İlişkilerin çıkmaz sokaklarından birisi olan ALDATMA ve SADAKATSİZLİK tartışmalarında Defne Samyeli’nin sözü Banu Alkan’ın bir şarkısını anımsatıyor: “Aldıramazsan aldırırlar gülüm, kaldıramazsan kaldırırlar
gülüm, kandıramazsan kandırırlar gülüm…”
ALDATMA VE SADAKATSİZLİK AYNI ŞEY DEĞİL
Aldatma ve sadakatsizlik aynı şey değildir. Koşulsuzca ve olgunca sevme, partnerine tek ve biricik olduğuna dair bir söz verme, kalbinin tahtında sadece partnerine yer ayırma ve o yeri hep partnerin için koruma anlamına gelen “SADAKAT”, bir erdemdir, bir değerdir, bir duruştur. Yargısız bir “karar” ve bir “seçim” olan “SADAKATSİZLİK”; kişinin o yerin korunmasını savsaklaması ve o en mahrem yerine başka bir kişiyi sokmasıdır, duygusal, bilişsel, fiziksel, sosyal ya da tinsel açılardan partnerini kandırmaya yönelik eylemlerin “gizlice” ve “partnerin bilgisi dışında” sürdürülmesidir. Bir başka deyişle “sadakatsizlik”; mevcut eşin veya partnerin rızası olmadan üçüncü bir kişi veya kişilerle bir veya birden fazla yaşanan duygusal veya cinsel ilişkidir, yakınlaşmadır, en özel ve en değerli olması gereken ve hayatın merkezine alınması gereken partnere bu değerin verilmemesidir. Sadakatsizliğin bir sonucu olan ve “yalan rüzgarı” olarak bilinen “ALDATMA” ise; sadakatsizlik kararı ve seçimi sonucu kaçınılmaz olarak ortaya çıkan dürüstlük dışı eylemlerdir, söylemlerdir ve partnerler arasındaki ilişkiyi tehdit edebilecek nitelikteki “sırların partner tarafından öğrenilmesi durumunu” ifade eder. Yani partnerinize yakalanmadığınız sürece “sadakatsiz” olursunuz, yakalandığınızda “aldatmış” olursunuz. Sadakatsizlik “kişisel” ve gayriahlaki bir tutum, bir niyet, aldatma ise “ilişkisel” ve yıkıcı bir sorun, ihaneti konduramananın getirdiği bir kaos, bir sonuç, bir eylemler bütünüdür…
ÇARPICI ANKET SONUÇLARI
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) sadakatsizlik yapan 100 kişiye sordu: “Yakalanacağınızı hiç düşündünüz mü?” Alınan yanıt: “Hayır!” “Partnerinizin size sadakatsizlik yapabileceğini hiç düşündünüz mü?” Alınan yanıt: “Hayır!” Aldatıp yakalanan 100 kişiye soruldu: ‘m”Tüm bu yaşadıklarınıza değer miydi?” Alınan yanıt: “Hayır, değmezdi!” “Böyle olacağını bilseydiniz aldatır mıydınız?” Alınan yanıt: “Hayır aldatmazdım!” Evliliklerin yaklaşık yüzde 50’i iflas ediyor veya batıyor, her geçen gün boşanma oranları da artıyor. Buna rağmen insanların yüzde 90’ı hala evlenmek istiyor, evlilik kurumuna yatırım yapıyor, “pembe gözlük” takarak her şeyi kontrol edebilecekleri ve evlilik öncesi ödüllerinin artarak devam edeceği yanılsamasına kapılıyor ve boşanmayan yüzde 50 içinde olmayı hayal ediyor…
YASAK MEYVENİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI…
“Dünyaca ünlü Amerikalı Evlilik ve Çift Terapisti Prof. Dr. GERALD R. WEEKS ve Türkiye’de alanında tartışmasız bir otorite olan Psikoterapist CEM KEÇE, danışanları olan yüzlerce çiftin yaşadıklarından süzdükleri evlilik ve çift terapisi deneyimlerini bu kitapta bir araya getirdiler. Kadın-erkek ilişkilerini kasırga gibi yerle bir eden aldatmanın nedenlerini, etkilerini ve sonuçlarını tüm açıklığıyla gözler önüne seren bu benzersiz başvuru kitabı sayesinde, çiftler aldatmadan sonraki zorlu süreci en az hasarla atlatıp tamamen iyileşerek yeni bir başlangıç yapmak için kendi yaşamlarına uygulayabilecekleri, evlilik ve çift terapistleri ise aldatmanın tedavisi için başvuran danışanlarıyla çalışmalarında kullanabilecekleri pratik bilgilere ve yöntemlere ulaşabilecekler. Aldatma ve sadakatsizlik hakkında bugüne kadar söylenmeyen, yazılmayan şey ve konuşmayan kişi kalmadı: Uzmanlar, uzman olmayanlar, aldatanlar, aldatmayanlar, aldatılanlar, aldatılmayanlar ve aldatmanın gizli tarafındaki üçüncü kişiler… Aldatmayı konu alan kitaplar yazılıyor, filmler çekiliyor, anketler ve araştırmalar yapılıyor. Bu kadar hayatın içinde ve karmaşık olan aldatma hakkında her kafadan bir ses çıkıyor ve sayısız hurafe kulaktan kulağa dolaşıyor. Yanlış bilgiler, insanların algılarını, kararlarını ve yaşamlarını etkiliyor. Ama artık bu konuda güvenilir bir başvuru kaynağı var. Evlilik ve Çift Terapisti Prof. Dr. GERALD R. WEEKS ve Psikoterapist CEM KEÇE uzman görüşleri ve değerli deneyimleriyle aldatma ve sadakatsizliğe dair tüm gerçekleri açıklıyorlar… Aldatma temasının tüm ayrıntıları ve gerçek yaşamdan örneklerle işlendiği ve “yasak aşk”ın okuyucuyu korkunç bir dramla bitebilecek olayların içine çektiği Aldatma ve Sadakatsizlik; gizem, ulaşılmazlık ve yasak ile bezenmiş şehvetin derinliklerini, haz, duygusal şiddet ve ihanetle lezzetlenen yasak meyveyi, yeni bir bedende günlük sıradan ilişkilerin girdabından kaçışı, insan nefsinin bitip tükenmeyen isteklerini, bireyin kendini arayış sürecini, çiftlerin birbirlerini aldatmasının arkasında yatanları ve Jung’un deyimiyle karanlık odada neler olduğunu sorguluyor. Her şeyin bir hakmış gibi yaşandığı yalan bir dünyada, aldatmanın ve aldatılmanın dayanılmaz ağırlığını anlatıyor…”
Alkali diyet, vücudun pH dengesini alkalinize etmeyi amaçlayan bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, asidik yiyeceklerin…
Akdeniz meyve sineği, kısa ömrü ve hızlı üreme kapasitesi nedeniyle yaşlanma araştırmalarında sıkça kullanılır. Bu…
Yaşam süresinin uzaması, 21. yüzyılda önemli bir demografik değişim olarak karşımıza çıkmaktadır. 100 yıl ve…
50 yaş üstü kadınlar için cinsel yaşam, sağlık, mutluluk ve yaşam kalitesinin önemli bir parçasıdır.…
50 yaş üstü erkekler için cinsel yaşam, sağlık, mutluluk ve yaşam kalitesinin önemli bir parçasıdır.…
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…