Aşk, cinsellik ve yemek yaşamın vazgeçilmezlerindendir ve aralarında çok sıkı bir ilişki vardır. Her üçü de büyük ölçüde duygusal beyin olarak bilinen, duygularımızı ve davranışlarımızı belirleyen limbik sistemin kontrolündedirler. Serotonin, oksitosin ve dopamin hormonlarının salgılanmasını sağlayarak beyinde benzer kimyasal süreçleri başlatır ve benzer duygusal tepkiler ortaya çıkarırlar. Diğer bir ifadeyle mutluluğumuzun en önemli belirleyicileri olan duygu ve davranışlarımızı yönlendirirler.
AŞK, CİNSELLİK VE YEMEK ÜÇLÜSÜ
Canlılar için hayati önem taşıyan yemek, insan için sadece karın doyurmaktan ibaret değildir. Yemek duyular ve duygularla yakından ilişkilidir; bazılarımız için karşı konulamaz bir istek, müthiş bir haz, bazılarımız için sıcak bir huzur ya da kışkırtıcı bir arzudur. Âşık olduğumuz zaman yemeden içmeden kesiliriz, erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiği düşünürüz… Yemek ile duygularımız arasındaki bu ilişki, yemek ile aşk ve cinsellik arasındaki gizemli ilişkiye de kaynak oluşturur. Tarih boyunca her kültürde bu gizemli ilişki çözülmeye çalışılarak yiyecek ve içeceklerin cinselliğe olumlu ve olumsuz etkileri araştırılmış, cinsel isteği ve gücü artıracak yiyecekler keşfedilmiştir. Cinsel isteği arttıran yiyecek ve içeceklerle ilgili birçok efsane vardır. Bunlardan birine göre, Yunan Aşk Tanrıçası Afrodit, her gece birlikte olduğu seçilmiş erkeklere, cinsel güçlerini artırıcı ve uyarıcı bitkisel içecekler ve karışımlar hazırlarmış. Bu nedenle cinsel isteği ve cinsel gücü uyarıcı ve artırıcı etkisi olan yiyeceklere“afrodizyak” adı verilmiştir.
ÖNCE CAN, SONRA CANAN
Hayatımızın her alanında mutlu olabilmek için önce sağlıklı olmamız gerekir. Bu alanların en başında aşk ve cinsellik gelir. “Önce can, sonra canan” sözüyle de vurgulandığı gibi mutlu bir aşk ve cinsellik ancak sağlıklı bir bedenle mümkündür. Sağlık beden ise sağlıklı ve dengeli beslenme gereklidir. Sağlık sorunlarıyla boğuşurken aşkı ve cinselliği de mutlu bir şekilde yaşayamayız. Çünkü fiziksel sağlıkla psikolojik sağlık birbirini etkileyen bir döngü oluşturur. Fiziksel bir sorunumuz varsa duygu durumumuz bundan olumsuz etkilenir ya da tam tersine ruhsal bir sorunumuz varsa bunun fiziksel sağlığımıza olumsuz etkileri olabilir. Cinsel sağlık, yani cinsel istek ve cinsel aktivite, genel sağlık durumunun bir göstergesidir. Cinsel isteksizlik, sertleşmeme, erken boşalma, orgazm olamama gibi cinsel sorunlar, fiziksel ya da psikolojik bir sorunun bulunduğuna işarettir. Ayrıca vücuttaki mineral ve vitamin eksikliği cinsel sorunlara yol açabilir. Dengesiz beslenme nedeniyle kilo alımı, karın ve bel çevresindeki yağlanma, kalp-damar hastalıkları ve diyabet gibi önemli hastalıklara neden olarak cinsel sağlığı da olumsuz etkiler. Dolayısıyla yeterli ve dengeli beslenerek vücudun ihtiyacı olan tüm vitamin ve minerallerin alınması hayati öneme sahiptir. Vücut sağlığımızın yerinde olması, cinsel sağlık için tek başına yeterli değildir. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için psikolojik olarak da sağlıklı olmak gerekir.
MUTLULUK BİR ADIM ÖTEDE
Hepimiz aşk dolu ve uzun süreli ilişkiler istiyoruz, ancak her zaman bu isteğimize ulaşamıyoruz. Mutlu bir aşk yaşamının sihirli formülü karşılıklı sevgi, saygı, güven, yakınlık, tutku, bağlılık, destek ve doğru iletişimin karışımından ve uyumlu bir cinsel yaşamdan oluşur. Cinsellik, ilk önce kendini ve partnerini iyi tanımakla başlar. Kendisi hakkında olumsuz düşüncelere sahip olmayan, kendini seven, sayan ve kendine güvenen bir kişi partnerine de bu olumlu duygularını yansıtabilir. Bu nedenle karşılıklı güven, dürüstlük, açıklık, sevgi ve saygı çerçevesinde yaşanması gereken ve mutluluk veren cinsellikte önemli noktalardan biri de kişilerin birbirlerine karşı iradeli ve sorumlu davranmaları, herkesin birbirinin mahremiyetine saygı göstermesidir. Uzun süreli birlikteliklerde, aşkı ve tutkuyu öldüren, ilişkiyi monotonlaştıran şey kadın ve erkeğin cinsel hayata yönelik negatif bakış açılarıdır. Yani mutluluk bir adım ötededir. Kadın ve erkek çift olmaya başladığı andan itibaren büyük tutkular ve cinsel tatminler yaşamaya başlar ve bu şehvet duygusuyla doyumsuz seksin kapıları ardına kadar açılır. Her şey güzel ve anlamlı giderken, ilerleyen zamanla birlikte çift kendi bedenlerini ve dolayısıyla istek ve arzularını da keşfetmeye başlar.
AŞK YAŞAMINDA VE CİNSELLİKTE MUTLULUĞUN SIRLARI
1. SEVGİNİZİ AÇIKÇA GÖSTERİN VE DEĞER VERDİĞİNİZİ HİSSETTİRİN
Sevginizi sözlerinizle ve davranışlarınızla ifade etmekten asla vazgeçmeyin. Sevmek ve sevildiğini bilmek herkes için öncelikli bir ihtiyaçtır. İlişkilerde yapılan en büyük hata zamanla partnerlerin birbirlerine sevgilerini ifade etmeyi bırakmalarıdır. Partnerinizi beğendiğinizi, ona değer verdiğinizi, saygı duyduğunuzu gösterin. Düşüncelerine değer verin ve onu yargılamadan dinleyin, onaylayın, takdir edin, asla başkalarıyla kıyaslamayın ve kesinlikle aşağılamayın. Partnerinizin duygu ve düşüncelerini anlamak için empati yapın. Üzgün, tedirgin olduğunda onunla konuşarak neler hissettiğini anlamaya çalışın.
2. DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAYIN
Hiç kimse mükemmel değildir. Her insanın iyi ve kötü yanları, olumlu ve olumsuz özellikleri olabilir. Partnerinizi olumsuz özelliklerine değil, olumlu özelliklerine ve iyi yanlarına odaklanın. Olumsuz özelliklerine tolerans göstererek, oluşabilecek anlaşmazlıkları ve çıkabilecek tartışmaları önlemiş olursunuz.
3. ÖFKENİZİ KONTROL EDİN VE GEREKTİĞİNDE ÖZÜR DİLEYİN
Sinirlendiğinizde partnerinizi kıracak herhangi bir söz sarf etmemek ya da ona zarar verecek bir davranışta bulunmamak için öfkenizi kontrol altında tutun. Eğer öfkenizi kontrol edemiyorsanız sakinleşene kadar partnerinizin yanından uzaklaşın. Yaptığınız hataları olgunlukla kabul edin ve özür dileyin. Ama dileğiniz özrü o hatayı bir daha yapmamak için verdiğiniz bir söz olarak kabul edin ve hatalarınızı tekrarlamamak için çaba gösterin.
4. SORUMLULUKLARI PAYLAŞIN VE BİRBİRİNİZE ÖZEL ZAMAN AYIRIN
Ortak yaşamın tüm sorumluluklarını ve yapılması gereken işleri adil bir biçimde paylaşın. İlişkinizin ve günlük yaşamın tüm yükünü partnerinizin omuzlarına yüklemeyin. Partnerinizle baş başa zaman geçirmek için fırsatlar yaratın. Birlikte daha fazla şey paylaşmaya, ortak zevkler yaratmaya çalışın. Gelecekte hatırlamaktan mutluluk duyacağınız güzel anılar inşa edin. Birlikte yapmaktan hoşlanacağınız spor ya da hobi faaliyetleri bulun.
5. CİNSELLİKTE UYUMU YAŞAYIN
Mutlu bir evlilik için gerekli olan duygusal birlikteliğin yanı sıra, düzenli ve sağlıklı bir cinsel birlikteliğin de olması gerekir. Partnerinizle romantizm ve erotizmin uyumunu yaşadığınız bir cinsel yaşamınızın olmasına özen gösterin. Yaşamın temel bir ihtiyacı olan cinselliği mutluluk, haz ve doyum içinde yaşamak için kendi zevkinizin sorumluluğunu almanız ve kendi bedeninizle erotik bir ilişki oluşturmanız, sağduyulu ve pozitif olmanız, neyin ne zaman, nerede yapılacağını bilmeniz, haz almayı olduğu kadar haz vermeyi de, hazzı bölüşmeyi ve paylaşmayı da bilmeniz, partnerinizi hissetmeniz, onunla yaşamanız, onun tadını çıkarmanız, birlikte eğlenmeniz, istediğinizi elde etmeye çalışmanız, ilk günkü tazeliğinizi ve heyecanınızı korumanız çok önemlidir. Uzun soluklu ilişkilerde cinsel tutkunun, ihtirasın veya şehvetin devam edebilmesinin sırları şunlardır: Reddedilmeyi göze alarak, tüm arzu ve istekleri ifade etmek, seks konuşmak, erotik filmler seyretmek, erotik kitaplar okumak, “yasak, gizem, ulaşılamazlık” içeren cinsel fanteziler kurmak, sekste yeniliklere açık olmak, cinsel aşk oyunları oynamak, cinsel oyuncakları kullanmak, kadın ve erkek arasındaki farklılıkları kabul edip ve ona göre davranmak, erotik dans etmek ve dans ederken bedenin sesini açmak ve ritim duygusunu geliştirmek…
6. KADINCA VE ERKEKÇE DİLLERİNİ ÖĞRENİN
Erkekler partnerlerini mutlu etmek için “kadınca” dilini öğrenmeli ve aşağıdaki 8 maddeyi yerine getirmelidirler: (1) Partnerinize her fırsatta aşkla dokunun. (2) Partnerinizi ilgiyle dinleyin ve anladığınızı ona gösterin. (3) Partnerinizle birlikte kaliteli vakit geçirin ve ondaki en ufak şeylere dikkat edin. (4) Partnerinizi hayatınızın merkezine alın ve onu biricik kılın, “herkesten ve her şeyden kıymetlisin” mesajını verin. (5) Partnerinize bol bol romantizm sunun. (6) Partnerinizi aşkla arzulayın. (7) Partnerinize düzenli ve güvenli bir yaşam sunun. (8) Partnerinize karşı nazik olun. Kadınlar da “erkekçe” dilini öğrenmeli ve aşağıdaki 8 maddeyi yerine getirmelidirler: (1) Partnerinizin yaptıklarını ve başarılarını fark edip, bol bol takdir edin. (2) Partnerinizin performansını överek erkekliğini onaylayın. (3) Partnerinizin varlığına ve sunduklarına “ihtiyaç” duyduğunuzu “…….. yapmana ihtiyacım var” cümle kalıbıyla ona gösterin. (4) Partnerinize bol bol erotizm sunun. (5) Partnerinize aşkla hizmet davranışlarında bulunun. (6) Sizi mutlu etmeyi başardığını partnerinize “gülümseyerek” gösterin. (7) Partnerinizin yalnız kalma ihtiyacına saygı gösterin. (8) Partnerinizin ailesi ile iyi geçinin ve onun hatırı için akraba ilişkilerini “aklınızla” yönetin.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…