Flört döneminde kadın ve erkek henüz birbirlerine bağlılıklarından emin olamadıkları için kaybetme korkusuyla birbirlerine daha ilgili, özenli ve hassas davranırlar. Ancak bağlılık kesin olarak ilan edildikten, yani evlendikten sonra işin rengi değişmeye başlar. Bir süre sonra, tutkulu ve heyecanlı flört dönemindeki davranışlar değişmeye başlar. Eşlerin hayattaki arzu ve beklentilerinin gerçekleşmesinin öncelik olduğu yeni bir dönem başlar. Bu yeni dönemde ilişkide adeta bir iklim değişikliği olur. Flört günlerinin yakıp kavuran tutkulu ve sıcak aşk iklimi, yerini kimi zaman ılık, kimi zaman serin rüzgârların estiği parçalı bulutlu, kimi zaman da karlı ve fırtınalı geçen bir iklime bırakır. Bu iklim değişikliğinin nedeni avın avlanmış ve ele geçirilmiş olması, eşlerin güven ve sahiplenme ile birbirlerine karşı davranışlarındaki değişikliklerdir.
KADINLAR SEVİLDİKLERİNİ HİSSETMEK İSTERLER…
İlişkideki iklim değişikliğinden en çok kadın etkilenir. Evlenmeden önce birlikte olmak için fırsatlar yaratan eşi, artık birlikte olacakları anları, televizyon izlemeye, maça gitmeye ya da arkadaşlarıyla buluşmaya ayırmaya başlamıştır. Bu davranış değişikliği, erkeklerin eşlerini bir kez mutlu ettikten sonra artık bunun hiç değişmeyeceğini sanmalarından kaynaklanır. Evlenerek karısını sevdiğini kanıtladığını düşünen erkek, karısının bunu daima hatırlayacağı yanılgısına düşer. Eskiden, sevgi sözcükleri ve iltifatlarla süslü cümleler kurarken artık basit, yavan, kısa cümlelerle yetinmeye başlar ve farkında olmadan karısının sevgili dilini kullanmayı bırakır. Oysa kadınların sevgi dilleri dokunmaktan, birlikte vakit geçirmekten, iltifat duymaktan, ilgi, değer, özen, sevgi ve anlayıştan oluşur. Kadınlar özel ve değerli olduklarını ve sevildiklerini hissetmek ve bunları davranışlarla görmek isterler. Bunu göstermek için dağları delmenizi, çölleri aşmanızı beklemezler. Sıcak, içten, sevgi dolu bir çift söz, sabah işe giderken sarılmak, akşam sarılıp TV izlemek çoğu zaman yeterli olur.
KADINLAR KIRILGANDIR…
Kocası tarafından ilgi görmeyen, ihmal edilen bir kadın, değersizlik duygusuna kapılır. Bu durumda en çok ihtiyacı olan şey kocasının onu sevdiğine, ona değer verdiğine dair sözler, seçimler ve davranışlarıdır ama bunları bulamadığında kocasına küser, kırılır ve ondan uzaklaşır. Aslında bu durum, kadınlarla erkeklerin bakış açılarındaki ve fıtratlarındaki farklıklardan kaynaklanır. Erkekler hayata mantık penceresinden, kadınlar da duygu penceresinden bakarlar. Bu farklı bakış açıları, ilişkilerine de yansır. Kadılar, eşlerinin ihtiyaçlarını da dikkate alarak "senmerkezci"davranırlarken, erkeler daha çok kendi istekleri doğrultusunda "benmerkezci" davranırlar. Zamanla erkek, karısının duygusal ihtiyaçlarını farkında olmadan ihmal etmeye başlayarak ondan yavaş yavaş uzaklaşmasına neden olur. Kadın için erkeğin ilgisini sözlerle, seçimlerle ve eylemlerle göstermesi sevgisinin en önemli belirtisidir. Kadınlar kırılgandır; kocalarından gördükleri ilgisizlik ve değersizlik onları darmadağın edebilir ve bu ilgiyi başkasından görmesi tehlike çanlarının çalması anlamına gelebilir.
KIYASLAMA HATASINA DÜŞMEYİN…
Kadınların kocalarından uzaklaşmasının nedenlerinden biri de kıyaslamadır. “Ahmet'in karısı kadar olamadın, kadın hem çalışıyor hem de her işe yetişiyor. Ne şanslı kocalar var.” “Gel de annemi arama, tüm kıyafetlerim her zaman ütülü ve hazır olurdu.” benzeri kıyaslamalar ilişkilerde pimi çekilmiş bomba kadar tehlikelidir. Öyle ki kıyaslamanın ilişkiye zarar verdiği resmi olarak da kabul edilmiştir. Medeni Kanunda, eşi tarafından başkalarıyla kıyaslanma, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açabileceği için boşanma nedeni olarak görülür. Eşinizi yetersizliklerini ön plana çıkararak, arkadaşınızın eşiyle, iş yerindeki bir kadın arkadaşınızla, bir akrabalarınızla ya da annenizle kıyaslamak, yapabileceğiniz en büyük hatalardan biri olacaktır. Eşiniz kendisini aşağılanmış, gururu kırılmış hisseder ve size öfke duyar ve artık onu sevmediğinizi, ona değer vermediğinizi düşünerek sizden uzaklaşmaya başlar. Kıyaslamalar ilişkide bağlılığı zayıflatır. Çiftin birbiriyle iletişimini koparır. Eşin hissettiği değersizlik duygusuyla artan kaygısı psikolojisini de bozarak depresyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. İlişkide umutsuzluk ve mutsuzluk yaratır ve aldatmaya zemin hazırlar.
KARINIZI TEKRAR KAZANMAK İÇİN 5 ALTIN TAVSİYE…
Unutmayın mutlu bir eş mutlu bir yaşam demektir. Kadınlar ihmal edilmeye gelmezler. Siz de eşinizin sizden uzaklaştığını hissediyorsanız aşağıdaki tavsiyelere kulak verin.
1-İLGİ GÖSTERİN
Kadınlar ilgi görmediklerinde sevilmediklerini düşünebilirler. Karınıza sık sık iltifat ederek, güzel sözler söyleyerek ilginizi gösterin. “Seni seviyorum!” demekten vazgeçmeyin. Kadınlar bunu ne kadar çok söyleyebilirseniz o kadar çok duymak isterler ama bu lafın içini eylemlerle, sözlerle ve seçimlerle de doldurun.
2-DUYGULARINI ANLAYIN
Karınızın duygu ve düşüncelerinin sizin için önemli olduğunu her fırsatta dile getirin. Üzgün, tedirgin, gergin olduğunda onunla konuşarak, sorular sorarak neler hissettiğini anlamaya çalışın. Düşüncelerine değer verin, yargılamadan dinleyin. Hak vermek ile anlamayı birbirine karıştırmayın. Unutmayın "anlaşılma duygusu" karınıza vereceğiniz en kıymetli hediyelerden biridir. Kadınlar “Seni anlıyorum” sözünü duymaktan, en az “Seni seviyorum” sözünü duyduklarındaki kadar çok mutlu olurlar ve kendilerini değerli hissederler.
3-YARDIMCI OLUN
Evliliğin ve günlük yaşamın iş yükünü karınızın omuzlarına yüklemeyin, hayatını kolaylaştırın. Her fırsatta ona yardım etmek isteğinizi dile getirin. Market alışverişini yapın, ortalığı toplamasına eşlik edin, günlük işlerinde ona yardım edin.
4-ROMANTİK SÜRPRİZLER HAZIRLAYIN
Kadınlar için romantizm nefes alıp vermek gibi bir ihtiyaçtır. Eşyalarının arasına, çekmecelerine, ceplerine çiçek ya da birkaç güzel söz yazılı küçük notlar koyun. Gün içinde arayarak sevdiğinizi söyleyin. Hafta sonu kaçamakları ayarlayın. Birlikte özel anlar yaratmaya çalışın. Daha çok hediye alın. Güzel bir müzik eşliğinde onu dansa kaldırın. Seks dışında da dokunun, sarılın, okşayın. Romantizm konusunda yaratıcı olun.
5-CİNSELLİKTE UYUMU YAŞAYIN
Kadınlar seks yaparken de romantizmden hoşlanırlar. Cinsel yaşamınıza romantizm ve erotizmin uyumunu getirmek için cinsellikte bencil olmadan ve eşinizin zevk almasına öncelik vererek seks yaşamınızı renklendirin, aşk oyunlarına yer verin.
“Vajinismus”, cinsel bir işlev bozukluğu olarak tanımlanan ve kadınlarda cinsel ilişki sırasında PSOAS kaslarının, pelvik…
Yoğun stres, gerginlik, anksiyete, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, suçluluk ve günahkarlık duyguları, bilinçli ve bilinçdışı düşünceler…
“Cinsel fanteziler”, insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır,…
Her erkek egemen toplumda olduğu gibi ülkemizde de en aşılmaz tabularından biri penis, penis boyu…
Beş duyu ile alınan cinsel uyaranlar ve cinsel fantezilerle beyinden kalkan cinsel uyarılar omurilik üzerinden…
En sık görülen cinsel sorunların başında yer alan “erken boşalma”, cinsel etkinlikler sırasında bir erkeğin…