Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Pandemi

Yeni normal olan temizlik yaşamımızda öncelikli yerini aldı. Hepimiz pandemi öncesinden çok daha fazla elimizi yıkıyoruz. Ancak temizlik-titizlik takıntısı olan kişilerde sık el yıkama pandemi öncesinde de ritüel niteliğindeydi, yani biz elimizi bir kez yıkarken onlar 10–15 kez yıkıyorlardı. Pandemiyle birlikte herkes ellerini defalarca yıkamak zorunda kalırken, özellikle temizlik-titizlik takıntısı olan kişilerde durum çok daha rahatsız edici boyutlara ulaştı. Genel olarak enfeksiyon kapma korkusu ve virüsten korunmak için el yıkamaya yapılan vurgu nedeniyle bu kişilerde obsesif kompulsif bozukluk belirtilerinde artıştan bahsedebiliriz. Çünkü televizyon, radyo ve sosyal medyadaki sürekli felaket haberleri ve hijyen ipuçları bu kişiler için daha stresli durumların ortaya çıkmasına ve daha ağır ilaç tedavilerinin yapılmasına yol açtı.

 

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK VE TEMİZLİK-TİTİZLİK TAKINTISI

“Takıntı hastalığı” olarak da bilinen obsesif kompulsif bozukluk (OKB) bireyleri döngüsel olan düşünce ve davranışlara hapseder. “Obsesyon” (saplantı veya takıntı) adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile “kompulsiyon” (zorlantılı davranışlar) adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan ruhsal bir sıkıntıdır. Bu nedenle obsesif kompulsif bozukluk bir anksiyete bozukluğudur. Yani aşırı temizlik, düzenlilik, simetriye önem verme, kapıyı-ocağı kontrol etme gibi çeşitli davranışlar ve düşüncelerin, kişinin kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini bozması derecesine varmasına obsesif kompulsif bozukluk denir. OKB’nin yaygın olarak görülen türleri, temizlik ve titizlik, simetri-düzen, şüphe-kontrol, saldırganlık veya zarar verme, sayma, biriktirme, dokunma, dini, cinsel, batıl takıntılardır. En çok görülen OKB türü ise temizlik ve titizlik takıntısıdır. Bu kişiler, hastalık kapacağı düşüncesiyle sürekli olarak elini yıkama ihtiyacı hissederler. Aslında dokundukları her şeyden mikrop bulaşacağı düşünceleriyle boğuşup dururlar. Bu nedenle, kişi önce ellerini sürekli yıkamaya başlar ve ilerleyen zamanlarda, eğer tedavi edilmezse, kapıları mendillerle ya da dirseği ile açmaya devam eder ve bir zaman sonra telefon kullanamaz ve para tutamaz hale gelebilir. Bu davranış bozukluklarını çevresinden de beklemeye başlayan kişi, evine gelenlerin banyoya gidip temizlenmesini bile isteyebilir. Bunun ileri boyutunda olan kişi hastalık kaptığı şüphesi ile sürekli olarak doktor kontrollerine gider ve kan testleri yaptırmaya başlar. Sonuçların negatif olduğunu görmek ikna edici olmayacağı gibi sağlık kontrollerini sıklaştırmaya başlar. Temizlik-titizlik takıntısı olan kişiler genellikle mikropların, kirin, tükürüğün, nefesin, idrarın, dışkının üzerlerine bulaşmasından korkarlar. Ancak bu korkularının “mantıksız” olduğunun farkındadırlar ama döngüden kurtulamazlar. Saatlerce kendilerini veya vücutlarının bir kısmını yıkayarak, kendilerini korktukları şeyin “bulaşmasından” korumaya çalışırlar. Kendilerine bir şey bulaştıracağını düşündükleri her şeyden kaçarlar, çevrelerindeki her şeyin “kirli ve pis” olduğunu düşünürler. Temizlenmediği kaygısıyla saatlerce ve tekrar tekrar ev temizliği yaparlar. Temizlik-titizlik takıntısının diğer takıntılardan farkı hem kültürel hem de hijyen yönünden daha ikna edici olmasıdır.

 

OBSESYON VE KOMPULSİYON NEDİR?

İrade dışı gelen, kişiyi tedirgin eden veya sıkıntı veren, bilinçli bir çaba ile kovulamayan yineleyici düşünceler olan “obsesyon”, yani takıntı kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kişinin isteği dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa, yani anksiyeteye neden olurlar. Bu nedenle kişi bu düşünce ve dürtülerini bastırmaya veya yok saymaya çalışır veya bunları bir başka düşünce veya hareketle yani “kompulsiyon” (zorlantılı davranış) ile gidermeye çalışır. Çoğu kez obsesif düşünceleri kovmak veya bu düşüncelerin verdiği sıkıntıyı azaltmak için yapılan ve istemeden yinelenen hareketler olan kompulsiyonlar abartılıdır. Bunlar obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir. Amaçladıkları şeyle aralarında mantıksal bağlantıları yoktur. Örneğin, tokalaşmakla ellerinin kirlendiğini düşünen bir kişi sürekli ellerini yıkayabilir. Kişinin elleri yıkanmaktan tahriş olmuştur ve ortada bu derece el yıkamayı gerektirecek bir kirlenme de yoktur. Kişi bu davranışları istem dışı sergiler ve kendine sıkıntı yaratır. Dolayısıyla, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tam anlamıyla, kişinin kafasında saplantı haline gelmiş düşüncelerin ve dürtülerin yapılması zorunlu olarak algılanması nedeniyle eyleme dökülmesidir. Amaçları herhangi bir zevk veya mutluluk sağlamak değildir.

 

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK NASIL GELİŞİR?

Obsesif kompulsif bozukluk, kısa adıyla OKB’nin temelinde yatan nedenler tam olarak belirlenmemiş olmakla birlikte bu rahatsızlığın gelişiminde genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. OKB’li kişilerin ebeveynlerinde ya da birinci derece akrabalarında da bu rahatsızlığın sık görülmesi genetik faktörlere ilişkin önemli bir kanıttır. Biyolojik faktörlerin başında beynin belirli bölümlerindeki aşırı aktivite ve serotonin seviyesinin az olması gelir. Psikolojik faktörler özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan fiziksel, duygusal ve cinsel tacizler ve travmalardır, ensestiyöz ve eşcinsel fanteziler, rüyalar, gündüz düşleri, cinsel oyunlar ve davranışlardır. Ayrıca mükemmeliyetçi kişilik yapısı da önemli bir faktördür. Çevresel faktörler ise ciddi bir hastalığa yakalanma, sevilen birinin kaybı, boşanma, işten ayrılma, savaş, Covid-19 pandemisi, göç gibi yaşam durumundaki ani ve önemli değişiklikleri içerir. Her yaşta ve herkeste görülebilen OKB kadınlarda daha sık olarak görülür ve genellikle erken yaşlarda gelişir.

 

PANDEMİ OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUĞU NASIL ETKİLEDİ?

Koronavirüs salgını ruhsal sorunları da beraberinde getirdi. En başta kişinin kendisinin ya da sevdiklerinin hastalığa yakalanması ve buna ilişkin ölüm korkusu ve kaygısı başlı başına bir stres faktörüyken, bununla birlikte karantina, sosyal mesafe ve kendi kendine tecrit gibi sınırlama önlemleri, insanların sevdiklerinden ayrılma, özgürlüğün kaybedilmesi ve belirsizlik duyguları hissetmesine ve regresyona neden oldu. Yani stres ve anksiyete ruhsal anlamda yetişkinlikten, ergenliğe, ergenlikten çocukluğa ve çocukluk kaygılarına gerilememize yol açtı. İnsanlar ödipal dönem dediğimiz 3-6 yaş arasında ve ergenlik döneminde obsesyonların yoğunlaştığı çok özel iki dönem yaşarlar. Covid-19 pandemisi birçok kişide bu dönemlere regresyona, yani gerilemeye yol açtı. Tüm bunlara mali kaygılar, hayal kırıklığı ve can sıkıntısı gibi pek çok olumsuz faktör de eklenince pandemi öncesi sağlıklı olan kişiler ruhsal sorunlara yaşamaya başlarken, zaten sorunları olan kişilerde rahatsızlık tablosu ciddileşti. Kaygı spektrumunda OKB dışında panik bozukluk ve anksiyete vakaları da arttı, evlilikler ve ilişkiler bitme noktasına geldi, sanal seks patladı, porno seyretme ve mastürbasyon yapma eylemlerinde ciddi artışlar oldu, cinsel soğukluk ve diğer cinsel işlev bozukluklarında artış oldu. Bunların psikolojik etkileri, çoğu kişinin zaten bildiği gibi kaygı verici düşüncelerdir, ancak fiziksel etkileri daha endişe vericidir ve genellikle bu kişilerin kaygılandığı hastalığı taklit eder. Yani, anksiyete bozuklu olan kişiler nefes darlığı, göğsünde sıkışmadan şikayet ederler, bunun bir anksiyete semptomu olduğunun farkında olmazlar ve bu semptomları Covid-19 ile ilişkilendirirler ve bu da kaygılarının artmasına yol açar.

 

ÖRNEK VAKALAR

AYŞE…

Pandemi öncesinde terapiye gelen ve Ayşe adını verdiğim danışanlarımdan 25 yaşındaki bir genç kadın hastalanma ve kusma konusunda takıntılı durumdaydı. Çevresinde hasta görünen herkesten kaçıyor, hastalanmamak için her yere el dezenfektanı taşıyor, asla umumi tuvaletlere girmiyordu. Mikroplarla temas edebileceğini düşündüğü için eve gelir gelmez ayakkabılarıyla birlikte tüm giysilerini de çıkarıp yıkıyor, kendisi de duş alıyordu. Dışarıdan eve getirdiği her şeyi defalarca yıkıyor, dezenfekte ediyordu. Kimsenin evine gitmiyor, dışarıda yemek yemiyor, evine kimseyi davet etmiyordu. Pandemiden sonra OKB belirtileri iyice artmış ve artık evden hiç dışarı çıkmaz olmuştu.  Eşi işten geldiğinde, tıpkı kendi yaptığı gibi tüm giysilerini çıkarıp yıkamasını ve kendisinin de yıkanması konusunda zorlamaya başlamıştı. Hatta son zamanlarda eşini kapıda soyup, tüm vucudunu dezenfektanlarla sildikten sonra eve alabiliyor ve o şekilde banyoya girip duş almasını istiyordu. Eşiyle cinsel ilişkiye giremiyor ve temizlik takıntısı nedeniyle sık sık kavga ediyorlardı.

ZEYNEP…

Yeni bir vaka olarak pandemi sürecinde başvuran ve Zeynep adını verdiğim 32 yaşındaki kadın danışan, her zaman temiz ve düzenli bir insan olduğunu ancak karantina sürecinde virüs bulaşmasından aşırı derecede korktuğunu ve yaşamını nerdeyse sürdüremez hale geldiğini belirtti. Pandemi öncesinde özel bir şirkette sekreterlik yapıyordu. Karantina sırasında işyerine gitmemiş, evde bütün zamanını temizlik yaparak geçirmeye başlamıştı. Yalnız yaşıyordu ve dışarıdan virüs geleceğini düşünerek kapı pencere açmıyordu. Öyle ki çöpü kapıya koymak zorunda kalmamak için çöp çıkmasın diye bir şey yiyip içmekten bile kaçınıyordu. Karantina sona erdikten sonra işyerine gitmesi gerektiğinde aşırı korkusu nedeniyle işe gidememiş ve işten iki ay ücretsiz izin almıştı. Ancak artık maddi olarak sıkıntı yaşadığı ve çalışmak zorunda olduğu için evden dışarı çıkabilmek için terapi almaya kara vermiş ve bana online terapi için başvurmuştu.

HASAN…

İlginç bir örnek de pandemi sürecinin rahatlamasını sağlayan ve Hasan adını verdiğim bir danışandı. Gençliğinde OKB tanısı konmuş olan 42 yaşındaki bir erkek danışan hayatımın neredeyse üçte ikisinde, mikroplar, nasıl transfer edilebilecekleri ve onları kendinden nasıl uzak tutabileceği konusunda acı çekerek yaşadığını ve bu durum nedeniyle kendinden utandığını ama artık tüm dünya bu durumda olduğu için kendini daha iyi hissettiğini söyledi.

 

PANDEMİ DÖNEMİNDE OKB DE YAYGINLAŞIR MI?

Fiziksel koronavirüs pandemisi yayılmaya devam etmesiyle, duygusal bir pandemi de hızla ardından geliyor gibi görünüyor. Özellikle belirsizlik, çaresizlik, endişe ve kaygı nedeniyle anksiyete bozuklukları giderek yayılıyor. Koronavirüs pandemisinde, hangi anksiyete bozukluklarının tam olarak ne ölçüde arttığını bilmek için henüz çok erken. OKB açısından bakıldığında mevcut durumda, pandemi öncesinde bu bozukluğa sahip kişilerde tablonun kötüleştiği görülürken, bazı kişiler de henüz gerçek bir OKB tanısından söz edilemese de virüsten korunma kaygıları nedeniyle OKB belirtileriyle terapiye başvuruyorlar. Bu durum da belirsizliği, artan gerilimleri ve sayısız risk faktörünü davet eden koronavirüs salgınının, genellikle şiddetli psikolojik streslerin neden olduğu OKB’nin yaygınlığını arttırabileceğini düşündürüyor.

 

KENDİNİZDE OKB OLUP OLMADIĞINIZI NASIL ANLARSINIZ?

Koronavirüs yayılmaya devam ederken, çoğumuz temizlik-titizlik konusunda her zamankinden daha bilinçli hale geldik ve temizlikle ilgili çok daha fazla ve sık davranışlarda bulunmaya başladık. OKB belirtilerinin ayırt edilmesi için her gün kompulsif davranışa ne kadar zaman harcandığı, bunu normalden farklı bir şekilde yapıp yapmadığı, yapmadığında rahatsızlık duyup duymadığı önemli kriterlerdir. OKB’nin temel bileşenlerinden biri belirsizliğe tahammülsüzlüktür. Ancak pandemi döneminin doğasındaki belirsizlik karşısında insanların kendilerini savunmasız hissederek artan stresleriyle OKB davranışları göstermesi bir ölçüde normaldir. Buradaki ölçü, bu davranışların yaşamı etkileme derecesidir. Günlük işleyişe önemli ölçüde müdahale etmeyen pandemi önlemlerine özgü “normal” takıntılı düşünceler ve düzenli davranış vardır. Ancak günlük işleyişe izin vermeyen şiddetli takıntılar ve kompulsif davranış için mutlaka bir uzamana başvurulmasında yarar olacaktır. İstenmeyen veya müdahaleci düşüncelerin (obsesyonlar) ve tekrarlayan davranışların (kompulsiyonlar) varlığıyla karakterize edilen bir durum olan OKB’de tipik olarak güçlü bir dürtü veya ritüelleştirilmiş eylemler gerçekleştirme ihtiyacı olarak somutlaşan müdahaleci düşünceler ve davranışlar OKB’si olanlar için sarsıcıdır. Kaygı seviyesi, kompulsif davranışıları gerçekleştirdikten sonra da azalmaz. Kişi bu obsesyonları ve kompulsiyonları kendisinin bir parçası gibi hissetmez ve yardıma ihtiyacı olduğunun farkındadır. Siz de OKB belirtileri gösterdiğinizden şüpheleniyorsanız aşağıdaki ölçeği doldurarak bir uzmana başvurmanız gerekip gerekmediğini anlayabilirsiniz.

 

 

CEM KEÇE OKB BELİRTİ ÖLÇEĞİ

 

YÖNERGE

Aşağıda kişilerin kendilerini tanımlarken kullandıkları ifadeler sıralanmıştır. Lütfen her bir ifadeyi dikkatlice okuyunuz ve sizi ne kadar iyi tanımladığına karar veriniz. Emin olamadığınız sorularda neyin doğru olabileceği fikrine dayanarak yanıt veriniz. 1 den 6’ya kadar olan seçeneklerden sizi tanımlayan en yüksek şıkkı seçiniz.

 

DERECELENDİRME

1- Benim için tamamıyla yanlış

2- Benim için büyük ölçüde yanlış

3- Bana uyan tarafı uymayan tarafından biraz fazla

4- Benim için orta derecede doğru

5- Benim için çoğunlukla doğru

6- Beni mükemmel şekilde tanımlıyor

 

SORULAR

  1. Temizliğe aşırı düşkün olduğunuz için ellerinizi yıkamaktan kendinizi alıkoyamıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

2- Bir hastalık bulaşır korkusuyla herkesin kullandığı aletleri kullanmaktan kaçınıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Bir şeyleri kontrol etmekten veya işleri zamanında bitirememekten dolayı çoğu zaman işe veya randevularınıza geç kalıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Önemsiz düşünceler sürekli zihninize takılarak sizi günlerce rahatsız ediyor mu?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Her şeyin yerli yerinde ve düzenli olması için yoğun bir çaba harcıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Gereksiz ve abartılı bir şekilde size veya sevdiklerinize kötü bir şey olacağına dair kötü ve negatif düşünceleriniz var mı?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Çoğunlukla “Her an kötü bir şey olabilir!” gibi hoşa gitmeyen negatif şeyler düşünüyor musunuz, onları zihninizden uzaklaştırmakta güçlük çekiyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Cinsellikle veya dinle ilgili zihninizden uzaklaştıramadığınız negatif ve kaygı verici düşünceleriniz var mı?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Ayrıntılara gereğinden fazla dikkat edip, çevrenizdeki kişilerin söz ve davranışlarını en ince ayrıntısına kadar inceliyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Atacağınız her adımda sevdiklerinizin veya çevrenizdekileriniz onayını arıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Kendinizden ve düşüncelerinizden nefret ediyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Önemsiz şeyleri sayma veya tekrar tekrar kontrol etme alışkanlığınız var mı?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

13- Hayvanlara dokununca hastalık bulaşmasından korkuyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Hayatınızı zorlaştıran ve etrafınızda bıkkınlık yaratan değişmez kurallarınız ve ritüelleriniz var mı?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Çocukken ebeveynleriniz ve yakın çevreniz baskıcı ve kontrolcü müydü?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Size göre bazı sayılar, bazı hayvanlar, bazı cisimler uğursuz mudur?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Mikrop kapmaktan ve hastalanmaktan korkuyor ve kaygılanıyor musunuz? Çok miktarda mikrop öldürücü dezenfektan kullanıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. En ufak şeyleri kendinize dert ediniyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Sabahları giyinmek, geceleri yatmak veya banyo yapmak için uzun zaman harcıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

  1. Dikkatle yaptığınız bir işte bile yaptığınız şeyin tam olarak doğru olup olmadığından emin olamıyor musunuz?

( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( ) 5 ( ) 6

 

DEĞERLENDİRME

40 PUAN VE ALTI: Psikiyatrik muayeneye gerek yok, OKB saptanma olasılığı yok.

41–60 PUAN: Psikiyatrik muayene ile OKB saptanma olasılığı var ama düşük.

61–80 PUAN: Psikiyatrik muayene ile OKB tanısı konma olasılığı var.

80–100 PUAN: Psikiyatrik muayene ile OKB tanısı konma olasılığı yüksek, psikiyatri uzmanına başvurmanız önerilir.

101 PUAN VE ÜSTÜ: Psikiyatrik muayene ile OKB saptanma olasılığı çok yüksek, mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmanız önerilir.

Cem KEÇE

Yeni İçerikler

ALKALİ DİYET VE CİNSEL YAŞAM

Alkali diyet, vücudun pH dengesini alkalinize etmeyi amaçlayan bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, asidik yiyeceklerin…

9 saat ago

AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ VERİLERİ VE YAŞLANMA

Akdeniz meyve sineği, kısa ömrü ve hızlı üreme kapasitesi nedeniyle yaşlanma araştırmalarında sıkça kullanılır. Bu…

9 saat ago

100 YILLIK SEKS HAYATI: LONGEVİTY SEKS ÇAĞINDA YAŞAMAK VE ÇALIŞMAK

Yaşam süresinin uzaması, 21. yüzyılda önemli bir demografik değişim olarak karşımıza çıkmaktadır. 100 yıl ve…

9 saat ago

50 YAŞ ÜSTÜ KADINLAR İÇİN BAŞARILI LONGEVİTY SEKS

50 yaş üstü kadınlar için cinsel yaşam, sağlık, mutluluk ve yaşam kalitesinin önemli bir parçasıdır.…

9 saat ago

50 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLER İÇİN BAŞARILI LONGEVİTY SEKS

50 yaş üstü erkekler için cinsel yaşam, sağlık, mutluluk ve yaşam kalitesinin önemli bir parçasıdır.…

9 saat ago

VAJİNİSMUS: “BİR KAÇINMA VE ERTLEME BOZUKLUĞU”

“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…

7 ay ago