Mektuplar – Unutama

Merhaba canım,

Bak içimden sana neler demek geçti: Beynim karıncalansın istemiyorum.
Kalemim tutukluk yapmasın ne olur. Az sonra telefon edeceksin. Buraları soğuk, ne soba ne yorgan ısıtmaya yetmiyor yüreğimi. İnsan yanında sevdiği olmayınca üşüyor adamakıllı. Yarın ve sonraki gün kahvaltıya ve akşam oturmaya arkadaşlar gelecek. İçimde tutamadığım, önüne set çekemediğim duygularım var, ürkütse de beni yazacağım tüm bunları. Neyse beynimin sesini dinlemeye devam et. Bugün yazacak çok şeyim var.

Gülen bir çift göz gördüğünde hep beni hatırla. "OLUR." Gözlerinin içi gülüyor diyen sendin. Zaman zaman gülmemin sebebi oldun. Gözlerimi unutma.
Daha doğrusu unutama.

Bırak yaşanılan herşey senin olsun. Bir gün uzaklaşırsak birbirimizden ' olmaz ya ' lütfen birtek günü unutma, unutama. Dünya acımasız.
Yaşanılanlara rağmen hiç kimse beklemez olumsuzlukları. Ama hergün binlerce insan acı çeker. Hiçbiri beklemiyordur. Biz gücümüzün yettiğince çaba harcayacağız. Yazmak istedim bunları.

Bir sabah uyandığında, yanında sevgilin, karın kim olursa olsun, ben geleyim aklına. Gözlerin daldığında hayalin olayım, düşlerinde gör beni, hiç
olmazsa birazcık özle, saygını lütfen yitirme. Yine o şarkı ' aynı şeyleri duyumsadığımız herhangi biri- çaldığında beni düşün, fazla değil birkaç saniye. Bir iki satır mırıldan, gözlerin uzaklara dalsın, hayalimle dans et. Ve unutama.

Yıllar sonra birgün yine o şehire git, yollarında yürü, parklarını gez, genç aşıklarını selamla, barlarında dolaş. Yalnızca bir gün canım fazla değil, kalan ömründe birgün. Unutama.

Ve gönlümüzün istemediği gibi olursa, en azından, bize yakışır biçimde olsun. Söz ver bana.

Bir gün adımı adresimi unutsan bile; gözlerimi, sana öncelikle saygıyla bakan gözlerimi, unutma demiyorum, unutama.

Öperim.

Şimdi unut tüm yazdıklarımı ve hüzünlenme. "OLUR."