Evlilik de olsa yakın ilişki de olsa uzun süren her ilişki bir süre sonra yıpranmaya başlar. Partnerler arasında süregelen tutku ve aşk yangını sönmeye yüz tutar ve ilişki bir alışkanlık haline gelebilir. İşte bu esnada partnerler arasında “beyaz yalanlar” başlar ve yalanlar bir kere başladı mı arkası da gelir. Belki de masum bir amaç uğruna söylediğiniz beyaz yalanların bir gün gelip de ilişkinize onarılamaz zararlar verebileceğini hiç düşündünüz mü?
BEYAZ YALANLAR
Yalan, kasıtlı veya kasıtsız olarak doğru olmayan bir şey söylemektir. Yalan o kadar hayatın içindedir ki “Hiç yalan söylemem” sözü bile çoğu zaman bir yalandır. Yalan çeşitli şekillerde ve koşullarda söylenir ama en çok beyaz yalan söylenir. Beyaz yalan, adı yalan olsa da masum bir niyet taşır. Bu niyet de genellikle karşıdakini kırmamak ve üzmemektir. Beyaz yalanın en çok kullanıldığı durumların başında uzun süreli kadın erkek ilişkileri gelir, üstelik bir de bu ilişki yıpranmış durumdaysa, partnerler beyaz yalanı can simidi olarak kullanırlar. Ama yalan beyaz da olsa yalancının mumunun yatsıya kadar yanar yanacağını unutmamak gerekir.
NEDEN YALAN SÖYLENİR?
Uzun süreli ilişkilerde zamanla heyecan ve tutku yavaş yavaş sönmeye, partnerler arasındaki ilişki günlük hayatın sıradanlığında yaşanmaya başlar. Böyle olunca da bir süre sonra partnerler birbirlerinden sıkılırlar. Günlük hayatın monotonluğu ve iş-ev döngüsüne hapsolan, çoğunlukla evde birkaç saat bir araya gelen çiftler birbirlerine ve ilişkilerine ilk zamanlarda gösterdikleri ilgi ve özeni göstermez olurlar. Günlük hayatın bir parçası haline gelen ilişkilerinde şehvet ve aşkın yerini alışkanlıklar alır. Bunun sonucunda da iletişimden cinselliğe kadar hemen her konuda sorunlar kaçınılmaz olarak kendini göstermeye başlar. Bu durumdaki çiftler genellikle sorunlarını masaya yatırıp çözüm aramak yerine, söyledikleri beyaz yalanlarla sorunlarından kaçarlar.
SÖYLEYENE DEĞİL SÖYLETENE BAK
Uzun süreli ilişkilerde partnerler birbirlerine açıkça söyleyemediklerini beyaz yalanların arkasına gizlerler. Bu beyaz yalanlar aslında karşılanmayan beklentilerin, tatmin edilmeyen duyguların, çözülmeyen sorunların bir sonucudur. Çiftler ilişkilerinde yaşadıkları boşluğu birbirlerini kırmak, üzmek, incitmek istemedikleri için kendilerini de kandırarak beyaz yalanlarla doldurmaya çalışırlar. “Söyleyene değil söyletene bak” denilecek türdeki beyaz yalanlardan en çok başvurulan 10 tanesini sizler için derledik. Ancak bu sözlerin bir kişi tarafından söyleniyor olmasının onun mutlaka yalan olduğu anlamına gelmeyeceğini de aklınızdan çıkarmayın.
ÇİFTLERİN BİRBİRLERİNE EN ÇOK SÖYLEDİKLERİ 10 BEYAZ YALAN
- Senden başka kimseyi düşünmüyorum: Özellikle erkeklerin en sık kullandığı beyaz yalanlardan biridir. Burada amaç bir şeylerden şüphelenmiş kıskanç partnerin nabzına şerbet vermek ve onu aslında şüphelerinin asılsız olduğuna inandırmaktır.
- Sen benden daha iyilerine layıksın: Bu sözü söyleyen kişi karşı tarafa tam tersine “Benden iyisini bulamazsın” mesajını vermektedir. Burada kişi partnerinden her şeyin yolunda gidip gitmediğine dair onay olmaya çalışmaktadır ve “Senden iyisi yok” cevabını beklemektedir. Ayrıca bu söz ayrılmak isteyen tarafında “ayrılmaya bir kılıf bulması” olarak da değerlendirilebilir.
- Seni hâlâ ilk günkü gibi çok seviyorum: Bu sözün amacı partnere güven telkin etmek ve onu yok olduğu sanılan sevginin devam ettiğine dair motive etmektir. Çünkü doğası gereği uzun süreli ilişkilerde ilk günkü sevginin ve tutkunun yerini güçlü bir bağlılık duygusu alır.
- Sana karşı her zaman dürüst oldum: Bu söz aslında “Sen de bana dürüst oldun mu?” sorusunun başka bir ifadesidir. Amaç karşı tarafın dürüstlüğünden emin olmaktır. Ancak gerçekten dürüst davranmayanların da arkasına saklandığı bir söz olarak da değerlendirilebilir.
- Sen benim ilk ve son aşkımsın: Bu da erkeklerin en ünlü beyaz yalanlarından biridir. Burada amaç mevcut durumun ve düzenin devamını sağlamaktır. Ayrıca karşı tarafa “Bana güven” mesajını vermektir.
- Her zaman önceliğim sensin: Hem kadınlar hem de erkekler tarafından başvurulan bu söz mevcut durumu koruma amacı taşır. Ancak bu söz kendi içinde çelişir çünkü bir kişi karşı taraf için önceliğinin hangi sırada olduğunu zaten bilir ama gerçekte olan ortada ilgi eksikliğinden kaynaklı bir rahatsızlığın varlığıdır. Kişi bunu söyleyerek partnerine güven vermeye çabalamaktadır.
- Ben söyledikten sonra yapmanın hiçbir kıymeti yok: Genellikle kadınların kullandığı bir sözdür. Çünkü kadınlar akıllarından geçenin erkekler tarafından anlaşılmasını beklerler ancak böyle bir şey söz konusu değildir. Burada geçekte olan “Kadınca” ve “Erkekçe” dillerinin karşılıklı olarak anlaşılamaması, yani iletişim sorunudur.
- Benim param senin paran: Erkeklerin sorumluluklarını üzerlerinden atmaya çalıştıkları ve üstüne üstlük kadınları da bu sorumlulukları üstlenmeleri için motive etmek amacıyla söyledikleri bir sözdür.
- Sorun sende değil bende, kafam karışık, biraz zamana ihtiyacım var: Partnerlerden birinin, ilişkideki mevcut bir sorunu çözebilecek güce sahip olmadığında zaman kazanmak ve sorunu ötelemek için kullandığı bir bahanedir.
- Bizi hiç kimse ayıramaz: Her çift ilişkilerine asla ayrılmayacaklarını, hiç kimsenin onları ayıramayacağını düşünerek başlar. Ancak günümüzde çeşitli nedenlerle erken ayrılıkların yaşandığını ve bu iddialı sözün gerçekçi olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir. Tipik bir erkek sözü olan bu meydan okumada amaç ilişkin kontrolünü elinde tutmak ve partnere güç gösterisinde bulunmaktır.
YALANI BOŞ VERİN DÜRÜST OLUN
Bu noktada çiftlere bazı tavsiyelerde bulunmakta yarar vardır. Her şeyden önce bir ilişkide artık parterlerin yalan söylüyorsa, o ilişkide ciddi bir iletişim sorunu olduğu söylenebilir. Dürüstlük ne olursa olsun, cezalandırılacağınızı düşünseniz bile elden bırakmamanız gereken bir olgu olmalı. Sorunları, ufak tefek yalanlarla halının altına süpürmek asla kalıcı bir çözüm değildir ve yaşanan sıkıntıların daha da büyümesine, ilişkinin büyük zararlar görmesine neden olur. Başta evlilik olmak üzere yıpranan uzun ilişkiler için tek çıkar yöntem ‘Uzun yol bakımı’dır.
TUTKU VE ŞEHVETİ GERİ ÇAĞIRIN
Yalana başvurmak yerine, tıpkı belli bir yol kat ettikten sonra arabaya yapılacak periyodik bakımlar gibi, belli bir zaman kat ettikten sonra da evliliğinizi bakıma alın. Evliliğin de araba gibi zaman içinde yıpranması doğal bir süreçtir. Arabanın kullanım ömrünü uzatmak ve olası yol kazalarını önlemek için yapılan bakımlara gösterilen dikkat ve hassasiyet, evliliğin ömrünü uzatmak ve evlilik yolculuğundaki yol kazaları olan aldatma sorunu ile karşılaşmamak için de gösterilmelidir. Evliliğe de heyecan, ilgi ve şehvet katacak değişiklikler yapılması önemli ve gereklidir. Ancak eğer kendinizde evliliğinizin sıradanlığını bitirecek gücü bulamıyorsanız, bir evlilik terapistinden destek almayı seçenek olarak değerlendirmekten çekinmeyin.