Tekrarlanan ve kişiye sıkıntı verebilen çok özel cinsel fanteziler, yoğun cinsel dürtüler ve davranışlar ile karakterize cinsel bozukluklara “cinsel sapkınlıklar” denir. Ancak cinsel sapkınlıklar halk arasında “cinsel sapıklık” veya “sapıklık” olarak adlandırılır ve cinsel eğilimleri “ahlak” normları dışına taşmış kişilere “sapık” yakıştırmasında bulunulur. Unutulmamalıdır ki, burada kıstas cinsel sağlık bilimi değil, ahlaki normlardır ve ahlaki normlar da statik değil dinamiktirler. Yani içinde yaşanılan yüzyıla ve topluma göre farklılıklar gösterirler. Hakaret anlamı taşıyan ve “seksomanyak” kelimesiyle eş anlamlı kullanılan “sapık” kelimesi Türk Dil Kurumu’na göre, “Tavır ve davranışları ‘normal olmayan’ veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal kimse, gayritabii, anormal, delice davranışları olan, meczup” anlamına geliyor. Robert Bloch’un Wisconsinli katil Ed Gein’nin suçlarından esinlenerek yazdığı aynı adlı romandan, Joseph Stefano’nun senaryolaştırıp Alfred Hitchcock’un beyaz perdeye aktardığı “Sapık” adlı gerilim filminde söz edilen sapık ise psikozlu bir katildir.

EN SIK GÖRÜLEN CİNSEL SAPKINLIKLAR…

Cinsel sağlık bilimine göre en sık görülen cinsel sapkınlıklar arasında fetişizm bozukluğu, pedofili bozukluğu, mazoşizm bozukluğu, sadizm bozukluğu, gözetlemecilik bozukluğu/röntgencilik, göstermecilik bozukluğu/teşhircilik, sürtünmecilik bozukluğu ve karşı giyim/transvesti bozukluğu yer alır.

CİNSEL SAPKINLIKLAR ARTIYOR…

Ülkemizde cinsel sapkınlıklar (parafililer) hızla artıyor. Toplumumuz cinsel sapkınlıklar, cinsel şiddet eylemleri, cinsel istismar, 18 yaş altı evlilikler ve ensest ilişkiler konusunda ikiyüzlü davranıyor ve devekuşu gibi başını kuma gömüyor. Bu sapkınlıkların yaşandığı olaylar, bir süre medya aracılığıyla konuşuluyor ama çok geçmeden“sanki hiç olmamış gibi” davranılıyor.

CİNSEL DAVRANIŞ SAPMALARI…

Nefretin erotize olmuş hali ve düşmanca eğilimlerin erotik bir şekle dönüşmesi olarak tanımlanan "cinsel davranış sapmaları" erken çocukluk yıllarındaki cinselliğin yetişkin yaşamda sürdürülmekte olduğunun ifadesidir. Cinsel davranış sapmaları, çocuklukta karşılanamamış duygusal ihtiyaçlar sonucu oluşan bir saplanma ya da yetişkin yaşamın dünyasıyla baş edebilecek duygusal olgunluktan yoksun bırakılmış olma sonucu yaşanan bir gerileme sonucu ortaya çıkarlar.

YAKINLIK KORKUSU…

Kişinin cinsel içerikli bir beraberlik yaşadığı kişiye ve kendine acı vermesi ya da onu ve kendini aşağılama isteği ve duygusal yakınlık kurabilme kapasitesindeki kısırlık bir cinsel davranışın sapkın olup olmadığını belirler. Yani erotik eylemlerin, bir diğer insanla duygusal yakınlığın yaşandığı ve sürekliliği olan ilişkilerden kaçınma amacıyla kullanılmakta olması ve yakınlık korkusu kişinin sapkın olarak nitelendirilebilmesini belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Parafili eğilimi gösteren insanların çoğu, annelerinin iç dünyalarındaki imgelerinden yeterince kopamamış ve bireyleşmelerini tamamlayamamış kişilerdir. Dolayısıyla diğer nesnelerle beraberliklerinde eriyip yok olma ve ayrı bir varlık olarak kimliklerini sürdürememe tehdidini sürekli olarak yaşarlar.

İSTEK VE GEREKSİNİM FARKI…

Cinsel davranışlar ve fanteziler normal cinsel birleşmeyi idaresi altına aldığı zaman, yani nefes alıp vermek gibi bir "gereksinim" halini aldığında bir "sapkınlık" olarak değerlendirilebilir. Örnek olarak, bir kadın eldivenini fetiş olarak kullanarak mastürbasyon yapan ve bunu normal birleşmeye tercih eden bir erkek sapkındır. Partnerine eldiven giydiren ve bu cinsel ilişkide zevki eldivenin verdiğini düşünen, hayal eden ve buna "bağımlı olan"“bu hayal olmadan sertleşemeyen” kişi sapkındır. Ancak partnerinin eldiven veya çorap giymesini zaman zaman isteyen, yani fetişi triliçe tatlısı yemek gibi bir istek olarak gören ve bu şekilde aldığı zevki arttırmak isteyen lkişi normaldir.

NORMAL VE ANORMALİN SINIRI NEDİR?

Tıbbi seksoloji, psikiyatri ve psikoloji bilimi, cinsel davranış seçimlerinin yargılayıcısı olmamak için ciddi çabalar göstermelidir. Bu yüzden "hukuken suç", "normlar", "normal", "normalden sapma" ve "cinsel sapkınlık" kavramlarının birbirine karıştırılmaması gerekir. Parafili teriminin kullanımı (1) insan olmayan nesnelerin kullanıldığı,(2) kişinin cinsel partnerine ya da kendisine gerçek anlamda acı verdiği, (3) partnerini ya da kendisini aşağılayıcı davranışlarda bulunduğu, (4) cinsel davranışların çocuklara ya da rızası olmayan yetişkinlere yöneltildiği durumlarla sınırlandırılmalıdır. Parafili denebilmesi için kişinin zorunlu ve tekrarlayıcı bazı koşullara bağlı olarak boşalması veya orgazm olabilmesi gerekir. Zaman zaman yapılan farklı cinsel etkinlikler parafili olarak değerlendirilmez. Normlar belirlenirken; (1) cinsel haklar, (2) çocukların ve ergenlerin biyopsikososyal olarak korunması, (3) içinde yaşanılan yüzyılın değerleri, (4) kadın ve erkeğin doğasına uygunluk, (5) uluslararası örgütlerin son bilimsel görüşleri ve (6)insan hakları evrensel beyannamesi göz önüne alınmalıdır. Normlar, içinde yaşanın toplum için bir çan eğrisi oluşturur ve bu eğrinin ortasında kalan cinsel davranışlar"normal" olarak değerlendirilebilir. Ancak bu eğrinin sağında ve solunda kalan davranışlar "cinsel sapkınlık" olarak değerlendirilmez,"normalden sapma" olarak görülebilir. Normalden sapmalar ise yukarıdaki kriterleri kapsadığında "cinsel sapkınlık" olarak tanımlanabilir. Çünkü cinsel haklar, bütün insanlar için özgürlük, insanlık onuru ve eşitlik gibi evrensel insan haklarındandır.

CİNSELLİK HER İNSANIN KİŞİLİĞİNİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR…

Cinsellik her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçasıdır, bir haktır ve bireyle sosyal yapılar arasındaki etkileşim aracılığıyla oluşur. Bu nedenle cinsel sapkınlıklar konusunda tarih boyunca ruh sağlığı profesyonellerinin etik ve ahlaki duruşuyla, hukukçuların, medyanın ve toplumun değerleri arasında fark olmuştur, olmaya devam edecektir. Çünkü cinsel özgürlük bireylerin kendi cinsel potansiyellerini ifade etmelerine olanak verir. Bu tanım cinsel baskının her türünü, her çeşit cinsel zorlama, istismar ve tacizi reddeder ve tanımı dışında bırakır. Ancak bireyin kendi cinsel yaşamı hakkında, kendi kişisel ve sosyal etiği çerçevesinde özerk kararlar alma gücü, her türlü cinsel ilişkiye girip girmeme seçimi, yakınlaşma konusunda bireysel karar verme ve davranma hakkı vardır. Cinsel sağlık, temel ve evrensel insan haklarından olan cinsel hakların tanındığı, saygıyla karşılandığı ve uygulanabildiği ortamlarda mümkündür.

ÇÖZÜM…

Hastalıklı ruhlar tarafından canice işlenen cinsel suçlar; fail yerine kurbanı suçlayan söylemlerde bulunarak, suça bahaneler üreterek, insanların özgürlüklerini kısıtlayarak asla engellenemez. Bu tür yaklaşımlarla ancak başta kadınlara ve çocuklara olmak üzere masum insanlara yönelik nefret körüklenmiş olur ve hastalıklı yapıların suç işlemek için daha da cesaret bulması sağlanır. Her şey ailede başladığına göre önlem ve çözümlerin de ailede başlaması gerekir. Evlenmek, aile kurmak, çocuk sahibi olmak gibi toplumun temelini oluşturan eylemler bir ehliyete bağlanmalıdır. Evlenmeden önce kişilere evliliğe ve cinselliğe dair eğitim verilmesi büyük önem taşıyor. Bunun için yetkililerin ülkemizde var olan ve atıl bir durumda görev bekleyen ruh sağlığı profesyonellerini görevlendirmesi gerekiyor. Eğitim sonrasında evlilik ehliyeti alabilenlerin bile evliliklerinin belli sürelerde yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Kişilerin sosyal adalet duygusunun geliştirilmesi, hak ve özgürlüklere dair toplumun bilinçlendirilmesi, ekonomik refahın artırılması gibi konularda yetkililerin atılımlar yapması gerekiyor. Özellikle çocukların şiddet içerikli oyunlar oynamasının, ergenlerin sado-mazoşizm içerikli görüntülere erişiminin kısıtlanması büyük önem taşıyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), kadına yönelik şiddetin engellenebilmesi için öncelikle şiddet uygulayabilecek bireyler yetiştirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bunun için; (1) anaokulundan itibaren çocuklara cinsel eğitim verilmesinin, (2) ergenlik öncesi cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri verilmesinin, (3) evlilik öncesi cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri verilmesinin, (4) evlilik öncesi anne, baba ve eş eğitimleriyle birlikte "Evlilik Ehliyeti" verilmesinin ve bu ehliyetin düzenli olarak gözden geçirilmesinin ve aileler için psikolojik destek, eğitim, seminer gibi bilgilendirici faaliyetlerin yasalaştırılması gerektiğini savunuyor.

Cem KEÇE

Yeni İçerikler

BAĞIRSAK SAĞLIĞI VE MİKROBİYOM DENGESİNİN CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINA ETKİSİ

Bağırsak sağlığı, genel sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve mikrobiyom dengesi bu sağlığın önemli…

4 hafta ago

AŞKIN DERİN CİNSEL BİLGELİĞİ VE LONGEVİTY SEKS

Aşkın derin cinsel bilgeliği, cinselliğin sadece fiziksel bir eylem olmadığını, duygusal, ruhsal ve enerjisel boyutlarının…

4 hafta ago

ANTİ-ENFLAMATUAR DİYET VE CİNSEL YAŞAM

Anti-enflamatuar diyet, vücuttaki kronik enflamasyonu azaltmayı amaçlayan beslenme yaklaşımıdır. Kronik enflamasyon, cinsel işlev bozuklukları, kalp…

4 hafta ago

ANTİ-AGİNG ETKİLİ NUTRASÖTİKLERİN CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA KULLANILMASI

“Nutrasötikler”, besin ve ilaç karışımı olan, besleyici ve sağlık yararları sağlayan ürünlerdir. Bu ürünler, yaşlanma…

4 hafta ago

CİNSEL İŞEV BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNDE ANDULASYON TERAPİSİ

“Andulasyon terapisi”, “biyomekanik vibrasyon” ve “infraruj (kızılötesi) ışınları” birleştirerek vücudun çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmeyi…

4 hafta ago

ALKALİ DİYET VE CİNSEL YAŞAM

Alkali diyet, vücudun pH dengesini alkalinize etmeyi amaçlayan bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, asidik yiyeceklerin…

1 ay ago