Son yıllarda ülkemizde çocuklara ve kadınlara yönelik taciz ve tecavüz vakalarının giderek arttığını üzülerek görüyoruz. Taciz, tecavüz ya da cinsel istismarla ilgili bir haber duymadığımız gün neredeyse hiç olmuyor. Toplum, kadına tecavüzü adeta kanıksamışken ve çocuğa tecavüze de duyarsızlaşmaya mı başlanıyor derken, şimdi bir de tecavüzün suç olmaktan çıkarılması için kanun tasarısı hazırlanıyor.
TECAVÜZ, ÖZRÜ VE HAFİFLETİCİ NEDENİOLMAYAN BİR SUÇTUR!
Tecavüz mağdurunun tecavüzcüsüyle evlendirilmesi durumunda tecavüzü suç olmaktan çıkarmaya yönelik olan gündemdeki kanun tasarısı “kabul edilemez” bir uygulamadır. Çünkü cinsel şiddet ve tecavüz, kime yönelik olursa olsun özrü ya da hafifletici nedeni olmayan bir suçtur. Üstelik savunmasız küçücük çocuklara yönelik olduğunda bir “vahşet”tir. Küçük kurbanını“Eğer birine söylersen …” diyerek korkutarak ve tehditler savurarak ona cinsel istismar, taciz ya da tecavüzde bulunan yetişkin, cinsel sapkınlık içinde olan bir pedofili, yani sübyancı’dır. Çocukları cinsel açıdan çekici bulur ve cinsel eğilimi çocuklara yöneliktir. Pedofili en aşağılık düzeyde yapılan bir insan hakkı ihlalidir ve toplum vicdanını yaralayan çok ağır bir suç’tur. Çünkü kolayca güven duydukları, korkutulabildikleri, kandırılabildikleri, karşı koyacak güçleri olmadığı için korunmasız olan çocuklara yönelik her türlü cinsel istismar, çocuk, aile ve toplum için onarılması çok güç sorunlara ve geri dönülemez sonuçlara yol açar.
TECAVÜZ VE CİNSEL İSTİSMAR KONUSUNDA KANUNLARIMIZ AÇIK, NET VE ÖNLEYİCİ OLMALIDIR!
“Cinsel istismar ve tecavüzde çocukların ve kadınların rızası” kavramı asla kabul edilemez. Her ne nedenle olursa olsun, mağdur kadın'ı zalim tecavüzcü'süyle evlendirip, tecavüz'ü meşrulaştırmak vicdanı olan herkesin 'hayır' demesi gereken kabul edilemez bir ayıp'tır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ve kadınları korumanın birçok medeni yolu vardır ama bunlardan biri tecavüzcüyle evlendirmek olamaz asla. Çocuk cinsel istismarı ve tecavüz için kanunlarımız; zalimler açısından çok açık, net ve önleyici; kurbanlar açısından da rehabilite edici ve umut verici olmalıdır. “Tecavüze yasal kalkan”a ve her ne şekilde olursa olsun “tecavüzcüyü aklama”ya “HAYIR” denmesi gereklidir. Aksi bir düşünce “akıl tutulması”dır. Çünkü tecavüzcünün mağduruyla evlendirilmesi bu suçu ortadan kaldırmaya ve vicdanları temizlemeye yetmez.
CİNSEL SUÇLARA VERİLECEK CEZALAR CAYDIRICI OLMALIDIR!
Cinsel istismar ve tecavüz olaylarının gizlenmesi, faillerinin ifşa edilerek cezalandırılmaması, mağdurun tecavüzcüsüyle evlendirilerek tecavüzün üstünün örtülmeye çalışılması bu “suçun onaylanması” hatta “teşvik edilmesi” anlamına gelir. Bunun sonucunda da cinsel suçlar, tıpkı freni patlamış ve yokuş aşağı inerken önüne çıkan her şeye çarpıp zarar veren bir kamyon gibi ahlaki değerlere, toplumsal normlara ve en önemlisi insanların hayatlarına büyük hasarlar vererek tüm hızıyla ilerler. Kanunlar karşısında cinsel istismar ve tecavüz en ağır şekilde cezalandırılması gereken suçlar olarak kabul edilmeli ve bu suçları işleme potansiyeli olanlar için caydırıcı nitelikte olmalıdır. Tecavüz konusunda alınacak tüm kararlar ve yapılacak yasal düzenlemeler ruh sağlığı uzmanları eşliğinde ve bilimsel çalışmalar sonucunda toplumun geleceğini karartmayacak şekilde olması zorundadır.