İnternetin uçsuz bucaksız bir sanal dünyanın kapılarını açtığı günden bu yana hayatımıza çok şey değişti. Bu değişim hem olumlu hem olumsuz oldu: Her konuda bilgiye ulaşabilir olduk ama bilgi kirliliği arttı, uzaklar yanı başımıza geldi ama sınırlar ortadan kalktı, herkes her şeyden haberdar oldu ama sırlar açığa çıktı… Sanal dünyanın sunduğu sosyal iletişim ortamları, sohbet ve oyun odaları, yeni arkadaşlıklara ve ilişkilere olanak sağlamanın yanı sıra, aldatmayı kolaylaştırıcı ve teşvik edici yepyeni bir yol yarattı.
SANAL İLİŞKİDE SUÇLULUK DUYGUSU YOK…
Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal ağlar, arkadaşlık ve sohbet siteleri, flört ve cinsel partner siteleri sanal ilişkilerin kurulmasına aracılık ediyor. Hatta doğrudan eşlerin birbirlerini aldatmalarına yönelik siteler bile var… İnsanlar artık eşlerini evde onların yanındayken bile aldatabiliyorlar. Üstelik bunu yapanların çoğu sanal ilişkilerin aldatma olmadığını düşünüyor ve bunu yalnızca bir fantezi olarak görüyor. Bu düşünce, utanç ve suçluluk duygusunu ortadan kaldırdığı için sanal aldatma gönül rahatlığıyla yapılıyor. Sanal aldatma, aldatan için yalnızca işleri kolaylaştırmakla kalmıyor, ayrıca başkaları tarafından görülme riskinin olmaması, zaman ve yer bulma sorunu yaşanmaması, istendiği her an yapılabilme özgürlüğü gibi birçok avantaj sağlıyor.
SANAL MI, GERÇEK Mİ?
Eş dışındaki biriyle kurulan duygusal ya da cinsel etkileşim ve ilişkinin sanal olması aldatmayı geçersiz kılmıyor. Eşten başka biriyle cinsel ya da duygusal yakınlık kurmak, flört etmek, cinsel içerikli konuşmalar ve özel mesajlaşmalar yapmak aldatma sınırlarına giriyor ve bunların sanal ilişkide yaşanıyor olması durumu değiştirmiyor. Sanal aldatma, klasik aldatmadaki her türlü duygu ve düşünceyi taşıyor, gizlilik, fantezi ve heyecan içeriyor; tek farkı fiziksel temas olmayışı. Aldatılan eş açısından da sanal aldatma, klasik aldatmadan farklı değil ve aynı yıkıcı etkiye sahip. Sanal aldatmanın aldatan için dezavantajı daha kolay yakalanıp tespit edilebilmesi ve inkâra fırsat vermeyecek kanıtlar sunması…
SONUÇLAR SANAL DEĞİL…
Tıpkı klasik aldatma gibi, sanal aldatma da çoğunlukla duygusal ya da cinsel sorunlar nedeniyle yaşanıyor ama sanal maceralara atılmak isteyenler için mutlaka ilişkilerinde bir sorun olması gerekmeyebiliyor. Bazılar meraklarına yenilerek, fantezileri uğruna ya da tamamen tesadüfen kendilerini sanal dünyanın cazibesine kaptırabiliyorlar. Gelgelelim, sanal bir meltem esintisiyle başlayan bu tehlike rüzgârı, ilişkilerde önüne kattığı her şeyi yıkıp savuran tehlikeli bir fırtınaya dönüşüyor. Zararsız bir heyecan gibi görülen bu sanal yanılsamanın sonuçları somut bir enkaz olabiliyor.
SANALDAN GERÇEĞE…
Günümüzde bir salgın gibi yayılmaya başlayan sanal aldatma, boşanma nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Çünkü sanal aldatma sanılanın aksine sanal dünyanın sınırları içinde kalan ve sadece aldatanı ilgilendiren bir durum değil… Sanal ilişkisi olan kişi, yavaş yavaş eşinden duygusal ve cinsel anlamda uzaklaşmaya başlıyor ve bunun sonucunda eşiyle ilişkisinde sorunlar ortaya çıkıyor. Sanal aldatma tek bir kişiyle sürdürülen bir ilişki olabildiği gibi, cinsel içerikli konuşma ve görüntüleme aracılığıyla mastürbasyon yapmak şeklinde birden çok kişiyle de olabiliyor. Ayrıca sanal aldatma ve sanal seks alışkanlık haline gelebiliyor. Sanal ilişkilerde bir süre sonra sanal partnerle fiziksel temas yaşamak isteyen kişiler de oluyor ve gerçek ortamda görüşüp buluşmaya başlayabiliyorlar. Sanal ilişkiler aldatmayı normalleştirerek kişinin sanal olmayan ilişkiler kurmasını da kolaylaştırıyor.
SANAL SEKS…
Sanal âlemde flört etmenin sınırlarını çizmek oldukça zor… Genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmalar daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşebiliyor. Bireyler yolunda giden ilişkileri olsa bile, zamanla kendilerini sanal ortamdaki cazibeli duruma kaptırabiliyor. Sevgiliden ya da eşten zaman çalınarak, çeşitli bahanelerle sosyal paylaşım ağlarına girilmeye çalışılması ilişkilerde sorunlar yaşanmasına ortam hazırlıyor. Cinsellik sevgi, saygı güvenin paylaşıldığı, dokunmanın verdiği hazların yaşandığı ve ancak ruh, zihin ve beden bütünlüğünde yaşanıldığında sağlıklı olan bir eylem… Oysa sanal seks bu bütünlüğü sağlayamıyor, kişiyi paylaşmanın verdiği hazlardan yoksun bırakıyor ve yalnızlaştırıyor. Dolayısıyla, cinselliği tüm boyutlarından soyutlayıp sadece zevki ön plana alan ve mekanikleştiren sanal seks dünyasına alışmış bir kişi, gerçek yaşamda cinsellikte sorunlarla karşılaşabiliyor. Çünkü sanal seks sonrası, gerçek yaşamda fanteziler daha zor paylaşılıyor, cinsel beklentilerin sadece sanal ortamdaki gibi olacağına inanılıyor. Bu nedenle zamanla sanal ortamda yaşanılan cinselliğin verdiği haz, partnerden alınmaz bir hale geliyor. Bunu biraz daha açacak olursak, kişinin sanal sekste mastürbasyonla boşalması, gerçek yaşamda partneri tarafından yapılan uyaranlara cevap vermesini zorlaştırıyor ve cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlıyor.
SANAL ALDATMANIN İPUÇLARI…
Eşinizin sanal ilişkisi olup olmadığını aşağıdaki ipuçlarının yardımıyla anlayabilirsiniz:
1- Bilgisayarını ve telefonunu elinden hiç bırakmaması.
2- Bilgisayarına ve telefonuna şifre koyması ve şifreleri sizden gizlemesi.
3- Geceleri uyandığınızda onu internet başında bulmanız.
4- Yanına yaklaştığınızda ekranı kapatması ya da görmenizi engellemeye çalışması.
5- İnterneti her kullanışından sonra gezdiği siteleri gösteren tarayıcı geçmişini silmesi.
6- Gelen ve gönderdiği e-posta ve SMS’leri silerek klasörlerini sürekli boş tutması.
7- Cep telefonu ve internet faturalarının artması.
8- Uyku düzenin bozulması.
9- Size karşı davranışlarında değişiklik olması, sizinle ilgilenmemesi.
10- Cinsel anlamda sizden uzaklaşması.
NE YAPMAK GEREKİYOR?
İş ve ev yani çalışma hayatıyla özel hayat arasındaki farkı anlayabilmek için iyi bir zaman yönetimine ihtiyaç var… Eve iş getirmemek, partnerler arası iletişimi ve cinsel ilişkiyi iyileştirebilmek için olduğu kadar beynin rahatlayabilmesi ve vücutta oluşan stresin boşalabilmesi içinde bir hayli önemli… Özellikle ev ortamına ayak basıldığında, akıllı telefonları kafesine kapatmak, laptop ve tabletleri rafa kaldırmak, sanal alemden uzak durabilmek için önemli bir adım… İkinci adım ise gün boyu mahrum kalınan aile ya da partner ilişkilerine yeterince zaman ayırabilmek için ortak yapılabilecekler listesi (zeka oyunları oynamak, film izlemek, müzik dinlemek, sohbet etmek, sosyalleşmek vb.) hazırlamak olmalı… Böylece geç saatlere kadar olan yalnızlaşma son bulabiliyor ve çiftler ruhu ve bedeni paylaşabilme sanatı olan cinselliği doyasıya yaşayabiliyor. Sosyal ağların kullanımının yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan “sanal seks” uygulamasının önüne geçebilmenin üçüncü yolu ise, ev ortamında internet kullanımının sınırlandırılması ve çift odaklı aktivitelerin arttırılması… Aksi takdirde sanal alem bağımlılığı başlayabiliyor.