Canlılar için hayati önem taşıyan yemek, insan için sadece karın doyurmaktan ibaret değildir. Yemek duyular ve duygularla yakından ilişkilidir; bazılarımız için karşı konulamaz bir istek, müthiş bir haz, bazılarımız için sıcak bir huzur ya da kışkırtıcı bir arzudur. Âşık olduğumuz zaman yemeden içmeden kesiliriz, erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiğini düşünürüz… Yemek ile duygularımız arasındaki bu ilişki, yemek ile aşk ve cinsellik arasındaki gizemli ilişkiye de kaynak oluşturur. Tarih boyunca her kültürde bu gizemli ilişki çözülmeye çalışılarak yiyecek ve içeceklerin cinselliğe olumlu ve olumsuz etkileri araştırılmış, cinsel isteği ve gücü artıracak yiyecekler keşfedilmiştir.
CİNSEL SAĞLIK İÇİN YEMEK…
Vücut sağlığımız için düzenli ve dengeli beslenmenin tartışmasız önemi cinsel sağlığımız için de geçerlidir. Cinsel sağlık, yani cinsel istek ve cinsel aktivite, genel sağlık durumunun bir göstergesidir. Cinsel isteksizlik, sertleşmeme, erken boşalma gibi cinsel sorunlar, fiziksel ya da psikolojik bir sorunun bulunduğuna işarettir. Ayrıca vücuttaki mineral ve vitamin eksikliği cinsel sorunlara yol açabilir. Dengesiz beslenme nedeniyle kilo alımı, karın ve bel çevresindeki yağlanma, kalp-damar hastalıkları ve diyabet gibi önemli hastalıklara neden olarak cinsel sağlığı da olumsuz etkiler. Dolayısıyla yeterli ve dengeli beslenerek vücudun ihtiyacı olan tüm vitamin ve minerallerin alınması hayati öneme sahiptir. Vücut sağlığımızın yerinde olması, cinsel sağlık için tek başına yeterli değildir. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için psikolojik olarak da sağlıklı olmak gerekir.
HAYATI SÜRDÜRMEK İÇİN YEMEK VE CİNSELLİK..
Yemek, hayatta kalma güdüsünün cinsellik, hayatı devam ettirme, yani üreme güdüsünün bir sonucudur ve her ikisi de insan hayatının temel ihtiyaçlarındandır. Hayatta kalma ve hayatı devam ettirme kavramları arasındaki yakın ilişki, yemek ve cinsellik arasında iç içe geçmiş, karmaşık bir durumdadır. Öyle ki yemek kimi zaman cinselliğin ikamesi olarak kullanılabilir ve tatmin edilemeyen cinsel arzuların yerine yemek geçebilir. Çünkü yemekten ve cinsellikten alınan haz beyinde aynı bölgede işlenir ve benzer etkiyi yaratarak kişiye aynı düzeyde mutluluk ve keyif verir. Dolayısıyla da, doyurulmayı bekleyen cinsel arzuların insanın bilinçdışı sistemine gönderdiği sinyaller her zaman doğrudan yatak odasına gitmez bazen de mutfağa ulaşır ve cinsel arzular, buz gibi bir dondurma, leziz bir börek ya da nefis bir çikolata ile bastırılmaya çalışılabilir.
YEME BOZUKLUKLARI ve CİNSELLİK…
Yemek ve cinsellik arasındaki ilişkinin uç noktalarında yaşanan iki yönlü olumsuz etkileşim sonucunda yeme bozuklukları cinsel sorunlara ya da cinsel sorunlar yeme bozukluklarına yol açabilir. Çünkü yenilen yiyecekler sevgi ve değer arayışı, öfke ve nefret gibi bilinçdışı bir sembol halini alabilir. Diğer bir ifadeyle, doyurulmayan cinsel istekler ya da cinsellikle ilgili sorunlar yeme bozukluklarının ortaya çıkmasında, başka nedenlerle yaşanan yeme bozuklukları da cinsel sorunların ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Çeşitli nedenlerle cinsel isteklerini tatmin edemeyen kişiler, aşırı yeme davranışına yönelerek yemek yeme alışkanlıklarında yaşadıkları değişiklikler nedeniyle kilo alıp verme dengelerini bozabilirler. Bunun sonucunda da yeme bozuklukları ortaya çıkabilir. Genel olarak iki tip yeme bozukluğu görülür. Bunlardan anoreksiya nevroza, kişinin çok zayıf olsa bile kendini kilolu olarak görmesi ve gıda alımını kısıtlaması;bulimia nervoza çok fazla miktarda yemek yedikten hemen sonra kusarak yediklerini çıkarması ve sonuncusu da yeme kontrolünü tamamen kaybederek tıkınırcasına yemesidir.
YEMEK ve CİNSEL SORUNLAR…
Elbette yeme bozukluklarının nedeni her zaman cinsellikle ilişkili değildir; psikolojik, biyolojik ve sosyo-kültürel başka pek çok nedeni olabilir. Nedeni ne olursa olsun yeme bozukluğunun temelinde kişinin olumsuz beden imgesine sahip olması, yani kendi bedenini beğenmemesi, sevmemesi vardır. Bedeniyle barışık olmayan kişilerde cinsel sorunların olması sık rastlanan bir durumdur. Bu sorunların temel nedeni de bu kişilerin bedenlerinden utanmaları ve başkası tarafından görülmesini istememeleri yüzünden cinselliğe yönelik tüm algılarını kapatmalarıdır. Bunun sonucunda da bu kişiler, ya cinselliği rahatça yaşayamaz ya da hiç yaşamazlar. Yeme bozukluğu olan kişiler, cinsellikten soğuma, cinsel isteksizlik, cinsel ilişkiden iğrenme, tiksinti duyma ya da orgazm olamama gibi cinsel sorunlar yaşayabilirler.
KÜÇÜK SORUNLAR BÜYÜK SONUÇLAR GETİRİR…
Yeme bozukluğu ya da cinsel sorunlar, başlangıçta insanın hayat kalitesini bozar ancak bununla kalmayarak zamanla sağlığını da olumsuz etkiler ve önemi fiziksel ve psikolojik sorunlara neden olur. Bu nedenle yeme bozukluğu ya da cinsel sorunları olan kişilerin bunların kendiliğinden geçeceğini ya da değiştirilemeyeceğini düşünmeden mutlaka bir uzmana başvurmaları gerekir.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…