimize özgü kötü ve travmatik anılarımız vardır. Bu anılar da pek hoş olmayabilir ve yetişkinlikte yaşadığımız cinsel sorunlarda pay sahibi olabilir. Aslında yaşanan tecrübenin kendisinden daha önemli olan, kişinin o tecrübeyi şimdi ve burada nasıl yorumlamak istediğidir. Geç boşalma sorunu olan erkeklerin çoğu, kendi menilerini ve adeta patlarcasına gerçekleşen boşalmalarını, psikolojik bir olaydan daha sık görmüşlerdir. Çoğunlukla, bilinçdışı bir seviyede, boşalmanın partnerlerine ve kendilerine zararlı olduğu görüşünü savunurlar. Çok ender rastlanmakla birlikte, bilinçsizce meninin çok değerli ve kutsal bir sıvı olduğunu düşünür ve ondan ayrılmak istemezler. Gerçekte, vajina içine boşalmanın hazzından kendilerini yoksun bırakmaları, görünüşte seve seve ödemekten kaçınmayacakları bir bedel,”otokastrasyon”dur (kendi kendini hadım etme), hiç değilse bilinçsiz olarak. Otokastrasyonun yani erkeğin iç dünyasında yer alan çocuk egosunun kendi kendine cezalandırmayı yapma amacı; otorite figürü olan baba veya baba türevlerine “Ben zavallı ve aciz biriyim, senin rakibin olamam, senin eşini ele geçiremem” mesajını vererek, daha az bir bedel ödemek ve penisinin kesilmesi şeklindeki daha büyük bir bedelden kendini korumaktır. Ancak çocuklukta öğrenilen bu kalıplar yetişkinlik hayatında ve ilk cinsel deneyimlerinde kişiyi sıkıntıya sokabilir ve tedavisi zor çok cinsel işlev bozukluklarından biri olan geç boşalmaya yol açabilir.
CİNSEL MİTLER…
Geç boşalmanın ardında yatan cinsel mitte yani hurafede, erkeğin tüm yaşamı süresince kullanabileceği belirli miktarda spermi olduğu düşüncesi vardır. Bu inanışa göre, sperm tükendiğinde, erkek yalnızca basınçlı hava çıkaracaktır. Gerçekte ise, sperm ve birlikte çıktığı sıvı olan meni, vücudun ilgili hücreleri tarafından kesintisiz olarak üretilir ve tükenmesi söz konusu değildir.
TEDAVİSİ MÜMKÜN…
Geç boşalmanın tedavisi diğer cinsel işlev bozukluklarına göre daha karmaşık ve daha uzun sürelidir ve başarı oranı daha düşük olabilir. Bu nedenle cinsel terapinin deneyimli ve daha önce bu tür vakalar almış bir cinsel terapist tarafından yürütülmesi gerekir. Ayrıca tedavi için, erkeğin birlikte düzenli bir cinsel yaşam sürdürebileceği bir partnerinin olması çoğu zaman zorunludur. Tedavi sürecinde (1) erkeğin kendi duygularına ve sevişmenin verdiği hazza odaklanarak boşalmayı bir hedef olmaktan çıkartması, (2) kontrolü kaybetmekten korkmaması, (3) ön sevişme döneminde erotizmi arttırması, (4) partnerini mutlu etmeye çalışma takıntısını bir kenara bırakması, (5)gevşeyip rahatlatması önem taşır. (6) Ardından partnerinin yanında mastürbasyon yapması ve bunu bir oyun gibi eğlenceli hale getirmesi, bir sonraki sefer mastürbasyon sırasında partnerinden biraz yardım alması, daha sonra partnerinin vajinasının içine boşalmayı denemesi gerekir. (7) Bu arada partnerine cinsel fantezilerinden bahsetmesi ve güçlü erotik cümleler kurması daha uyarıcı olabilir. Ayrıca (8) cinsel ilişki sırasında boşalmayı takıntı haline getirmemesi, boşalmaya odaklanmak yerine sevişmenin her anından zevk almaya çalışması boşalmayı kolaylaştırabilir. (9) Tedavide vajina dışına boşalmayı azaltma, performansı etkileyecek endişeyi giderme, penise dokunulması ile ortaya çıkan hazza odaklanma, bebe yağı ile penis başına masaj yapma (partnerbasyon), süper stimülasyon (ilişkiden 5-10 dakika önce), basınçlı su ile penise uyarı yapma, penisin ön yüzeyine vibratör kullanma (partner yardımıyla, ilişkiden 5-10 dakika önce), köprü manevrası (boşalma anına yaklaşana kadar mastürbasyonla uyarılmanın ardından vajinaya boşalma), prostatik masaj yapma (partner yardımıyla, ilişkiden 5-10 dakika önce) ve alkol alımının yasaklanması gibi yöntemler ve bazı ilaçlar kullanılabilir.