Categories: Kişisel Gelişim

Kötü Alışkanlıklar Her Zaman Kötü Müdür?

Sahip olduğumuz iyi ya da kötü tüm alışkanlıklar bir amaca hizmet ettikleri için hayatımızdadır, çünkü hiçbir davranış nedensiz olarak yapılmaz. Her davranışımızı mutlaka psikolojik, fiziksel ya da sosyal olarak bir yarar sağlamak üzere gerçekleştiririz. Alışkanlıklarımız da hayatımızda bir işleve sahip olduğu için sürekli tekrarladığımız davranışlarımızdır. Aynı şey kötü alışkanlıklarımız için de geçerlidir. Kötü alışkanlıklara yaşamın içinde sıkça rastlarız; kendimizde, en yakınımızda ya da yeni tanıştığımız kişilerde kötü alışkanlıklar olabilir. Psikolojideki temel kurallardan biri şudur: “Bir şey iyi sonuçlara yol açıyorsa, kişiye ve içinde bulunduğu ilişkiler ağına olumlu etkiler yaratıyorsa yararlıdır, ona dokunmayın.” Yani kötü alışkanlıklar bile belirli koşullar altında işe yarayan bir strateji olarak kullanılabilir.

KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR NASIL EDİNİLİR?

Kötü alışkanlıklar “olumsuz davranış kalıpları” olmalarına karşın, olumlu sonuçlar elde etmek amacıyla genellikle stres ve sıkıntı ile baş etmenin yolu olarak kullanılırlar. Kişi gergin, sıkıntılı, stresli veya heyecanlı olduğunda yükselen kaygı düzeyini ve iç gerginliğini azaltmak ve sakinleşmek için yaptığı bazı davranışlar “geçici bir rahatlama” sağlar ve bu rahatlamanın farkına vardığında o davranışı stresli, sıkıntılı ya da kaygılı olduğu her durumda sergileyerek alışkanlık haline getirir. Örneğin, sigara veya alkol kullanma, burun çekme veya karıştırma, tırnak yeme, alışveriş çılgınlığı, internette çok fazla zaman geçirme, erteleme, sürekli geç kalma, dedikodu yapma, dağınıklık gibi davranışlara gergin ve stresli durumlarda kaygıdan kurtulmanın kolay ve rahatlatıcı yolu olarak sürekli başvurulduğunda bunlar kötü alışkanlık olarak kişinin hayatındaki yerini alır.

KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN YARAR DOĞABİLİR Mİ?

Sigara kötü bir alışkanlıktır ama kişi sigara içmediği zaman hissettiği sıkıntı ve gerginliği çevresine yansıtıyorsa, eşiyle tartışıyor, çocuklarına şiddet uyguluyor ya da iş verimi düşüyorsa, bunların yerine sigara içmesi daha kabul edilebilir bir durumdur. Alkol kullanımı da kötü bir alışkanlıktır ama seks yapma korkusu olan bir erkeği gevşetip rahatlatarak korkusunu yenmesine ve seks yapabilmesine yardımcı olabilir. Çözmesi gereken karmaşık meseleler olan bir kişi masasını ya da odasını dağınık bırakarak üzerindeki baskıyı hafifletmek isteyebilir, ayrıca dağınıklık yaratıcılığını tetikliyor olabilir. Sosyal fobisi olan ya da resmi ortamlarda kendini rahat hissetmeyen biri sakız çiğnemenin sakinleştirici etkisinden ve verdiği özgüvenden yararlanabilir. Kadın-erkek ilişkilerinde aldatma kötü bir davranıştır ama evliliğin sürmesi için katalizör görevi gördüğü durumlar da vardır. Yakınlık korkusu olan biri evliliği sürdürme konusunda zorlanarak aldatma yoluna gidebilir, aldatarak kendini yakınlık korkusuna karşı koruyor olabilir ve aldattığında bu korkusunu yenerek evliliğine bağlılığı artabilir. Dedikodu yapmak kişinin ruhsal enerjisini boşaltmasına, rahatlamasına, başkalarıyla bağ kurmasına, yakınlık, ilgi ve değer görme ihtiyacını karşılamasına yardımcı olur. Örneğin, arkadaşıyla dedikodu yapamadığı için bu ihtiyaçlarını gideremeyen bir kadın gerginliğini eşine yansıtır ve halk arasındaki ifadesiyle dırdır edip eşinin evden uzaklaşmasına neden olabilir.

KÖTÜ OLAN, ALIŞKANLIKLARIN BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞMESİDİR…

Kötü alışkanlıkların çoğu kısa vadede kişinin stres, gerginlik ve kaygıdan kurtulmasına yardımcı olur. Ancak uzun vadede kötü alışkanlıkların bağımlılığa dönüşmesi söz konusudur. Kötü bir alışkanlığı kolayca ortadan kaldıramazsınız ancak yerine başka bir davranış koyarak değiştirebilirsiniz. Başka bir deyişle, kötü alışkanlıklar hayatımızdaki belirli ihtiyaçları karşılar ve kötü alışkanlıklardan kurtulmanın yolu, yerlerine aynı ihtiyaca cevap veren daha sağlıklı davranışlar koymaktır. Bu nedenle kötü alışkanlıkları olumlu davranışlarla değiştirmek üzere kâr-zarar hesabının doğru yapılması önemlidir. Bunun için de kişinin kötü alışkanlıklarından kurtulmak için kendi bilinçli çabasıyla olumlu alışkanlıklar geliştirmeye çalışması, üstesinden gelemediği noktada psikoterapiye başvurması en doğru yoldur.

Cem KEÇE

Share
Published by
Cem KEÇE

Yeni İçerikler

BAĞIRSAK SAĞLIĞI VE MİKROBİYOM DENGESİNİN CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINA ETKİSİ

Bağırsak sağlığı, genel sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve mikrobiyom dengesi bu sağlığın önemli…

4 hafta ago

AŞKIN DERİN CİNSEL BİLGELİĞİ VE LONGEVİTY SEKS

Aşkın derin cinsel bilgeliği, cinselliğin sadece fiziksel bir eylem olmadığını, duygusal, ruhsal ve enerjisel boyutlarının…

4 hafta ago

ANTİ-ENFLAMATUAR DİYET VE CİNSEL YAŞAM

Anti-enflamatuar diyet, vücuttaki kronik enflamasyonu azaltmayı amaçlayan beslenme yaklaşımıdır. Kronik enflamasyon, cinsel işlev bozuklukları, kalp…

4 hafta ago

ANTİ-AGİNG ETKİLİ NUTRASÖTİKLERİN CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA KULLANILMASI

“Nutrasötikler”, besin ve ilaç karışımı olan, besleyici ve sağlık yararları sağlayan ürünlerdir. Bu ürünler, yaşlanma…

4 hafta ago

CİNSEL İŞEV BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNDE ANDULASYON TERAPİSİ

“Andulasyon terapisi”, “biyomekanik vibrasyon” ve “infraruj (kızılötesi) ışınları” birleştirerek vücudun çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmeyi…

4 hafta ago

ALKALİ DİYET VE CİNSEL YAŞAM

Alkali diyet, vücudun pH dengesini alkalinize etmeyi amaçlayan bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, asidik yiyeceklerin…

1 ay ago