İnsanlığın varoluşundan beri en çok kafa yorulan olgulardan biri de kadın-erkek ilişkileridir. İnsan, doğası gereği ilişkilerinde “ölümcül günahlar” adını verdiğimiz “hatalar” yapar.
Açık olmak gerekirse herkes hata yapar ama (arkasında) bir yerde bunları yapmaması gerektiğini söyleyecek birilerinin de olmasını ister. Çünkü ilişkileri çürüten şeyler vardır ve insan mükemmel bir canlı değildir. Diğer yandan, kadın ve erkek iki ayrı dünyaya sahiptir ve (birleşerek) tehlikeli bir karışım ortaya çıkartırlar. Bu karışım ister istemez ilişkilerdeki ölümcül günahları meydana çıkarır. Seks hayatında kesinlikle yapılmaması gereken şeyler var. Şimdi sıralayacaklarım, her ilişkinin zamanla yıpranıp yıkılmasına yol açan ve kadınların yaptığı çok önemli hatalardır. İşte kadınların yedi ölümcül seks günahı:
1- Kutsal anneyi oynamak
Annelik, tartışmasız kutsal bir olgudur. Bugün hangi topluma bakarsanız bakın, annelik kimliğinin getirdiği bir aseksüellik vardır. Ancak kadınların bu kimliği yatak odalarının kapısına asmaları gerekiyor. Çünkü onlar, eşleri için evlenmeden önce âşık oldukları ve arzuladıkları kadınlardır. Bu bakış açısı evliliğin en sağlam temelidir. Kadınlar annelik kimliği ile sevgili kimliğini birbirine karıştırdıklarında, temele balyozla vurmuş gibi olurlar. Bu nedenle kadınların, evlilik hayatında önce kadın sonra anne olmaları gerekir. Kadınlık anneliğin içinde yok olmamalıdır.
2- Orgazm taklidi yapmak
Her şeyden önce bilinmesi gereken şudur; her cinsel ilişkinin sonunda orgazm olma zorunluluğu yoktur. Kadınların, bu tür cinsel mitleri yani hurafeleri bir kenara bırakmaları gerekir. Üstüne üstlük orgazm taklidi yapmak, erkeklerin tamamı tarafından reddedilen ve istenmeyen bir tutumdur. Kadınlar böyle yaptıklarında, erkeklerin kendine olan saygısını kaybetmesini engelleyerek, onlara iyilik yaptıklarını düşünürler. Belki erkekler ilk anda orgazm taklidini fark etmeyebilir ama daha sonra öğrendiklerinde kısır bir döngü içine girer ve sürekli olarak partnerlerinin orgazm taklidi yapıp yapmadıklarını düşünmeye başlarlar. Bu durum erkeklerde başaramama korkusu adını verdiğimiz performans anksiyetesine neden olabilir. Kadınlar orgazm taklidi yapmak yerine dürüst olmalıdır. Çünkü samimiyet ve dürüstlük ilişkiler için can simididir. Ayrıca cinsellik salt orgazmlardan meydana gelen ve mutlaka orgazmla sonuçlanması gereken bir süreç değildir. Cinselliğin sonunda çiftin cebinde kalması gerekenler, duygusal paylaşımların ve haz dolu anlarının bolluğudur. Başta göze alınmayan küçük hayal kırıklıkları, daha sonra çok derin hayal kırıklıklarına yol açabilir ve çifti geri dönülmez bir noktaya taşıyabilir.
3- İlişkideki gizem ve tutku için çabalamamak
Bir kadının yaptığı en büyük hatalardan biri kocası ya da erkek arkadaşına en yakın kız arkadaşıymış, "kankasıymış" gibi muamele yapmasıdır. Birçok kadın ilişki süresi uzayınca, erkekle her şeyini paylaşmaya başlar. Oysa kadının da erkeğinden ayrı bir dünyası olmalıdır. Kız arkadaşlarla konuşulan birtakım kadınsı konuların partnerle paylaşılmaması gerekir. Kadınların ve erkeklerin gizemleri olmalıdır. Gizem, tutkuyu besler tutku da cinselliğin devamlılığını sağlar. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, istek, amaç ve ihtiras olarak tanımlanan tutku; bir insanın istemesine, duymasına ve düşünmesine egemen olan güçlü bir eğilimdir, uzun süreli, kalıcı ve güçlü bir duygulanımdır. Kadınlar ilişkilerindeki gizem ve tutku için çabalamadıklarında, çiftlerin zamanla cinsel beklentileri azalabilir ve ilişkiler istenmeyen bir noktaya sürüklenebilir. Bu nedenle, çiftin birbirine olan arzusunun karşılıklı olarak devam edebilmesi için kadına has mahremiyetin partnerle paylaşılmaması gerekir.
4- Erkeğin erotizmini aşağılamak
"Kadınlar romantizmi erkekler ise erotizmi sever.", neredeyse evrensel bir kuraldır. Erotizm çoğu zaman aşk oyunlarını, erotik filmleri veya pornoyu kapsar. Öncelikle kadınların bu durumu kabullenmeleri gerekir. Kadınlar partnerlerinin erotizmini yargılamak veya aşağılamak yerine, anlamaya, paylaşmaya ve eşlik etmeye çalışmalıdır. Erotizmi konuşulabilir bir konu olarak görmek ve gerektiğinde partnerlerinin erotik film izleme tekliflerine önyargısız yaklaşmak, yatak odalarına renk getirebilir. Ayrıca cinsel ilişki sırasında sessiz kalmamak gerekir. Çünkü erkekler doğaları gereği daha fazla cinsel uyarım alabilmek için erotik sesler duymaya ve davranışlar görmeye ihtiyaç duyarlar. Kadınlar hissettiklerini daha çok hissettirebilmek için duygularını dile dökmeli, gerektiğinde inlemeli, çığlık atmalı ve bedensel duyumlarını dışa vurmalıdır.
5- Kendi bedeninde kusur bulmak
Kadınların kendilerini sevmeleri ve beğenmeleri, cinsel yaşamlarında hem kendi hem de partnerlerinin tatmini için hayati önem taşır. Çünkü kendini sevmeyen bir başkasını gerçekten sevemez, kendine değer vermeyen gerçekten bir başkasına değer veremez. Kısa ya da uzun, şişman ya da çok zayıf fark etmez, her kadın güzeldir. Bu nedenle kadınlar gerektiğinde gündüz veya açık ışıkta partnerleri ile birlikte olmalı, evde mahrem yerlerde iç çamaşırlarıyla dolaşmalı ve ilk önce kendi bedenleriyle flört etmelidir. Ayrıca her insan beğenilmek, adam yerine konmak ve önemsenmek ister, kendine saygı duyulmasını bekler. Partnerinin sadece davranışlarına değil kendine bakmasını ve özen göstermesini ister. Akşam partnerinin güzel kıyafetlerle kendini karşılamasını, güzel kokmasını ve küçük sürprizler hazırlamasını hayal eder. Bu nedenle kadınların partnerlerine özenli davranması, kendilerine ve ilişkilerine verdikleri değerin bir göstergesidir.
6- Seksi bir amaç için kullanmak
Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Cinsellikte kadının ve erkeğin bedenlerini birbirlerine bir armağan olarak sunmaları gerekir. Cinselliği ruhun ve bedenin paylaşılması dışında, kişisel bir amaç veya bir şeyler elde etmek için kullanmak ilişkinin kalitesini bozacaktır. Ayrıca cinsellikle günlük hayatın birtakım kazanımlarını birbirinden ayrı tutmak gerekir. Yatakta elde edilebilen en büyük kazanç partner ile paylaşılan hazlar ve güzel anlar olmalıdır. Çünkü cinsellikle daha fazla sevgi veya gelecek garantisi elde etmeye çalışmak, o ilişkinin masumiyetini bozacaktır.
7- Penis boyunu takıntı yapmak
Geçmişten bugüne kadar, çok yanlış bir şekilde, penis boyu erkekliğin bir göstergesi olarak algılanmış, takıntıya dönüşmüş ve birçok çiftin hayatını çekilmez bir hale getirmiştir. Oysa çiftlerin cinsel hayatlarını daha doyurucu yaşayabilmeleri için penis boyundan daha ziyade birbirine güvenmeleri, dokunmanın verdiği hazza odaklanmaları, samimi ve açık konuşabilmeleri, koşulsuzca birbirini sevmeleri, saygı duymaları ve birbirlerine şefkat göstermeleri daha önemlidir. Çünkü penisin boyu değil işlevi önemlidir. Sanıldığının aksine penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki bulunmaz. Penisin en önemli işlevi kadının gebe kalmasını sağlamaktır, diğer işlevi ise cinsellik içgüdüsünü tatmin etmektir. Bu iki işlevin yerine getirilebilmesi sperm sayısı ve işlevlerinin yeterli olmasına, boşalmanın denetim altına alınabilmesine, ereksiyonun gerekli zamanlarda devreye girmesine ve yeterli süre sürdürülebilmesine bağlıdır. Ayrıca vajina ortalama 10 cm uzunluğunda olan boru şeklinde bir organdır. Vajinanın en çok haz alınan bölümü, dışarıya yakın üçte birlik kısmıdır. Yapılan çalışmalar, girişteki bu 3-4 cm'lik kısım ile klitoris arasında sinirsel bağlantılar olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, kadınlarda cinsel haz merkezi vajina değil klitoristir. Klitorisin uyarılabilmesi için penisin çok uzun olmasına gerek yoktur. Kadınların mastürbasyon ile keşfettikleri "direkt klitoral boşalma" yanında, sonradan öğrendikleri "vajinal boşalma", "dolaylı klitoral boşalma" olarak adlandırılır. "Vajinal orgazm" ise vajinal boşalmaya yol açan direkt klitoral temasların yanısıra kadının beyninde başlayan ve tüm bedeni kaplayan bir olaydı. Diğer bir değişle, bedensel boşalmaya ruhsal boşalmanın eklenmesidir.