Ruh Sağlığı ve Ruh Sağlığı Sorunlarının Tedavisi

Genel anlamda sağlık, bedensel ve ruhsal iyilik durumu olarak tanımlanır. Ruh sağlığı da, en genel anlamıyla insanın duygu, düşünce ve davranışlarının bir bütünlük içinde bulunduğu, kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olduğu, iyilik halidir. Bu iyilik halinde olan yani ruh sağlığı yerinde olan kişinin belli başlı özellikleri şunlardır: Kendini olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle kabul eder; kendinden memnundur; nedeni belli olmayan, kuşku, kaygı ve korkular hissetmez; diğer insanlarla iletişimi ve ilişkileri sorunsuzdur; yaşadığı toplumla uyumlu davranış ve tutumlar sergiler; toplumsal rollerini yerine getirmede istekli ve başarılıdır; kararlarını kendi alır ve uygular, söylediklerinin ve yaptıklarının sorumluluğunu alır; geleceğine umutla bakar, hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için çabası vardır; sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamı ve partner ilişkisi vardır; karşılaştığı zorluklarla baş etme, sorunların üstesinden gelme gücüne sahiptir… Ruh sağlığı yerinde olmayan kişinin ise, günlük yaşamını ve kişiler arası ilişkilerini bozacak nitelikte, sürekli ya da tekrarlayıcı şekilde duygu, düşünce ve davranışlarında tutarsızlıklar, aşırılıklar ve uygunsuzluklar vardır.

RUH SAĞLIĞI BOZULURSA…

Ruh sağlığı da beden sağlığı gibi bozulabilir ve düzelmesi için tedavi gerekebilir. Ne var ki ruh sağlığı sorunları genellikle fark edilmez ya da bu sorunlu davranış ve tutumlarının “kişilik özelliği olduğu düşünülerek” dikkate alınmaz. Oysa, insanın kendisiyle ve çevresiyle ilişkisinin belirleyicisi olan ruh sağlığındaki sorunlar, öncelikle kişinin kendisi ve ailesi, sonra yakın çevresi ve nihayetinde toplum açısından olumsuz sonuçlar ortaya koyabileceği için ruh sağlığı sorunlarının tedavisi, fiziksel hastalıkların tedavisi kadar önemlidir. Beden sağlığında bir sorun olduğunda, ağrı, acı, gibi somut fiziksel belirtiler sayesinde bir sorun olduğu anlaşılır. Ancak ruh sağlığındaki sorunların anlaşılması bu kadar kolay ve çabuk olmadığından, bu sorunlar insanın yaşamını her düzeyde olumsuz etkiler. Ruh sağlığı bozuklukları sadece psikiyatrik hastalıklarla sınırlı değildir. Yaşama isteği olmayan, mutsuz, çevresiyle iyi ilişkiler kuramayan, hırçın, kavgacı, uyumsuz vb olumsuz özelliklere sahip insanlar da aslında ruh sağlığı sorunları nedeniyle bu durumdadırlar.

BEN DELİ MİYİM?

Beden sağlığı bozulduğunda hemen tedavi arayışına girişilir, doktora başvurulur ama ruh sağlığı söz konusu olduğunda aynı şey geçerli olmaz. Bunun birincil nedeni, kişinin yaşadığı ruhsal soruna ilişkin farkındalığının olmaması, yani ruh sağlığının bozulduğunu anlayamamasıdır. Bunu anlayabilen ya da çevresindekiler tarafından uyarılan kişilerin önündeki engel ise “Ben deli miyim?”, “Psikoterapiste ya da psikiyatriste deliler gider” şeklinde toplumda yaygın olan yanlış algıdır. Kişinin bu engeli de aşarak bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmak istemesi durumunda da nereye başvuracağını, nasıl destek alacağını bilememesi söz konusu olabilir.

PSİKOTERAPİST VE PSİKİYATRIN FARKI…

Psikoloji kısaca “ruh bilimi” anlamına gelir. Psikoterapist bireylerin, grupların, çiftlerin ya da ailelerin ruhsal sorunlarına çözüm getirmek için onlarla işbirliği içinde çalışan ve psikoterapi yapan kişidir. Psikiyatri ise kısaca “ruh ve sinir hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan uzmanlık dalı”dır. Ruhsal ve davranışsal değişiklikler beyindeki kimyasalların değişimine bağlı olarak ortaya çıkar. Beyin kimyasının değişmesiyle ortaya çıkan ruh hastalıklarının incelenmesi, teşhisi, tedavisi ve önlenmesi konusunda uzmanlaşan tıp alanı psikiyatridir. Üniversitelerin tıp fakültesini bitirerek psikiyatri dalında uzmanlık yapan doktorlar “psikiyatr” unvanı alır. Psikiyatri uzmanı, psikolojik danışman, psikolog veya sosyal hizmet uzmanı gibi ruh sağlığı profesyonelleri lisans eğitimlerine ek olarak belli bir psikoterapi eğitimi ve süpervizyonu aldıktan ve belli sayıda psikoterapi yaptıktan sonra psikoterapist olabilirler. Bu eğitim sürecinin bir süpervizör denetiminde gerçekleşmesi gerekir. Psikoterapistlerin çok sayıda psikoterapi uygulaması izlemesi  deneyim kazanmaları açısından önemlidir. Anlaşılacağı üzere, psikoterapistlik ayrı bir meslek dalıdır. Psikoterapistler danışanlarına psikoterapi uygularken, psikiyatrlar hastalarına genellikle ilaç tedavisi uygularlar. Bu nedenle psikoterapiste başvuran kişiye “danışan”, psikiyatra gidene ise “hasta” adı verilir.

RUHSAL SORUNLAR…

Dünya Sağlık Örgütü tarafından da yapılan genel sağlık tanımı “yalnızca hasta veya sakat olmamak değil bedenen, ruhen ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir”. Yani sağlıklı olmak, ruhsal sorunlardan da arınmış olmayı gerektirir. Ruhsal sorunlar üç ana gruba ayrılır: Nevrozlar, sınır durumlar (borderline ve narsisistik kişilik) ve psikozlar… Nevrozlar daha çok psikolojik vakalar olarak bilinir ve “genellikle” psikoterapistler tarafından psikoterapi ile tedavi edilir. Sınır durumlar gerektiğinde psikoterapist tarafından psikoterapi ile, gerektiğinde psikiyatri uzmanı tarafından ilaç kullanımıyla tedavi edilir veya her iki tedavi birlikte kullanılabilir. Psikozlar ise psikiyatrik vakalardır ve psikiyatrlar tarafından ilaç ile veya hastaneye yatırılarak tedavi edilir. Ayrıca beynin yüksek merkezlerinin düşünce, algılama, anlama ve davranışı ile ilgili anormal fonksiyonlarla belirlenen hastalıklara psikiyatrik hastalıklar veya akıl hastalıkları denir.

NEVROZLAR VE PSİKOZLAR…

Nevroz, nevrotik, psikoz, psikotik; bunlar hemen herkesin duyduğu kavramlardır, ama ne anlama geldikleri tam olarak bilinmez. Nevroz ile psikozu birbirinden ayıran en temel nokta, “gerçeği değerlendirme yetisi”dir. Gerçeği değerlendirme yetisi, kişinin kendi dışındaki dünyayı öznel değil, nesnel olarak değerlendirmesi ve yargılamasıdır. Yani kişinin, dünyayı kendinden bağımsız olarak değerlendirebilmesi, gerçekte olanı görebilmesidir. Nevrozlarda kişinin gerçeği değerlendirme yetisi sağlamdır, yani kişi gerçek hayattan kopmamıştır. Nevrotik bir bozukluğu olan kişinin dış dünyayla bazı uyumsuzlukları olsa da davranışları temel toplumsal kurallara uygundur. Ruhsal bir sorununun olduğunu fark eder ve tedavi olmayı kendiliğinden ister. Psikozlarda ise kişinin gerçeği değerlendirme yetisi bozuktur. Bu nedenle psikozlar nevrozlara göre çok daha ciddi ve ağır vakalardır. Psikotik bir bozukluğu olan kişi; gerçekliği fanteziden ayırt edemez, dış dünyanın gerçeğinden ayrı bir gerçeklik yaratmıştır, kısacası gerçeklikten kopmuştur. Duygu ve düşünceleri gerçekliğe uygun olmasa bile gerçekmiş gibi algılar ve kendi gerçekliğine göre hareket eder. Muhakeme yeteneği bozulmuştur, dış dünyaya uyumda zorlanır ve ruhsal bir bozukluğunun olduğunun farkında olmaz. Bu kişilerin kendilerine ve çevrelerine zarar vermeleri de olasıdır.

KİME BAŞVURMALI?

Anksiyete, panik bozukluk, fobiler, histerik nevroz, ergenlik bunalımı, cinsel işlev bozuklukları, aile içi çatışmalar, eşler arası anlaşmazlıklar gibi sorunlar çoğu zaman psikoterapistlerin uzmanlık alanına girer. “İlaç tedavisi veya yatırılarak ruhsal tedavi görmek” için, şizofreni, obsesif kompulsif bozukluk, sanrısal bozukluk, halüsinasyon, paranoya, ağır kişilik bozuklukları, majör depresyon ve mani gibi ağır duygudurum bozuklukları, intihar düşüncesi, kişinin kendi bedenine zarar vermesi gibi durumlar ise psikiyatrların uzmanlık alanına girer.

Cem KEÇE

Yeni İçerikler

VAJİNİSMUS: “BİR KAÇINMA VE ERTLEME BOZUKLUĞU”

“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…

6 ay ago

GEÇ BOŞALMA

Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…

6 ay ago

CİNSEL FANTEZİLER VE CİNSEL AŞK OYUNLARI

“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…

6 ay ago

PENİSİ TAKINTI YAPMA BOZUKLUĞU

Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…

6 ay ago

SERTLEŞME BOZUKLUĞU

Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…

6 ay ago

ERKEN BOŞALMA KADER DEĞİLDİR

En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…

6 ay ago