Kadın eşcinselliği, kadının kendi cinsinden olan bireylere sosyal ve cinsel ilgi duymasıdır. Halk arasında “lezbiyen” veya “sevici” de denir. Lezbiyenliğin literatürde çeşitli tipleri vardır. Lezbiyenlik görünüşte kadının eşcinsel cinsel yaşamı seçmesi olsa da özünde “duygusal bir karmaşa”dır.
“Lezbiyenler” yani “eşcinsel cinsel yaşamı seçen kadınlar” kişisel ilişkilerinde çok ciddi yoksunluklara ve sorunlara sahiptirler. Kadınlardaki eşcinsellik erkek eşcinselliğinden farklılıklar gösterir. Mutsuz bir kadın, karşı cinsle geliştirdiği ilişkilerde düş kırıklığına uğrar ya da engellenmelerle karşılaşırsa, kendi cinsine yönelebilir. Bu tür kadınlar çoğu zaman erkeksi tutumlar geliştirebilirler. Diğer bir kadın eşcinselliğinde ise, erkeklerle kurulan ilişkilerinde düş kırıklığına uğrama ve çocukluk dönemine dönüş vardır. Kendini eşcinsel olarak gören kadınların önemli bir kısmı bunu sosyal baskılar nedeniyle eyleme dönüştürmezler ve bir kısmı eşcinsel cinsel yönelimlerinin farkında oldukları halde, ömür boyu bunu iç dünyalarında yaşadıkları ilgiden öteye götürmezler veya eşcinsellikle ilgili düşünce ve duygularını eyleme geçirmekte zorlanırlar.
GEÇMİŞTE DÜZENLİ HETEROSEKSÜEL İLİŞKİLERDE BULUNUYORLAR
Lezbiyenlerin önemli bir kısmı geçmişte düzenli heteroseksüel ilişkilerde bulunmuş ve bunların da önemli kısmı çocuk doğurmuş kadınlardır. Bu kişilerde eşcinsel cinsel yaşamı seçmenin ileri yaşlarda ortaya çıkmış olmasının nedeni muhtemelen sosyal konumları ve kişilikleri sağlamlaştıkça, kendilerini daha rahat ifade edebilme yetisi kazanmaları ve kendilerine güvenleri arttıkça, hayatlarını kendi istedikleri doğrultuda yaşama isteklerini eyleme dönüştürmeleridir.
LEZBİYEN YAŞAM TARZI
Lezbiyen yaşam tarzını seçen kadınlar, diğer alanlarındaki uyumları ve işlevleri ne olursa olsun, kişisel ilişkilerinde (karşı cinsten korkma, kendini erkeklerle anlamlı ilişkiler kurmaktan da mahrum bırakma, güvensizlik, suçluluk, günahkârlık ve korkunun egemen olduğu günübirlik ilişkiler, çocuk sahibi olabilmek için erkekle kadının cinsel birleşmesi, karşı cinsle paylaşılacak aşk, merhamet ve zevk gibi duyguların verdiği acı, vb.) ciddi yoksunluklara ve sorunlara sahiptirler. Lezbiyenler çocukluklarında kendilerinden esirgenmiş olan ilgi ve desteğe şiddetle ihtiyaçları olduğu zamanlarda bütün erkek ve kadınlara karşı oldukça saldırgan tavırlar besleyebilirler, bu da ikili ilişkilerde çatışmalara yol açabilir. Çünkü lezbiyen cinsel yaşamı seçme kadınlarda anlamlı ilişkiler kuramayacak veya ruhi çöküntülere açık bir hale getirebilecek dengesizlikler yaratabilir. Çoğu zaman kadınlar bu dengesizliklerden veya kaygılarından korumak ve cinsel haz almak adına hemcinslerinden bir partner seçer ve kendiliğinden ödün vererek yaşamla uzlaşmaya çalışır.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…