Yunan mitolojisinde Tiresias’ın hikâyesi çok uzun zamandır karşı cins için zevkin nasıl bir his olduğunun anlaşılmaya çalışıldığını anlatıyor. Efsaneye göre Tiresias uğradığı lanetle, bedeni kadın bedenine dönüştü ve yedi yıl kadın olarak yaşadı. Zeus ve Hera, seks sırasında erkeklerin mi yoksa kadınların mı daha çok zevk aldığı konusunda bir tartışmaya girince her iki cinsiyetti de deneyimlemiş olan Tiresias’ı çağırıp sordular. Tiresias, kadınların seksten erkeklere göre on kat daha fazla zevk aldıklarını söyledi. Peki, bu durum bütün kadınlar için geçerli mi?
CİNSEL YANIT DÖNGÜSÜ NEDİR?
Cinsel haz, cinsel deneyimlerle elde edilir. Cinsel deneyimler her birey tarafından özel olarak yaşansa da herkes için geçerli olan ve “cinsel yanıt döngüsü” ya da “cinsel siklus” olarak adlandırılan fizyolojik bir süreçte gerçekleşir. Cinsel yanıt döngüsü, kişi cinsel ilişki ve mastürbasyon da dâhil olmak üzere cinsel olarak uyarıcı faaliyetlere katıldığında ve cinsel olarak uyarıldığında meydana gelen fiziksel ve duygusal değişikliklerin sırasını ifade eder ve aşağıdaki 5 aşamadan oluşur:
KADINLARIN CİNSEL HAZLARI NELERDİR?
Cinsel yanıt döngüsünün her aşamasında farklı fiziksel ve duygusal tepkiler ortaya çıkar. Bu beş aşama hem erkekler hem de kadınlar tarafından deneyimlenir ve cinsel ilişki, partnerbasyon veya mastürbasyon sırasında ortaya çıkabilir. Her insanın vücudu farklı olduğu için, her insan çeşitli aşamaların farklı zamanlaması ve farklı yoğunluğunu deneyimler. Buna göre de elde edilen cinsel haz sevileri farklı olur. Kadınların cinsel yanıt döngüsünün sonucunda aldıkları cinsel haz genel olarak aşağıdaki kategorilerden birine girer:
CİNSEL HAZ HER KADININ HAKKIDIR
Kadınların çoğu için cinsellik evlilikle birlikte başlar. Toplumumuzda evlenecek kadının toplum içindeki değeri cinsel deneyimsizliğiyle belirlenir ve bakirelik kutsanır. Kız çocukları yetiştirilirken, cinselliğin erkeklere özgü olduğu, sadece erkeğin zevk aldığı, kadın için çoğu zaman mide bulandırıcı, acı veren ama evliliğin devam etmesi ve anne olmak için yerine getirilmesi gereken bir “kadınlık görevi” olduğu öğretilir. Aile ve toplum baskısı, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, cinsel eğitimin yetersizliği, cinselliğin ayıp, günah veya yasak olarak kabul edilmesi nedeniyle, kadınlar cinsellik hakkında yeterince bilgi sahibi olamaz, bilgi sahibi olmak bir yana cinselliği kelime hazinelerine dahi ekleyemezler. Evleninceye kadar cinselliği hiç bilmeyen veya çoğu zaman yaşamayan kadınlar, evlilikle birlikte cinsel hayata başlar. Ancak hayatı boyunca cinsel fantezi kurmamış, birini arzuladığında kendinden utanmış, suç işlediğini ya da günaha girdiğini düşünmüş, kızlık zarını (himen) korunması gereken en önemli yapı olarak görmüş, hiç mastürbasyon yapmamış, kendi bedenine yabancılaşmış, cinselliği eşine karşı yerine getirmesi gereken bir görev ya da onu sevdiğini gösterebilmesinin bir yolu olarak algılayan bir kadın için cinsellik, haz alınacak güzel bir yaşantı olmaktan çok istenmeyen bir durum haline dönüşebilir. Çoğu zaman yatakta erkek aktif olur, ilişkinin uzunluğunu, kısalığını, tarzını erkek belirler, erkek isterse sevişilir, istemezse sevişilmez. Kadın, erkeğin isteklerine uyum gösterebilmeyi mutlu bir cinsellik göstergesi olarak algılamaya başlar. Bu da kadın olarak cinselliği bir hak ve haz kaynağı olarak görme sürecini sekteye uğratır.
CİNSELLİK YAŞAMIN KAYNAĞIDIR
Cinsellik, başka bir insanla cinsel olarak yaptıklarımızdan daha fazlasıdır, yani sadece seks yapmak ya da cinsel davranışlarda bulunmak demek değildir. Cinsellik, bir erkek ya da kadın olarak nasıl hissettiğimiz, giyinme tarzımız, nasıl davrandığımız, konuştuğumuz, diğer insanlara yaklaşımımız ve onlar hakkında ne hissettiğimizdir. Bunlar doğumdan ölüme kadar hayatımız boyunca nasıl bir insan olduğumuzu oluşturan bileşenlerdir. Cinselliğimiz bizim kim olduğumuzun doğal bir parçasıdır. Cinsellik ne yaptığımız değil, kim olduğumuz ve nasıl yaşadığımızla ilgilidir. Kadın, erkek herkesin yaşamının gerekli bir parçasıdır, temel bir ihtiyaçtır ve hayatın diğer yönlerinden ayrı tutulamayacak insani bir yönüdür. Seks yapmak; kendini ve ötekini bilerek, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir “performans hedefi koymadan”, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, zamandan koparak, yavaş, ritmik ve uyumlu bir şekilde salınarak, haz alıp, haz verebilme, ruhu ve bedeni bir “armağan gibi” paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde orgazm olabilme bilim ve sanatıdır. Bu çok özel sanat, çoğu zaman “cinsel işlev”, “cinsel ilişki”, “cinsel birleşme” veya “çiftleşme” olarak anılır. Bu sanatta kadınlar için arzulanmak, erkekler için penisin sertleşmesi esastır. Aşk ve seks, öyle bir duygu yumağıdır ki, herkes onları farklı ve derinden yaşar, başka bir aleme geçer ve bu nedenledir ki aşkın seks hayatın sırrıdır.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…