Kadınlar ve erkekler birçok yönden birbirlerinden farklıdır. Kadınlarla erkeklerin ruhsal ve bedensel farklılıklarının yanı sıra, cinsel yaşamdaki özgül tutumlarında da derin ve anlaşılması gereken farklılıklar vardır. Kadınlar romantizmden, tutkulu aşktan ve yoğun sevgiden hoşlanırken, erkekler erotizmden, cinsel başarıdan ve takdir edilmekten hoşlanırlar. Kadınlar duygulu, romantik ve düşsel sevgiyi yeğlerken, erkekler koşulsuz, olduğu gibi kabul edebilen ve erotik sevgiyi yeğlerler. Kadınlar sahiplenilmek ve edilgen olmaktan hoşlanırken, erkekler sahip olmak ve eril olmaktan hoşlanırlar. Kadınlar sık sık güvensizlik duyarken, erkekler sık sık başarısız olmaktan korkarlar.
CİNSEL İLİŞKİ KONUSUNDA İKİ FARKLI YAKLAŞIM…
Erkekler ve kadınlar için "yatmak" ile "sevişmek" aynı anlama gelmez. Erkekler yatmayı severken, kadınlar sevişmeyi severler. Çünkü kadınlar ilişkilerinin biçimi ne olursa olsun, cinsellikte az da olsa sevgi, değer ve özel olma duygusunun ya da ilginin bulunmasını ve beş duyu ile hissederek sevişmeyi isterler. Erkekler ise süreci değil, sürecin sonundaki boşalmanın keyfini önemserler ve partnerlerini tatmin etmiş olmanın gururunu yaşamak isterler. Bu iki farklı yaklaşım, çoğu zaman cinsel ilişki konusunda,“sevgi ve şehvet içeren cinsellik” ve “sıradan ve duygusuz cinsellik” şeklinde yanlış bir ayrıma neden olur.
SEVİŞMENİN HAZZI…
Sevişmek söz konusu olduğunda kadın, erkeğe büyük bir aşk duyar. Şehvete bulanmış bir sevgi ve dayanılmaz bir arzu doruktadır. Çünkü erkek seviştiğine göre, o kadına değer veriyordur, onu seviyordur, onu arzuluyordur ve bu nedenle de kadın çok özel ve değerlidir, sevilmeye layıktır, bir arzu nesnesidir… Ayrıca kadınlar için sevişmek sadece bedensel doyuma ulaşmak ve boşalmak değildir. Aynı zamanda iki insanın birbirlerinin duygusal ve ruhsal doyuma ulaşmaları için çaba harcamalarıdır; sevgilerinin bir ifadesidir. Sevişmede çift bir şeyler verdiği ve bir şeyler aldığı duygusunu hisseder. Hatta çoğu zaman nasıl, ne zaman ve kimin önce boşaldığı veya orgazma ulaştığı önemsizdir; çünkü sevişmek bütünüyle bedensel bir edim değildir, ruhsal ve duygusal bir eylemdir.
YATMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI…
Sevişmenin tam aksine yatmak, her şeyiyle bedensel bir eylemdir. Birçok erkek için yatmak, kendi cinsel gereksinimini tatmin etmek ve boşalmak demektir. Boşalırken partnerinin cinsel yönden doyuma ulaşması ve "İyiydi, harikaydın, ben de tatmin oldum" şeklinde geri bildirim vermesi yani performansının onaylanması ve takdir edilmesi çok önemlidir. Erkekler için yatmanın anlamı penis-vajina birlikteliğini içeren cinsel ilişkidir ve her evresiyle performansa odaklı bedensel bir deneyimdir. Bu nedenle çok yanlış bir şekilde erkekler için sevişmek çoğu zaman kadın için katlanılması gereken, zorla yapılan, görev gibi bir angaryadır. Kimi zaman yatmada biraz duygusal sıcaklığa ya da karşılıklı ilgiye rastlanabilir ama bu da çoğunlukla tek boyutlu, tek yönlü ve tatmin etme zorlantısına bulanmış ben merkezci bir eylemdir. Hemen hemen tümüyle bedensel bir deneyim olan “yatmak”, cinsel hizmetin satın alınması ya da görev gereği yerine getirilmesiyle gerçekleşir ve tercih edilen bir deneyim olmamalıdır. Ancak arzulanan birisiyle gerçekleştirildiğinde salt bedensel seks her yönüyle olağanüstü olabilir. Çünkü böylesi bir cinsel ilişkide karşılıklı haz, şehvet ve partnere karşı duyulan tümüyle bedensel coşku söz konusudur. Ne yazık ki pek az kadın, kendisini cinselliğin salt bedensel yanından zevk alabilmek için bırakabilmektedir. Ve bu durum çok yanlış bir şekilde erkeklerin partnerlerinin dışında veya profesyonel seks işçileriyle cinsel tatmin aramalarına yol açmaktadır. Çünkü kendiliğindenlik, aşk oyunları ve çeşitlilik, seks yapma sıklığından çok daha önemli olsa da birçok erkek daha fazla seks yapmayı yani yatmayı ister.