Kaygı, endişe, bunaltı ve geleceğe dair nedensiz korku hali olarak tanımlanan “anksiyete”, cinsel hayatta büyük problemlere neden olabilir. Cinsel aktivite sırasında “başaramama korkusu” olarak bilinen “performans anksiyetesi”, erkeklerde “partneri tatmin edememe” ve “başkalarıyla kıyaslanma” düşüncelerinden kaynaklı sertleşme sorunlarına, erken boşalmaya ya da geç boşalmaya neden olurken, kadınlarda ise uyarılma bozuklukları, cinsel isteksizlik, cinsel ilişki sırasında boşalamama veya orgazm olamama sorunlarına yol açabilir.
Performans anksiyetesi yüzünden cinsellikten alınacak zevke odaklanamayan kadın ve erkek gerekli uyarılmaları yaşamak yerine, “Acaba başarabilecek miyim?”, “Doğru mu yapıyorum?”, “Canım çok yanacak mı?”, “Partnerim bundan hoşlanıyor mu?” sorularına odaklanarak anksiyete yaşar ve bir performans olarak gördüğü cinsellikte başarısız olmaktan korkar. Ve nevrotiklerin kadim savunma mekanizması olan “kendini gerçekleştiren kehanet” ile genellikle de korktuğu başına gelir. Böylece, birbirini arzulayan kadın ve erkeğin arasında yaşanan doğal, güzel ve özel cinsellik, farklı beklentiler, önyargılar ve kaygılar nedeniyle oldukça zor ve karmaşık bir hal alarak beraberinde de pek çok cinsel zorluk getirir. Oysaki “seks yapmak”; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir “PERFORMANS HEDEFİ KOYMADAN”, zamandan kopma, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir “ARMAĞAN GİBİ” paylaşabilme, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır… Bu sanatın icrasında anksiyeteye yer yoktur.
SEKSTE ZİHNİNİZİ FAZLA MEŞGUL ETMEYİN!
Çiftlerin hayatlarını birleştirdiği ve karı-koca olmanın zevkine erme hayaliyle yanıp tutuştukları düğün gününün gecesi, bazı çiftler için bir kâbusa dönüşebilir. Aylar öncesinde başlayan ve sıcak yaz aylarıyla pekişen kavuşma heyecanı eş adaylarını bir hayli heyecanlandırdığı kadar, düğün sabahından başlayan ilk gece korkusu ve performans anksiyetesi, tabiri caizse çiftin kabuğuna çekilmesine neden olur. Kendiyle baş başa kalan bireyin kafasında dönüp duran, “İlk gece hemen hamile kalır mıyım?”, “Ya partneri tatmin edemezsem?”, “Ya boşalamazsam?”, “Ya ilk girişte çok fazla ağrı ve acı duyarsam?” “Ya çok kanamam olursa ve beni hastaneye kaldırmak zorunda kalırlarsa?”, “Ya eşim beni başkalarıyla kıyaslarsa?” “Ya sertleşemezsem?”, “Ya eşim penisimin boyunu küçük bulursa?”, “Ya daha içeri girmeden erken boşalırsam?” gibi korkuları cinselliği hoş bir deneyim olmaktan çıkartır. Daha önemlisi ise tüm bu korku ve endişeler cinsel performans anksiyetesi kısır döngüsünün oluşmasına ve dolayısıyla da, gelecekte cinsel işlev bozukluklarının oluşmasına neden olabilir. Çünkü cinsellik, fiziksel bir reaksiyondan çok daha fazlasıdır. İnsanın zihnin cinsellikten zevk almak ve tahrik olmak konusunda büyük bir etkisi vardır. Bu nedenle, eğer çift zihnini partneriyle birlikte zevk alarak yaşayacakları cinselliğe odaklamak yerine, yersiz korkular, endişe ve kaygılarla meşgul ederse, bedenleri yeterince heyecanlanamaz ve cinsel performans anksiyetesi yaşamaları kaçınılmaz olur.
CİNSEL TERAPİ İLE KÂBUSA SON!
Özellikle çiftlerin evlenmeden önce almalarını önerdiğimiz “evlilik öncesi cinsel eğitim”, çiftin olası cinsel sorunları için daha bilinçli çözüm yolları üretebilmelerini ve cinsellik konusunda bilgi eksikliklerini gidererek cinsel işlev bozuklukları yaşamalarını önlemek açısından oldukça yararlı bir uygulamadır. Alanında uzman cinsel terapistler tarafından verilen evlilik öncesi cinsel eğitim, çiftin arzu, istek ve beklentilerini karşılıklı olarak samimiyetle ve çekinmeden dile getirebilmesine yardımcı olur, cinselliğin bilerek ve isteyerek yaşanabilmesini sağlar, performans anksiyetesinden uzak bir ilk gece, balayı ve evlilik sürdürebilmesini destekler. Evlilik sonrası ortaya çıkan performans anksiyetesinde ise yanlış cinsel tepkilerin benimsenmesi sonucunda ortaya çıkan cinsel “kaçınma” davranışlarının süreklilik kazanmaması ve çiftin başarısızlıklarına dair oluşan önyargılarının saplantı haline gelmemesi için mutlaka uzman bir cinsel terapistten yardım alınması gerekir. Cinsel performans anksiyetesini çözmeye ya da önlemeye yönelik cinsel terapide, hem maketler üzerinden hem cinsel eğitim videolarıyla hem de çizimler yaparak cinsel bilgilendirme yapılır, ev ödevleri şeklinde verilen cinsel egzersizler ile olumsuz ve yanlış olan tüm düşüncelerin ve cinsel davranışların olumlu ve doğru olanlarıyla değişmesi ve “anlamlı seks”yaşanması sağlanır. Anlamlı bir seksin ayrılmaz parçaları ise şunlardır: cinsel arzu, içtenlik, cinsel deneyimlere verilen anlam, seks yapılan ortam, insanın ruh dünyası, partner ilişkisi ve birlikte olunan partnerin özellikleri… Bu parçalar sekste ve seksten alınacak hazda çok önemlidir. Cinsel arzu, bir ilişkide reddedilme ve yanlış anlaşılma riskine rağmen birine cinsel benliği, cinsel istek ve dilekleri sunma yetisidir. Bu nedenle cinsel içtenlik ve arzu risklidir. Bir taraftan, alınan risklerin doğasına uygun olarak anksiyeteye neden olurlar. Diğer taraftan ise yoğun, anlamlı ve tatmin edici bir cinsel deneyime yol açarlar. Unutulmamalıdır ki, cinsel davranışların hepsi öğrenilmiş davranışlardır ve her zaman daha iyisi olabilir.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…