Son yıllarda yaygınlaşan sosyal paylaşım siteleri, internet ve cep telefonu kullanımı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek popüler hale geldi. Sosyal paylaşım ağı kullanımının yaygınlaşması sonucunda özellikle yakın ve mahrem ilişki yaşayan çiftlerde ve evliliklerde sorunlar artmaya başladı.
SOSYAL AĞLAR İLİŞKİLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR!
Sanal dünyada flört etmenin sınırlarını çizmek oldukça zor. Genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmalar, daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşebiliyor. Kişilerin yolunda giden ilişkileri olsa bile, zamanla kendilerini sanal ortamın cazibesine kaptırabiliyorlar. Böylece sevgiliden ya da eşten zaman çalarak, çeşitli bahanelerle sosyal paylaşım ağlarına girmek ilişkilerde sorunlar yaşanmasına ortam hazırlıyor.
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN KURBANI OLMAYIN!
Yapılan araştırmalar her on çiften birinin sosyal paylaşım ağlarının kullanımı ve şifrelerinin gizlenmesi yüzünden boşandığını gösteriyor. Boşanma dilekçelerinde, eşler birbirlerini sosyal ağlarda kaçamak yapmakla, şifrelerini gizlemekle, eski sevgilileriyle görüşmekle ya da bu sitelerde çok fazla zaman geçirerek birbirlerini ihmal etmekle, hatta unutmakla suçluyorlar. Son iki yıl içerisinde Türkiye'de de bu nedenlerden dolayı ciddi tartışmalar yaşayan, boşanmanın eşiğine gelen ve ilişkilerini bitiren çiftlerin sayısında artış olduğu gözleniyor.
SOSYAL AĞLARIN TUZAĞINA DÜŞMEMEK İÇİN ALTIN ÖNERİLER
1- ŞÜPHELENEN KADIN YA DA ERKEK DURUMU GÖRMEMEZLİKTEN GELMEMELİDİR!
Eşler ya da sevgililer, bu durumu ilk fark ettikleri zaman birbirleriyle açık bir şekilde konuşmalıdır. Görmemezlikten gelmek en büyük hata olacaktır. Problemleri çözmenin en iyi yolu, olup biteni iyice anlamaya çalışmaktır. Diğer bir ifadeyle, çiftler onları bu davranışa iten problemleri ya da ilişkilerindeki eksiklikleri ortaya çıkarıp düzeltme yoluna gitmelidir. Bunu kendi başlarına başaramadıklarında bir evlilik terapistine başvurabilirler.
2- SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ÜYELİK VE ARKADAŞLIK TALEPLERİ ÇİFTİN ORTAK ONAYIYLA GERÇEKLEŞMELİDİR!
Sosyal paylaşım siteleri, bir yandan arkadaşlarla iletişim kurmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi sağlarken, diğer yandan da çift ilişkilerini olumsuz etkiliyor. Eski erkek ya da kız arkadaşlardan gelen arkadaşlık taleplerini onaylamak ya da onaylamamak konusunda çiftlerin ortak karar alması, ilişkilerde çıkabilecek sorunların önüne geçilmesini sağlayacaktır.
3- SOSYAL PAYLAŞIM HESAPLARI SINIRLANDIRILMALIDIR!
Sosyal paylaşım sitesi hesap ayarlarından, görünürlük bilgileri sınırlandırılarak ya da iletişime geçilmek istenmeyen kişiler engellenerek, istenmeyen arkadaşlık talepleri ve mesajlar önlenebilir. Bunu her iki taraf da adil biçimde yaparsa, ilişkileri üçüncü şahıslar yüzünden çıkabilecek problemlere karşı korunmuş olacaktır.
4- SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ŞİFRELERİ GİZLİ OLMAMALIDIR!
Sevginin, paylaşımın ve şeffaflığın olduğu her yerde güven vardır. Bu nedenle, sosyal paylaşım ağlarının, çiftlerin arasına girmemesi ve kafalarında soru işaretleri yaratmaması için, kullandıkları sosyal paylaşım sitelerinin şifrelerini birbirlerinden saklamamaları önemlidir. Böylece aralarında güven sorunun oluşması engellenecektir.
5- SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNDE ORTAK BİR HESAP VE BİRLİKTE ÇEKİLMİŞ BİR PROFİL RESMİ KULLANILMALIDIR!
Çoğu kişi cinsellik olmadığı için aldatma olmayacağını savunsa da, eğer çiftlerden biri, diğeri yanına geldiğinde ekranı kapatıyorsa ya da sosyal ağa girmek için partnerinin uyumasını bekliyorsa, sadakatsiz davranıyor demektir. Unutmayalım ki sadakatsizlik bir kandırmacadır. Kanan taraf olmanız ilişkinizin temellerinin çatırdamasına yol açabilir. Bu nedenle, birer sosyal paylaşım ağı kullanıcısı olarak, eşinizle birlikte ortak bir hesap oluşturabilir ya da aynı kareyi paylaştığınız bir fotoğrafı profil resmi yapabilirsiniz. Aynı sosyal paylaşım ağı hesabını kullanarak, hem birbirinizin arkadaş çevresini yakından tanımış olur hem de yanlış anlaşılmalara neden olabilecek durumlara yer vermemiş olursunuz.
6- SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ BAĞIMLILIK HALİNİ ALMAMALIDIR!
Herkesin hayatına bir şekilde giren sosyal ağlar, kesintisiz bir iletişim ve etkileşim kanalı olarak kişileri taciz eder ve sürekli ilgi bekler durumda… "Bir arkadaşlık talebiniz var!", "Biri mesaj kutuna bir şeyler yazdı!", "Oyuna davet edildin!" gibi bildirimlerle her an bağlantı kurmanız isteniyor… "Sadece, beş dakikalığına gireceğim!" dediğinizde bile, bir bakmışsınız saatlerdir sosyal paylaşım sitesinin karşısındasınız. Bu durum, sadece evinizde değil işinizde de böyle… Sosyal paylaşım sitelerinde sosyalleşmektense sevgiliniz, eşiniz ya da arkadaşlarınızla evde ya da dışarıda daha güzel vakit geçirebilirsiniz. Günümüzde internetsiz bir hayat olmadığı için eşinizle birlikteyken bilgisayarlarınızı açmama ve telefonlarınızı çalmadığı sürece elinize almama anlaşması yapabilirsiniz.
7- İLİŞKİNİN BAŞINDA SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİYLE İLGİLİ ORTAK BİR KARAR ALINMALIDIR!
Kişiler, ilişkilerinin ya da evliliklerinin en başında, sosyal paylaşım siteleri hakkındaki görüşlerini, istek ve taleplerini açıkça dile getirmelidir. Böylece, ileride çıkabilecek sorunlara yönelik tedbirlerini en baştan almış olurlar. Çiftlerin, sosyal paylaşım siteleri hakkında aldıkları kararlar, en baştan olumlu ya da olumsuz görüşleri ile ilgili karşılıklı olarak konuşulup ortak bir sonuca varılan, kesin ve kati olarak sınırları çizilen kararlar olacağı için anlaşmazlıkların çıkması durumunda, birlikte alınmış olan kararın, sorunun çözülmesinde büyük etkisi olacaktır.
8- ŞİFRESİNİ VERMEYEN TARAF İHANET EDİYOR OLABİLİR!
Son yıllarda sosyal paylaşım siteleri, LAPTOP, AKILLI TELEFONLAR ve TABLETLER, evli çiftlerde gerginliğe ve endişeye yol açıyor. Eşler arasında "Şifrem bana özeldir. Özelime müdahale edilmesine izin veremem. Ben şahsen insanın kendine özel ve mahrem alanının olması gerektiğini düşünüyorum. Yatak paylaşılır, şifre paylaşılmaz. Bu nedenle telefonumun, tabletimin, bilgisayarımın, sosyal medya hesabımın şifrelerini eşimle asla paylaşmam" diyen taraf, genellikle ihanet eden taraf oluyor. Çiftlerin arasında karşılıklı GÜVEN ilişkisi yoksa sosyal medya hesapları sıkıntı yaratabilir. Çünkü sosyal medya konusunda, "Sosyal medyada hesabı varsa ilişki arayışındadır" şeklinde bir önyargı var. Bu nedenle hem şifrenin istenmesi hem de şifrenin ısrarla saklanması güvensizliğin bir işareti… Oysa eşler arasında gizli saklı olmamalıdır. Kimse kimsenin şifresini istemek zorunda olmamalı, şifreler de gizlenmemelidir. Her şey ortada olmalıdır. Mükemmel evlilik yoktur ama mükemmele yakın uyum, güven, saygı ve sırların paylaşılması vardır. Çiftlerin çatışma yaşadıkları güven ve şifreler konusunda neler düşündüklerini ve hissettiklerini birbirleriyle açık iletişim kurarak paylaşmaları ve ortak anlaşmaya varmaları çözüm arayışı içine girmelerini kolaylaştırır.