• Ana Sayfa
  • Cem KEÇE
  • Yasal Uyarı
  • İletişim
Cuma, Mayıs 27, 2022
Cem KEÇE - Psikoterapist & Yazar
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Cem KEÇE
  • Online Terapi
  • Makaleler
    • Vajinismus
    • Çocuk ve Ergen Psikoterapisi
    • Aile, Evlilik ve İlişkiler
      • Aldatma
    • Cinsel Sağlık
      • Vajinismus
      • Erken Boşalma
      • Orgazm Bozuklukları
      • Cinsel İsteksizlik
      • Seks Mutfağı
      • Eşcinsellik
    • Psikanaliz ve Psikoterapi
    • Psikolojik ve Ruhsal Sorunlar
    • Kişisel Gelişim
    • Güncel
  • Videolar
    • Aile ve Evlilik Videoları
    • Cinsellik Videoları
    • Vajinismus Videoları
    • Erken Boşalma Videoları
    • Aldatma Videoları
    • Kişisel Gelişim Videoları
    • Psikanaliz ve Psikoterapi Videoları
    • Psikolojik ve Ruhsal Sorunlar Videoları
    • Seks Mutfağı Videoları
    • Cem KEÇE Videoları
  • Sorular
    • Cinsel Sağlık
    • Evlilik ve Aile
    • Erken Boşalma
    • Vajinismus
    • Psikoterapi
  • Edebiyat
  • META
    • METASEKS
    • METAEVLİLİK
  • İletişim
No Result
View All Result
Cem KEÇE - Psikoterapist & Yazar
  • Ana Sayfa
  • Cem KEÇE
  • Online Terapi
  • Makaleler
    • Vajinismus
    • Çocuk ve Ergen Psikoterapisi
    • Aile, Evlilik ve İlişkiler
      • Aldatma
    • Cinsel Sağlık
      • Vajinismus
      • Erken Boşalma
      • Orgazm Bozuklukları
      • Cinsel İsteksizlik
      • Seks Mutfağı
      • Eşcinsellik
    • Psikanaliz ve Psikoterapi
    • Psikolojik ve Ruhsal Sorunlar
    • Kişisel Gelişim
    • Güncel
  • Videolar
    • Aile ve Evlilik Videoları
    • Cinsellik Videoları
    • Vajinismus Videoları
    • Erken Boşalma Videoları
    • Aldatma Videoları
    • Kişisel Gelişim Videoları
    • Psikanaliz ve Psikoterapi Videoları
    • Psikolojik ve Ruhsal Sorunlar Videoları
    • Seks Mutfağı Videoları
    • Cem KEÇE Videoları
  • Sorular
    • Cinsel Sağlık
    • Evlilik ve Aile
    • Erken Boşalma
    • Vajinismus
    • Psikoterapi
  • Edebiyat
  • META
    • METASEKS
    • METAEVLİLİK
  • İletişim
No Result
View All Result
Cem KEÇE
No Result
View All Result
Home Makaleler Psikanaliz ve Psikoterapi

Varoluşçu Psikoterapi ve Hayatın Anlamı

7 Şubat 2020
in Psikanaliz ve Psikoterapi
19 min read
0
624
VIEWS
Facebook'da PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayatın, dünyanın ve varoluşun anlamını kavrayamayan insan, umutsuzluk ve çaresizlik içinde bulur kendini. “Logoterapi”nin kurucusu ve varoluşçu terapinin önemli isimlerinden biri olan Viktor Frankl, acı çeken kişinin acısını, varoluşundaki “anlam” eksikliğine ve “sorumluluk” duygusunun sağlıklı gelişememesine bağlar. Çünkü hayatın anlamı bir “amaç edinmek”te, kendimiz ve diğer insanlar için “sorumluluk almak”ta saklıdır ve insanın hayatında “anlam bulma arayışı” en temel güdülendirici güçlerden biridir. “Hayatın anlamı nedir?”, “Geleceği bilmek ve belirlemek mümkün müdür?”, “Ölümden başka bir hakikat var mıdır?”, “Kaderimizin sorumluluğu kime aittir?”, “Hayatta yalnız mıyız?”, “Kimim ben?”, “Neden yaşıyorum?”, “Neredeyim, nereye gidiyorum?”, “Düşüncelerim ve duygularım bana ne söylemeye çalışıyor?” gibi birçok soru psikoterapinin ve ezoterik öğretilerin ortaya çıkmasını sağlayan temel sorulardır. Hakikati arama yolculuğunu başlatan bu kadim sorulara insanlık tarihi boyunca en iyi yanıt veren yaklaşımlardan biri “varoluşçu psikoterapi” olmuştur.

 

Varoluşçu psikoterapinin kendine özgü bir inceleme yöntemi (fenomenoloji) ve “güdülenme, dünya içinde birey olmak, fenomenleri tanımlamak ve açıklamak, hayatın sorumluluğunu almak, sürekli olmak ve gelişmek, doğa ile bütünleşmek, ölüm gerçeği ile yüzleşmek, hayata anlam ve değer katmak, şu an ve şimdi yapılan gözleme önem vermek” gibi Martin Heidegger’in ontolojisinden üretilmiş kavramları vardır. Varoluşçu psikoterapide tedavinin ilk amacı, danışanın kendi hayatının ve yaşadığı sorunların sorumluluğunun bir kısmını olsun üstlenmesine yardım etmektir. Bunu başaran danışan, yetişkin parçasıyla özgürce seçimler yapabilme ve bunları pozitif eylemlere dönüştürebilme becerisini kazanır. Özgürlükten ve sorumluluk almaktan kaçış olmadığını vurgulayan varoluşçu yaklaşımın temel hedefi, bireylerin eyleme geçme özgürlüğü ve sorumluluğun risklerini kabul etmelerini sağlamak ve hakikat arayışına motive etmektir. Bu nedenle psikoterapinin amacı danışanları geleneksel anlamda “tedavi etmek” değil, ne yaptıklarının farkına varmaları ve kendilerini kurban gibi görme algısından sıyrılmaları için desteklemek, alternatif olanakları keşfetmelerini, kendilerini, deneyimlerini ve içinde yaşadıkları dünyayı daha yakından ve daha iyi tanımalarını sağlamaktadır.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

eysvhoiwkauwelw[1]

Geçmişin Sirenleri

31 Mayıs 2021
Psikoterapi

Psikoterapide Mizah

17 Ekim 2020
okb

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Pandemi

25 Eylül 2020

Pozitif Psikoterapi ve Psikolojik İyi Oluş

23 Ocak 2019

VAROLUŞÇULUK

Psikolojik ve kültürel devinimlerin, bireysel deneyimlerle birlikte varolabileceğini savunan bir felsefe akımı olan “varoluşçuluk”, hayatın anlamına, tutku ve samimiyet ikilisinin gerçekçi çözümlemelerine dayanır. İnsanın evrendeki yerini, varolmanın niteliklerini, varlığın etki ve tepkilerini soruşturan varoluşçuluk, bireyin hayatına odaklanır. İnsanın evrendeki yerini, benliğini ve varolma nedenini sorgular. Çünkü insanın hayat boyunca yaptığı seçimler, uymak zorunda olduğu zorunluluklar ve yerine getirmesi gereken sorumluluklar kendi içinde muhasebeyi getirir. Bunalıma sürüklenen insan, özünden gitgide uzaklaşarak kendine yabancılaşır. İşte bu “yabancılaşma” varoluşçu felsefenin derinlemesine incelediği konulardan biridir.

 

“Varoluş özden önce gelir” önermesi varoluşçuluğun merkezini oluşturur. Yaftalar, roller, kalıplaşmış davranışlar, tanımlar veya diğer önyargılar kişi bazında toplumsal bir maske görevi görür. Kendi değerlerine ve hayatının anlamına karar veren ve bunları yaparken ortaya bir irade koyması gereken insan, bu maskenin ardında çoğu zaman dışavuramadığı gerçek bir öz taşır.

 

Varoluşa dair sorgulamaları ilk dile getirenlerden biri “Kendini arayan kişinin seçimleri alın yazısını belirler. Ben, bilen, gören kişiyim” diyen Blaise Pascal olarak bilinir. Modern anlamda varoluş terimini ilk kez kullanan ise “İnsan, sonsuzluk ile sonlunun, geçici ile kalıcının, özgürlük ile zorunluluğun bir sentezidir” diyen Søren Kierkegaard’dır. “Varolmak nedir?” sorusunun cevabını sadece insanın kendisinde bulabileceğini söyleyen Heidegger’e göre insan durmadan belli sınırları aşıp kendini gerçekleştirir ve varoluş sürekli bir aşamadır. Varoluş tarzını “kendisi olarak varolma” ve “kendisi için varolma” olarak ikiye ayıran Jean Paul Sartre, varoluşçuluğu edebiyatta “hiçlik, bulantı, iç sıkıntısı” gibi varoluş sancılarıyla ortaya koyar. Sartre’ın düşüncesinde insan özgürlüğün kucağına bırakılmış, özgürlüğe mahkûm bir varlıktır. Özgürlük, insana mutluluk vermese de onu oluşturan tek şeydir. İnsan özgürlüğü ile hiçliğe ulaşır ve hiçlikle de kendisi için varlığı, yani kendi özünü oluşturur. Saçmalık, başkaldırı ve intihar gibi çağdaş varoluşçuluğun özgün temalarını romanlarında ve oyunlarında işleyen Albert Camus ise insanın kendisine yabancı olan bu dünyaya nedensiz bir şekilde bırakıldığı görüşündedir. Çağının olumsuz yanlarını eserlerinde tamamen kendine özgü tarzıyla yansıtmayı sorumluluğu olarak gören Franz Kafka‘nın eserlerinin ana teması ise yabancılaşma, yalnızlık, umutsuzluk ve iç sıkıntısıdır. Varlığın varoluşta aranması gerektiğini savunan Heidegger, öz felsefesine karşı varoluş felsefesi önerir. İnsanın kendi varlığını gerçekleştirmek üzere sürekli seçimler ve tercihler yapmak durumunda kaldığını, yani özgürlüğünü gerçekleştirmek zorunda olduğunu söyler. “Hayatım nasıl anlam kazanır?” sorusunu soran Georg Lukacs’a göre hayatının anlamını kaybetmiş insan, kendine fetişler yaratır ve bu yarattığı fetişlere tapıp, secde edip, kurban sunar. Bu fetişlerin ortaya çıkmasının temelini kapitalist sistem ve para oluşturur.

 

ŞİMDİ VE BURADA

Varoluşçu psikoterapi, Irvin Yalom‘a kadar tutarlı bir bütün olarak ele alınmamıştır. Yalom, ölüm, özgürlük, varoluşsal yalıtım ve anlamsızlık olarak belirlediği yaşamsal dört temel kaygının kişilikte ve psikopatolojide nasıl ortaya çıktığını ortaya koymuştur. “Her insan ölümden kendi tarzında korkar. Bazı insanlar için ölüm anksiyetesi hayatın arka planındaki müziktir ve her etkinlik o anın bir daha asla gelmeyeceğini düşündürür” diyen Yalom, psikoterapide “şimdi ve burada” kavramına odaklanmıştır. Varoluşçu psikoterapi, varolma yolunda insanın yanıt aradığı, (1) “Hayatın anlamı nedir?”, (2) “Geleceği bilmek ve belirlemek mümkün müdür?”, (3) “En büyük gerçeklik ölüm müdür?”, (4) “Kaderimizin sorumluluğu kime aittir?” ve (5) “Hayatta yalnız mıyız?” sorularını temel almıştır.

 

“Varolmayı seçmek”, hayata anlam katmak, hakikatin peşine düşmek, gerçekten kendince ve otantik bir hayat sürmektir ve sorumluk ve cesaret gerektirir. Varolabilmek için insanın sevip üretmesi, bir ilişki içinde olması, şu an ve şimdide yaşaması, seçimleriyle uyum içinde varoluşunun keyfini yaşaması gerekir. Şimdiki zamanda yaşamak, uyanık olmak, şu anda yaşananların farkında olmak anlamına gelir. Çünkü insanın tüm hisleri ve düşünceleri şu anda yer alır, geçmiş ya da gelecekle değil, yaşadığı anla ilgilidir. “Geçmiş geçmiştir, artık onu değiştirebilmek mümkün değildir. Gelecek ise henüz gelmemiştir, bu yüzden neler olacağını bilmek mümkün değildir” inancıyla, hayatın sadece şimdiden ibaret olduğunu bilmek, yaşanan anda gizli olduğunu keşfetmek gerekir.

 

HAKİKAT ARAYIŞI

“Hayata anlam katmak için hakikat arayışına yönelmiş” olan varoluşçu psikoterapi, diğer psikoterapi ekollerini inkâr etmez ve değersizleştirmez. Bütün ekolleri ve yaklaşımları değerli bulur ama varoluş ve hakikat kavramına onlardan farklı anlamlar yükler. Bütün insanları kucaklayıcı, uzlaştırıcı ve birleştirici bir anlayışa sahip olan varoluşçu psikoterapi, hayatın anlamı ve hakikate ilişkin yaklaşımının arkasında önemli “sav”ları ve kadim “sır”ları vardır.

 

Varoluşçu psikoterapide bireysel hedef, hakikate varmaktır. Varoluşçu psikoterapide istenen, tasarlanmış, düşünülmüş ve inanılmış “soyut bir varlık” ve “varoluşçu ülküler”in nesnesi olan “hakikat”, varoluşçu psikoterapistin ruhunun kadim bir rüyasıdır. Işığın sadece göz için gerekli bir nesne olması gibi, hakikat kavramı da, varoluşçu psikoterapistin ülkülerini gerçekleştirme yolculuğunda önünü aydınlatan “Nur”dur, gerçeklerin, seçimlerin ve sorumlulukların ta kendisidir. Çünkü hakikatin doğası ile varoluşçu psikoterapistin ülkülerinin doğasına denktir.

 

SON VE MUTLAK HAKİKAT

Varoluşçu psikoterapide “hakikat”, “en büyük bilgi”, yani “son ve mutlak gerçek” olarak tanımlanmaktadır. Varoluşçu psikoterapi, “Her ne var ise hakikat içinde vardır ve hiçbir şey hakikatin dışında varolamaz ya da düşünülemez” diyen Spinoza gibi, hakikatin “yaratıcı” değil, “üretken” olduğunu ve hayatın ta kendisi olduğunu savunur. Spinoza’nın hakikat kavramı, doğadır, evrendir, “üstün akıl”dır. Bizi kuşatan doğanın özünde “canlılık” hâkimdir. Varoluşçu psikoterapide ve tüm ezoterik öğretilerde, antik stoacıların “kosmos” adını verdikleri mükemmel bir ahenk ve düzen içeren “doğa tasarımı” vardır. Doğanın bir parçası olan insan da sezgileri ve meditatif alıştırmaları sayesinde bu düzeni keşfedebilir ve kavrayabilir.

 

GNOSİS: EZOTERİK HAKİKAT BİLGİSİ

İnsan, imgelem yoluyla, yani hayal gücü ve tasarlama yetisiyle doğayı izlediğinde ve zihnini gereksiz takıntı ve kaygılardan kurtardığında “evrendeki birliği” (vahdet) kavrayabilir. Etkin imgelem ve meditasyonla elde edilen “gnosis” yani “ezoterik hakikat bilgisi”, “uyanmış bilincin tecrübesiyle elde edilen bilgi”dir, “sırlanmış bilgi”dir, “kurtuluş” ve “aydınlanma”nın ön koşuludur.

 

Doğada “uyum” ve “iletim” vardır. Tıpkı doğadaki gibi varoluşçu psikoterapide de derinliği olan bir psikoterapi eğitimiyle ve süpervizyon ile gnosis usta psikoterapistten çırak psikoterapiste aktarılır. Bu kadim gelenek içinde muhafaza edilen ve üstün bir bilince ulaşılmasını sağlayan gnosis, dereceler halinde alegorik ve metaforik anlatımlarla ustadan çırağa iletilir.

 

Doğada, evrende ve varolan her şeyde bulunan, aslında her şeyin ta kendisi olan hakikat, “üstün bir bilinç”tir, “üst biliş”tir, “üstün bir irade”dir. Bir zamanlar insanların sahip olduğu mutlak hakikatin bilgisi, insanların kötülüğe, hırsa ve haksızlığa yönelmesi sonucunda kaybolmuştur ve tekrar bulunması varoluşçu psikoterapistlerin çabasıyla gerçekleşecektir. İnsan gnosise sahipken, yani hakikate yakınken onu kaybetmiştir. Şimdi kaybettiği gnosisi arama ve tekrar hakikate dönme çabası içindedir.

 

Hakikat peşinde olan ruhun dünyevi can ve bedenle birleşmesinden oluşan insan, ruhunun sesini dinleyerek, Platon’un “Ey insan, sen bir zamanlar hakikatin ta kendisiydin ama unuttun!” sözünü hatırlayarak ve kendi içine dönerek “kendi derinliklerindeki hakikat” ile bağlantıya geçip kaybolmuş olan gnosisi ve hakikati tekrar keşfedebilir.

 

OLGUNLAŞMA SÜRECİNDE AKIL VE HİKMET

Hakikat arayışında varoluşçu psikoterapistlerin en önemli yardımcısı “akıl ve hikmet”tir. “Akıl”, kas gücü gibi bedensel bir yetenektir. Önemli olan onun nasıl kullanılacağıdır. “Hikmet”, yani bilgelik olmadan akıl kendisinden beklenen “hakikat arayışı”nı gerçekleştiremez. İnsanın hayatı boyunca kendi çabasıyla geliştirebileceği bir nitelik olan hikmet, insanın edindiği bilgi ve erdemlerin birleşimiyle ulaştığı “olgunluk” (tekâmül) düzeyidir. Bir insan hikmet açısından ne kadar ilerideyse sahip olduğu akıl gücünü o kadar etkin kullanabilir.

 

Akıl, bedenle ve bu dünyayla ilgilidir, “sınırlı”dır. Hikmet ise ruhla ve hakikatle ilgilidir, “sınırsız”dır. Aklını kullananlar için hikmet, bilgi ve erdemler edinerek olgunlaşma yoluyla ulaşılan düzeydir. Hikmetin son kademesi “mükemmellik”tir ama bu mükemmellik bir ütopyadır ve ancak hakikate aittir. İnsan, mükemmellik yolunda ne kadar ilerlerse hakikate de o kadar yaklaşır, mutlak hakikate ulaşma yolunda o kadar ileriye gider. Mükemmellik, insan tarafından hiç ulaşılamayacak bir ideal olduğundan ve bu yolda ilerleme ancak olgunlaşma ile mümkün olabileceğinden, varoluşçu psikoterapistler için “olgunlaşma” hiç sonu ve sınırı olmayan sürekli bir çabadır, eylemler bütünüdür. Varoluşçu psikoterapist, hakikate giden yolculuğun ve olgunlaşmanın sonsuz zaman alacağını bilerek ama bu yolda sürekli çaba göstererek, ömrünü kendini geliştirmekle geçirir ve sonunda başarabilirse kendi içindeki hakikati ortaya çıkarmış olur. Varoluşçu psikoterapi, uygun koşullar altında, insanın dışarıdan gelecek her türlü engellemeye karşın olgunlaşabileceğini savunur. Akıl, olgunlaşmanın birincil aracıdır. Olgunlaşmanın amacı ise, hakikati aramaktır.

 

İnsanın bulabileceği en son hakikat, evrenin varoluşu ve hayatın sırlarının keşfidir. Ancak, bu sırlara ulaşabilmek için sadece akıl yeterli değildir. Akıl, insanı bir noktaya kadar olgunlaştırabilir. Bu noktadan itibaren hikmete götüren “sezgi” işe başlar. Akıl, bazı şeyleri açıklamakta yetersiz kaldığı için ruhun gerçek olgunlaşması ve hakikate ulaşabilmesinin en önemli araçları, aklın rehberliğindeki “empati yapma becerisi”, “sezgi gücü”, “samimiyet”, “erdemli olmak”, “temiz sevgi ve yürekten bağlılık”tır. İnsan, hakikate ulaşma yolunda büyük bir aleve dönüşebilecek kıvılcımı, kendi varlığının içinde saklamaktadır. Önemli olan, bu kıvılcımın ortaya çıkarılmasıdır. Bu da ancak, eğitimin yanı sıra, sezgi gücünün olgunlaşmasıyla ve hikmet ile mümkündür.

 

AYDINLAMAK VE BİLGELEŞMEK

“Zaman” geçmişten geleceğe uzanan bir paradokstur. Zamanın gerçekliği yalnızca zihnimizdedir. Zaman kavramı düşüncenin, dilin ve toplumsal fikir birliğinin bir ürünüdür. Asıl gerçek şudur: “Yalnızca bu an var, sonsuz bir şimdi var…” Şimdide yürürken, koşarken, düşünürken, konuşurken, üzülürken pek çok şeyin farkındayızdır. Farkında olmadığımız iki şey “kendimiz” ve “öteki”dir. Bu nedenle yaptığımız hiçbir şey hayatımıza anlam katmaz. Anlam, kendimizin ve ötekinin farkında olduğumuz sürece vardır. Gerçekten kendimizi hatırladığımız ve kendimizin ve ötekinin farkında olduğumuz anlarda varlığımızı hissederiz. Diğer zamanlar karanlıkta kaldığımız, yaşanmamış “kayıp zamanlar”ımızdır. İnsan kendini gerçekleştirecekse ve her şeyin farkındalığına varacaksa, kendini ve ötekini bilecekse, bunu yarın değil, şimdi yapmalıdır. İnsan hayatında anlam bulmak ve doya doya yaşamak istiyorsa, dış dünyadan önce, iç dünyasına yönelerek kendinin ve ötekinin farkına varmalıdır.

 

“Aydınlanma”, varlığın hakikatine uyanma, her şeyin anbean farkında olma ve açılma sürecidir, “bilinçli farkındalık”tır. Bilinçli farkındalık, derin bir farkındalık halidir, bilincin bilincinde olmaktır, şimdiki ana yargısız ve açık olarak dikkati vermektir ve şu anda her ne oluyorsa onu kabullenmektir, hissetmektir. Diğer bir ifadeyle varlığı hissetmektir. Hissedilen bu varlık, her şeyin özünde ve derinliklerinde olan “tek bir bilinç”tir. Varlığı hissedilebilmek için zihnin sessizleştirilmesi, dikkattin tam ve yoğun bir biçimde “şimdi”de bulunması gerekir.

 

“Bilgeleşme”, ötekini bilmektir, bilgili olmaktır, bilgiyi hayata uygulamaktır. Bilgeleşmek için olumlu yönde değişmek ve ötekini bilmek için emek vermek gerekir. İnsan kusurlarını azaltıp ötekine değer verdikçe ve olumlu yönde değiştikçe bilgelik yolunda hızla ilerler.

 

Aydınlanma ve bilgeleşme, tek bir fikir değildir, birbiriyle ilişkili bir dizi fikir, değer ve ilkenin bileşiminden oluşur. Çabayla ilgili değildir, bir kavrayıştır, bir uyanıştır, kendini, ötekini, hayatı ve ötesini anlamaktır; bilme, görme ve uygulama felsefesini hayata geçirmektir. Şu anda kendinde ve ötekinde gerçekleşenleri olduğu gibi fark etmektir. Zihninden geçen düşünceleri görmektir, yaşanan duyguları ve vücuttaki hisleri oldukları gibi algılamaktır. Gürültülü zihni kapatarak, hislere temas etme biçimidir. Kendini bilmek aydınlanmaktır. Farkındalık ve içgörü aydınlanmayı sağlar. Ötekini bilmek bilgeliktir. Empati yapmak bilgelik getirir.

 

“Farkındalık”, kabullenen ve eleştirmeyen bir bakış açısıyla, tüm düşüncelerin, bedensel algıların, duyguların ve çevrenin anbean farkına varmak demektir. İnsanın hiçbir şeyin farklı olmasını dilemeden çevresinde, bedeninde ve içinde neler olduğunu gözlemleyip yaşayabilmesidir.

 

Varoluşçu psikoterapi, “aydınlanmış ve bilgece terapi yapmak” demektir, insanın doğa ile, kadınsı ve erkesi doğası ile “birliği” hissetmesidir.

 

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ VE MİSTİSİZM

Varoluşçu psikoterapi, bütün ezoterik öğretilerin ve psikodinamik psikoterapi ekollerinin ortak olarak insanlara telkin ettiği “ahlaki değerler”in edinilmesi yoluyla hakikate yaklaşılacağı savını kendi üslubuyla tekrarlar. Varoluşçu psikoterapi hiçbir durumda diğer ekollerin yerine geçmeyi ve onlarla rekabet içinde olmayı düşünmez. Diğer ekoller psikolojiyle ile ilgilidir ve insana psikoloji biliminin gözüyle bakarlar. Varoluşçu psikoterapi ise insanla ilgilidir ve insanın gözü ile psikoloji bilimine bakar. Öte yandan varoluşçu psikoterapi ile psikodinamik psikoterapinin ortak noktası “mistik” boyutlarının olmasıdır.

 

“Mistisizm” (gizemcilik), doğaüstü güçlerin varolduğu ve bunlarla ilişki kurulabileceği temeline dayanan dünya görüşüdür. “Hakikat ile doğrudan deneyim”, “sezgi veya içe bakış yoluyla hakikatle özdeşleşme” veya “yeni bir idrak düzeyine varma” anlamına gelir. Mistik deneyimler yoluyla hikmete ve en büyük bilgiye ulaşılır.

 

Psikodinamik psikoterapi ekolleri, bilinçdışının keşfine uygun bir hayat öngörürken, mistisizm, hakikat ile birleşerek yaşama amacını güder. Bu amaca varmak için de genellikle “sezgi ve sevgi yöntemleri” kullanılır. Sıradan insanlarda “bilinçdışından korku” şeklindeki dış gerçekliğe ve ahlaka yöneltici güdü, mistisizmde “hakikat sevgisi” şekline dönüşür.  Mistisizmde alegorik anlatımlar ve derinlik vardır. Yaratılışın sırları ve hakikatin nitelikleri sembollerle gizlenerek ancak onları araştırmaya isteği ve yeteneği olanlara açılır. Bu yönüyle varoluşçu psikoterapi, hakikat arayışında mistik bir yapılanmadır, yükselmeyi ve hakikate yaklaşmayı derece derece gerçekleştirir.

 

Varoluşçu psikoterapideki mistisizm, insanı, ruhundaki hakikatin yansımasıyla görür ve sever. Aşıladığı insan sevgisi de bu sevgidir. Başka bir deyişle, diğer ekollerde doğrudan “insan”a yöneltilen sevgi, varoluşçu psikoterapi mistisizminde insan ruhu aracılığıyla “hakikat”e yöneltilir. Gerçekte hakikatin gücünün bir parçası olan insan, ancak bu gerçeğin anlamını keşfettiğinde, insan sevgisi, aydınlanma ve aşk ile gerçekleri ve sırları kavrayabilecek olgunluğa ulaşır. Bu nedenle insanda hakikati kavrayacak yetenek olduğuna inanan varoluşçu psikoterapi, her insanın “kâmil insan” olma yolunda ilerlemesini amaçlayan kadim bir ekoldür ve varoluşçu psikoterapide önde gelen sevgi, “insan sevgisi”dir.

 

BİRLİK FELSEFESİ VE VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ

Mevleviler veya Hallac-ı Mansur gibi, varoluşçu psikoterapistler de hakikati kendi içlerinde ve kendi ruhlarının derinliklerinde ararlar ve hakikatin içinde eriyip yok olmaya yönelirler. Mistik bir yönü olan bu yönelmenin sırrı, insanın kendi benliğini yok ederek içinde gizlenmiş olan hakikati bulmasıyla idrak edilebilir.

 

“Tasavvuf”, hakikatin varlığını, birliğini, niteliğini ve evrenin oluşumunu, varlık birliğiyle açıklayan dini ve felsefi bir akımdır, İslam gizemciliğidir. İnsan, hakikati duyularıyla algılayamaz ve aklıyla kavrayamaz ama hakikati, hakikate karşı duyduğu aşk ile sezer. Mistisizmdeki hakikati arama dışsal değil, içsel bir arayıştır. İslam gizemcileri bunu şöyle dile getirmişlerdir: “Hakikate ibadetle değil, muhabbetle varılır. Hakikat ile kurulan bağlantı, bir akıl bağlantısı değil, gönül bağlantısıdır.”

 

Birlik felsefesi, hayatını hakikati aramaya adamış olan ışığı arayanlar için önemli ipuçları sunar. Birliğe ulaşmak tasavvufi manada “insan-ı kâmil” olmak demektir. “Vahdet-i vücut” yani “hakikatin varlığı ile bir olmak”tır. Tam bir birlik savunucusu olan Mevlâna, “insanın amacı hakikatin özünü görmek ve onun birliğine ulaşmaktır” anlayışını şöyle dile getirir: “Gönlüme baktım, hakikati orada buldum, yoksa başka yerde değil. İkiliği bir yana attım. İkinin bir ettiğini gördüm. Bir’i arar, Bir’i yaşar, Bir’i çağırırım ben.” Mevlâna’ya göre evren, hakikatin varlık alanıdır. Evreni yöneten sevgidir. Bu sevgiyi gönül gözü ile görebilen kişi kendini bilir, hakikati bilir, hak ile hak olur. Mevlâna bu yaklaşımını, “Ey hakikati arayan, aradığın sensin!” diyerek dile getirmiştir.

 

Hallac-ı Mansur, “Enel Hak” diyerek “hakikat, evren, insan” üçlemesini içeren varlık birliğini savunmuştur. Mansur’a göre, gerçek olan “bir”dir. Çokluk bu “bir”in değişik biçim ve nitelikteki yansımalarıdır. Evren ve insan “bir”in dışında değil, içindedir ve onunla özdeştir. “Kendini bilen hakikati bilir, kendini seven hakikati sever” diyen Mansur’a göre evren yaratılmamış, bir ışık ve sevgi yumağı olan hakikatten fışkırmıştır.

 

Ezoterik bilgilerimize göre, Doğu ve Batı uygarlıklarının iki ana kaynağı vardır. Bunlardan biri “Atlantis”, diğeri de büyük “Anavatan Mu” uygarlığıdır ve 70.000 yıl önce bu uygarlığın ilk tek Tanrılı dininde de “Hakikat tektir. Her şey ondan varolmuştur ve ona dönecektir” inancı vardır. Mu İmparatorluğunun diğer adı “Güneş İmparatorluğu”dur. İmparatordan sonra, hem bilim adamı hem de rahip olan Naacaller vardır. Kutsal Sırlar Kardeşliği‘nin üyesi olan Naacaller‘a göre “Güneş” veya bizim bildiğimiz anlamda “Nur”, doğrudan hakikat değil, onun birliğinin ve tekliğinin kitleler tarafından daha iyi anlaşılması için seçilmiş olan bir semboldür ve sevginin ta kendisidir. Tüm evren sevgi üzerine kurulmuştur. Birçok sembol gibi, Kutsal Sırlar Kardeşliği’nin üyelerini kabul ettiği inisiyasyon törenlerinin kökeni de Mu Naacal okuludur. Değişik örgütlenmeler aracılığıyla günümüze kadar ulaşmış olan bu inisiyasyon töreninde aday, uzun bir hazırlık ve soruşturma döneminden sonra, layık görülmesi halinde kardeşliğe kabul edilirdi. Mu’nun kolonileri Mısır’da, Japonya’da, Uygur Türkleri’nde, eski Maya ve İnka uygarlıklarında yer almıştır.

 

Hermes’in efsanevi Zümrüt levhalarında, “Şurası gerçek, doğru ve kesindir ki; altta olan, üstte olan gibidir ve bu bir tek şeyin mucizesini gerçekleştirmek içindir. Mevcut olan her şey, bir olduğu ve birden kaynaklandığı gibi her şey uyarlama yoluyla bir tek şeyden doğmuştur.” demektedir. Hermes ayrıca; “İkinci anahtar ise şudur; insanlar ölümlü Tanrılardır, Tanrılar ise ölümsüz insanlardır. Ne mutlu bu sözleri anlayabilenlere, çünkü bunları anlamak demek, her şeyin anahtarına sahip olmak demektir” yazar.

 

Değişmeyen, ebedi ve gizemli hakikat ile ölümlü ve sonlu evren arasındaki ilişkiyi açıklamayı amaçlayan ve “Yahudi tasavvufu” olarak bilinen Kabala felsefesine göre, her şey hakikatin bir parçasıdır. Tüm evren yüce varlıktan ortaya çıkmıştır ve halen onun içinde yüzmektedir. Her şey sonunda ona geri dönecektir. İşte bu nedenle tüm varlıklar birdir ve tüm insanlar kardeştir.

 

Dante, “İlahi Komedyası”ndaki “cennet, cehennem, araf” üçlemesinde hakikati aramaktadır. Bunun için üç yolculuk yapar. Seyahatlerin sonunda, ilahi “Nur”a, yani hakikate kavuşur. Dante’nin gördüğü ilahi Nur bir üçgen şeklindedir. Diğer bir deyişle o Nurlu Delta’yı görmüştür. Delta’nın ortasında, Dante’nin kendi yansıması, yani insan durmaktadır. İnsan hakikatin bir parçasıdır ve hakikat de insanın içindedir. İnsan kendini yeterince araştırırsa, içindeki vasıfları geliştirirse, bünyesinde varolan sırlara erecek ve aradığı hakikatin kendinde bulunduğunu anlayacaktır.

 

Taoculuğun kurucusu olarak bilinen Laozi’nin annesi “Nur”dan gebe kalmış, Laozi babasız dünyaya gelişmiştir. Taoculukta “Tao”, “yol” anlamına gelir. Yolda da en önemli şey “eylem”in kendisidir. Taoculuk bu nedenle eylemin kendisiyle, yani hayatla ve hayatın her hali ile bütünleşmeyi savunur. Hakikat hakkındaki düşüncelerle hakikate ulaşmaya değil, Tao’ya, yani yola girmeyi, bilgi, birikim ve beceri yanında sezgiyi doğru kullanmayı önerir. Ne iş yaparsan yap yaptığın işle bir olmak, ona sezgisel yaklaşmak gerekir. Tao, aydınlanmayı “kendini bilme”, bilgeliği ise “başkalarını bilme” olarak tanımlar. Bilgece sezgi insanı kendini bilmeye, sanatsal sezgi de üretime götürür. Taoculukta klasik dinlerde bulunan ne bir hakikat kavramı vardır ne de “iyi ve kötü” gibi ahlakın temelini oluşturan görüşler vardır. “Sonsuz hakikat”, ne anlatılabilir olandır ne de ad verilebilir olandır. Her şey hakikattir, her şey hakikatten akar, hakikate döner. Bu anlayışa göre hakikat evrendeki “alegorik düzen”dir.

 

SİMYACILIK, VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ VE KUANTUM DÜŞÜNCESİ…

“Bilgelik sevgisi” anlamına gelen ve hakikatin araştırılması çabasının bir kazanımı olan “felsefe”, akıl sahibi ve düşünen bir varlık olarak yalnız insana ait bir gerçekliktir ve tüm insanlığın ortak mirasıdır. İnsanlık varoldukça devam edecek olan felsefe, gücünü, değerini ve önemini, hakikatle kurduğu ilişkiden alır. “Yerin içini ziyaret et, orada düzeltilecek olan felsefe taşını bulacaksın” anlamına gelen ve varoluşçu psikoterapistler arasında sık kullanılan bir motto, insanın kendi içinde kadim bir yolculuğa çıkarak, kendine ve evrene dair derin düşüncelere dalması gerektiğini anlatır. Çünkü felsefe gibi “felsefe taşı” da “aydınlanmanın sembolü”dür.

 

“Ateş”, “toprak”, “su”, “hava” ve beden ile ruh arasında aracılık görevi yapan “ether” olmak üzere “beş element”in varlığını kabul eden “Simyacılar”ın asıl amacı, felsefe taşını bulmaktır. Bunu bulmak için ateşle taşları sürekli arıtıp, damıtırlar. Taş ile taşları birleştirip üzerlerinde çalışırlar ve bilirler ki aslında taşları ateşle arıtırken, arındırdıkları taşlar değil, kendi ruhlarıdır. Söylenceye göre, en sonunda taş en mükemmel haline, yani felsefe taşına ulaşır. Felsefe taşı, ölümsüzlüğü verirken, her maddeyi altına çevirme gücüne de sahiptir. Yine bu da aslında sembolik bir anlatımdır. Simyacılar, öze ve dibe inerek, arınmanın sembolü olan ateş ile ruhlarını arındırmış ve nihai hikmete, aydınlığa ve hakikate ulaşmayı hedef almışlardır. “Altın” ise felsefe taşı gibi hikmetin ve aydınlanmanın sembolüdür. Bu yüzden felsefe taşı, aydınlanmış, gnosise ve hakikate ulaşmış insanı anlatmaktadır. Varoluşçu psikoterapistlere göre, kişi terapi süreciyle ve hayatın içindeki varoluşlarla ateşte arınmadan, cehenneme inmeden ve nihayetinde öze dönüşmeden aydınlanamaz.

 

Bir nevi felsefe taşını aramaya, aydınlanmaya, sırların mahiyetine ulaşmaya ve derinliklerine inmeye çalışan varoluşçu psikoterapi, “kuantum düşüncesi”nin savlarını da savunur. Buna göre, parça bütüne aittir ve bütünün bilgisini taşır, tüm kâinat insanın içinde, insan da o kâinatın içindedir. “Ne düşünürsen onu yaşarsın, ne düşünürsen o olursun. Yukarda ne varsa aşağıda da aynısı vardır” mottosu ile özetlenebilecek kuantum düşüncesi, antik çağlardan beri ifade edilen, “mikrokosmos” ile “makrokosmos” arasındaki birlik ve benzerliğe vurgu yapar. Tüm varlıklar ve şeyler, evrensel bir planda birbirlerine bağlıdırlar. Bu anlayışa göre evren, koskoca bir aynalar tiyatrosu ve şifreleri çözülmeyi bekleyen hiyeroglifler topluluğudur. Şifreler çözüldüğünde “hikmet”, “bir” ve “hakikat” gerçeği ortaya çıkacaktır.

 

Varoluşçu psikoterapi, psikodinamik psikoterapi ve tüm ezoterik öğretiler, hakikate ulaşabilmek için ortam ve yöntemleri sağlayıp, esas işi insanın kendisine bırakmaktadır. “Hakikat yolun sonu değil, yolun kendisidir.” Hakikate doğru yaptığımız yolculuğun, “bir varış değil tümüyle bir gidiş” olduğunun farkına varabilmek gerekir. Bayezid-Bistami’nin dediği gibi, “Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır.” Platon’un ünlü mağara benzetmesinde belirttiği gibi, “Gerçeği ve bilgiyi aramayan iki varlık vardır; birincisi hakikattir, ikincisi bilgisiz insanlardır. Biri hakikatin tam içerisindedir, diğeri ise tam dışarısındadır.”

Share20TweetSend

Related Posts

eysvhoiwkauwelw[1]
Psikanaliz ve Psikoterapi

Geçmişin Sirenleri

31 Mayıs 2021
Psikoterapi
Psikanaliz ve Psikoterapi

Psikoterapide Mizah

17 Ekim 2020
okb
Güncel

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Pandemi

25 Eylül 2020
Psikanaliz ve Psikoterapi

Pozitif Psikoterapi ve Psikolojik İyi Oluş

23 Ocak 2019
Psikanaliz ve Psikoterapi

Var Olan Babanın Yokluğu

16 Nisan 2018
Psikanaliz ve Psikoterapi

İçimizdeki Üç Parça

3 Ocak 2018
Next Post
Babasi Tarafindan Oldurulen Seyma Yildiz Icin 12896645 9585 Amp[1]

Şeyma Yıldız Cinayeti

Binge Eating Disorder[1]

Tıkınırcasına Değil Hayattan Zevk Alırcasına Yiyin

Kadinlarda Aldatma

Konduramazsan Kondururlar Gülüm

Mutlu Evlilikler

Mutlu İlişkilerin Kadim Sırları

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

POPÜLER MAKALELER

  • Makaleler
sex making love line
Cinsel Sağlık

HAZ ALMADAN SEVİŞMEK

18 Nisan 2022

Cinsellik herkes için farklı anlamlar ifade etse de her birey için haz alınan sağlıklı ve doğal bir aktivitedir ve çiftler...

Read more
exgf

NEDEN ESKİ SEVGİLİNİN ACI ÇEKMESİNİ İSTERİZ?

8 Nisan 2022
old person hands

TÜRKİYE’DE VE BATI’DA YAŞLILIK FARKLI MI?

31 Mart 2022
metaverse 770x430

METASEKS CİNSEL TERAPİ YAKLAŞIMI

2 Mart 2022
meta1

METAVERSEDEN METASEKSE

17 Aralık 2021

Instagram

takip et

  • 1
            nsan  n i  inde YET    K  N  EBEVEYN ve   OCUK olmak   zere      par  a vard  r  Sorumluluk almayan   ocuk par  a ile cezaland  ran ebeveyn par  an  n hakim oldu  u evliliklerde MUTSUZLUK sanki bir kadermi   gibi ya  an  r ve   ift EVL  L  K TERAP  S   ne ihtiya   duyar  Ancak  Benim mutlulu  um  e  imin mutlulu  undan ge  er  Bu nedenle sadece e  im hak etti  i i  in de  il  ben mutlu olmay   hak etti  im i  in  kendime olan sevgim i  in  e  imi mutlu etmeyi se  meliyim  inanc  n   savunan yeti  kin par  an  n hakim oldu  u evliliklerde ise MUTLULUK bir se  im ve emeklerinizin bir sonucu olarak ya  an  r     CEM KE  E Psikoterapist   Yazar   E  itmen Cinsel Terapist   Evlilik ve Aile Terapisti                                       B  LG   VE RANDEVU       N       ANKARA  0 533 234 72 08        STANBUL  0 549 314 69 12      WEB  www cemkece com tr         NSTAGRAM  www instagram com drcemkece      FACEBOOK  www facebook com drcemkece      TW  TTER  www twitter com drcemkece      YOUTUBE  www youtube com cisedorgtr      TELEGRAM  https   t me cemkece      ADRES    ukurambar Mahallesi 1424  Cadde No 2 Daire 16 Erdil Apartman   06101   ankaya   Ankara - T  rkiye                                                                   cemke  e  drcemke  e  psikoterapist  psikoterapi  psikiyatrist  evlilikterapisti  evlilikterapisi  cinselterapist  cinselterapi  psikolog  ailedan    man    ailedan    manl        aileterapisi  psikolojikdan    manl  k  psikologankara  cinseldan    manl  k  iicpi  cisef  cised  ahcited  k  ken  jineseks    roseks  psikoder  metaseks  metaevlilik  metapsikoterapi  kad  ncinselli  i  metapsikolojiyakla    m    erkekcinselli  i
  • 50
            li  kinin fl  rt zaman  nda sergilenen davran    lar  se  imler  s  ylemler  oynanan roller  planlar ve stratejiler insan  n yeti  kin ve olgun par  as  ndan gelir  bunlar o insan     zne ve otantik yapar  An  n gerektirdi  i ve bilin  le yap  lmas   gereken her  ey  d      n  l  p ve sorgulan  p hayata ge  irilir  Evlendikten sonra yeti  kin par  a iktidar  n      ocuk ve ebevyn par  an  n koalisyonuna b  rak  r ve   iftler  Benim evlendi  im ki  i sen olamazs  n  diyerek nesneler ili  kisi ya  amaya ba  lar  aile ve   ocukluklar  ndaki ili  ki kal  plar  n  n kopyas   olurlar  hem kendilerine hem ili  kilerine hem de geleceklerine yaz  k ederler  mutsuzluk batakl      nda     rp  n  p dururlar  Bu batakl  ktan kurtulman  n yoku EVL  L  KTERAP  S   dir     CEM KE  E Psikoterapist   Yazar   E  itmen Cinsel Terapist   Evlilik ve Aile Terapisti                                       B  LG   VE RANDEVU       N       ANKARA  0 533 234 72 08        STANBUL  0 549 314 69 12      WEB  www cemkece com tr         NSTAGRAM  www instagram com drcemkece      FACEBOOK  www facebook com drcemkece      TW  TTER  www twitter com drcemkece      YOUTUBE  www youtube com cisedorgtr      TELEGRAM  https   t me cemkece      ADRES    ukurambar Mahallesi 1424  Cadde No 2 Daire 16 Erdil Apartman   06101   ankaya   Ankara - T  rkiye                                                                   cemke  e  drcemke  e  psikoterapist  psikoterapi  psikiyatrist  evlilikterapisti  evlilikterapisi  cinselterapist  cinselterapi  psikolog  ailedan    man    ailedan    manl        aileterapisi  psikolojikdan    manl  k  psikologankara  cinseldan    manl  k  iicpi  cisef  cised  ahcited  k  ken  jineseks    roseks  psikoder  metaseks  metaevlilik  metapsikoterapi  kad  ncinselli  i  metapsikolojiyakla    m    erkekcinselli  i
  • 613
          Sevgili dostlar  m  sizler sevgiyi ve merhameti  huzuru ve mutlulu  u hak ediyorsunuz  Ya  am yolunuzda dimdik ve   zg  rce y  r  d      n  z  yolunuzun sevgiden ge  ti  i   ok ama   ok keyifli bir g  n ge  irmeniz dile  iyle  G  NAYDIN                                           g  n  n  z ayd  n  g  nl  n  z ayd  n  sabah  n  z xeyir  buongiorno  good morning  bonjour  guten morgen  kalimera  buenos dias  dobroye utre  beyan   ba    bom dia  j   reggelt  ohayoo gozaimasu  dzie   dobry  boker tov  roj ba    sobh bekheyr     CEM KE  E  Yazar   E  itmen Psikoterapist   Cinsel Terapist Evlilik Terapisti   Aile Dan    man                                 B  LG   VE RANDEVU       N       ANKARA  0 533 234 72 08        STANBUL  0 549 314 69 12      WEB  www cemkece com tr         NSTAGRAM  www instagram com drcemkece      FACEBOOK  www facebook com drcemkece      TW  TTER  www twitter com drcemkece      YOUTUBE  www youtube com cisedorgtr      TELEGRAM  https   t me cemkece      ADRES  1424  Cd No 2 Daire 16 Erdil Apt  06101   ankaya   Ankara - T  rkiye                                                     cemke  e  drcemke  e  psikoterapist  psikoterapi  psikiyatrist  evlilikterapisti  evlilikterapisi  cinselterapist  cinselterapi  psikiyatri  psikolog  cinselt  p  ailedan    manl        aileterapisi  psikolojikdan    manl  k  psikologankara  kad  norgazm    kad  ncinselli  i  orgazm  klitoris  femaleejaculation  cinselya  am  squirting  vulvarerojena    femalesexuality  a  k  nsekscinselterapiyakla    m    a  k  nseks  clitoralcomplex  klitoralkompleks  cinseldan    manl  k
  • 167
          Anl  k mutluluklar ve k      k ka  amaklar  ya  ama anlam ve de  er katmalar   Hep sevCEM ve   ok fena sevCEM  demeler    zlemler ve kavu  malar  sar  lmalar ve hissetmeler  bir ve bir arada olmalar  i  te bunlar de  il mi  onca yorgunlu  una ve elemine kar    n ya  am   bunca g  zel ve bunca keyifli k  lan   CEM KE  E Psikoterapist   Yazar   E  itmen Cinsel Terapist   Evlilik ve Aile Terapisti                                       B  LG   VE RANDEVU       N       ANKARA  0 533 234 72 08        STANBUL  0 549 314 69 12      WEB  www cemkece com tr         NSTAGRAM  www instagram com drcemkece      FACEBOOK  www facebook com drcemkece      TW  TTER  www twitter com drcemkece      YOUTUBE  www youtube com cisedorgtr      TELEGRAM  https   t me cemkece      ADRES    ukurambar Mahallesi 1424  Cadde No 2 Daire 16 Erdil Apartman   06101   ankaya   Ankara - T  rkiye                                                                   cemke  e  drcemke  e  psikoterapist  psikoterapi  psikiyatrist  evlilikterapisti  evlilikterapisi  cinselterapist  cinselterapi  psikolog  ailedan    man    ailedan    manl        aileterapisi  psikolojikdan    manl  k  psikologankara  cinseldan    manl  k  iicpi  cisef  cised  ahcited  k  ken  jineseks    roseks  psikoder  metaseks  metaevlilik  metapsikoterapi  kad  ncinselli  i  metapsikolojiyakla    m    erkekcinselli  i
  • 814
         Yak  nda     kacak olan KADER isimli roman  mdan bir b  l  m   sizlerle payla  mak istedim   Sevgi ve hasret bir paran  n iki y  z   gibidir  seven hasret   eker  hasret   eken de   ok daha fena sever      te bu y  zden bazen yak  nlar   seversin i  inde sevdi  in var diye  bazen de uzaklar   seversin i  inde sevdi  inin hasreti var diye ama hep seversin  g  l   b  lb  l   kanaryay   seversin  her   eyi seversin  her uzun gece y  re  ine sevgi dolunay gibi do  du  unda yine  yeni  yeniden   ok fena seversin  doyas  ya  hi   doymamam      as  na  her an   vatan etmi    esine  a  k ile sevilene ma  uka     kan b  t  n yollar  n   tepmi    esine seversin     CEM KE  E Yazar - Psikoterapist Cinsel Terapist - Evlilik Terapisti Aile Dan    man                            www cemkece com tr B  LG   VE RANDEVU       N  ANKARA  0 533 234 72 08   STANBUL  0 549 314 69 12 www instagram com drcemkece www facebook com drcemkece www twitter com drcemkece www youtube com cisedorgtr                           CemKe  e  Psikoterapist  Psikiyatrist  EvlilikTerapisti  CinselTerapist  CinselTerapi  EvlilikTerapisi  Psikiyatri  PsikolojikDestek  RuhSa  l        PsikolojikS  zler  AileDan    man    KlinikPsikolog  Psikoterapi  DrCemKe  e  Psikolog  Psikoloji  AileDan    man    AileDan    manl        AileTerapisi  AileTerapisti  PsikolojikDan    man  Terapi  Freud  PsikologTavsiyesi  PsikolojikDan    manl  k  Pdr  PsikologAnkara  BirSesBinSestir  cised  drcemkece
  • 145
            Atat  rk    sevmek  onu anmak ve bize arma  an olarak b  rakt       Cumhuriyete ve de  erlerine sahip     kmak  milli bayramlar  m  z   kutlamak  i  ine geldi  inde yap  lacak g  n   birlik bir i   de  il  hayata de  er katmak i  in yap  lan tam zamanl   bir i  tir  cesur ve y  rekli olmay      zg  r ve sorgulayan bir akl    vefay    erdemi ve sahip olduklar  m  z i  in kendini bor  lu hissetmeyi gerektirir      nk   baz   bor  lar vard  r   deyemezsiniz  pencereden bakt      n  zda g  ne  i esirgemiyorsa g  ky  z    t  m canl  l      yla size g  ven ve enerji veriyorsa yery  z    birileri ya  ad      n  z g  nlerin bedelini can  yla  mal  yla  bedeniyle  ruhuyla   dedi  i i  indir  Ata ya sayg   vefad  r  erdemdir  Gelece  e b  y  k bir   mit  inan   ve gayretle y  r  me azmi ve kararl  l      yla ve   ocuklar  m  z  n sava  tan    at    madan ve kavgadan uzak  huzurlu bir hayat ge  irmeleri temennisiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve   ocuk Bayram  m  z kutlu olsun  Ata m  z  n  silah arkada  lar  n  n ve aziz   ehitlerimizin ruhu   ad olsun       C  NSEL SA  LIK ENST  T  S   DERNE      C  SED           www cised org tr   23NisanUlusalEge  23NisanUlusalEgemenlikVe  ocukBayram    23Nisan  Atat  rk    l  ms  zA  k  Baz  Bor  larVard  r  deyemezsin  MustafaKemalAtat  rk  SeniSevmekNeG  zel  YolumSensin
  • 17
         PELV  K TABAN REHAB  L  TASYONU VE PELV  K TABAN KL  N       E    T  M    PETRE         21-22 MAYIS 2022      3  PETRE          STANBUL         RG  N UYGULAMALI E    T  M        IICPI VE F  CED ONAYLI PELV  K TABAN REHAB  L  TASYONU VE PELV  K TABAN KL  N       E    T  M    PETRE          F  ZYOTERAP  STLER       N 2 G  NL  K   RG  N UYGULAMALI E    T  M            E    T  M VEREN KURULU         ULUSLARARASI ENTEGRAT  F KOGN  T  F PS  KOTERAP   ENST  T  S    INTERNATIONAL INTEGRATIVE COGNITIVE PSYCHOTHERAPY INSTITUTE - IICPI       WEB  www iicpi org tr pelvik-taban-egitimi        KES  N KAYIT       0 555 274 41 97 numaral   IICPI Whatsapp hatlar  n   arayarak veya MESAJ atarak e  itimimiz hakk  nda bilgi alabilirsiniz ve kay  t yapt  rabilirsiniz       E  itime neden kat  lmak istedi  inizi  lisans  y  ksek lisans ve doktora e  itimlerinizi  ald      n  z di  er e  itimleri  TC kimlik numaran  zla birlikte ad  n  z   ve soyad  n  z   bize k  sa MESAJ olarak at  n     kesin kayd  n  z      yapal  m           E    T  M HAKKINDA     21 MAYIS 2002 - CUMARTES         Pelvik Taban Anatomisi  Kas  Fasya  Tendon  Kemik Yap  lar       Pelvik Organlar  Mesane    retra  Vajen  Rektum  Klitoris       Pelvik Taban Fizyolojisi       Pelvik Taban Disfonksiyonlar  nda de  erlendirme      Pelvik Taban ve   rolojik Hastal  klar       Stres   riner   nkontinans      A    r   Aktif Mesane       Detr  s  r Sfinkter Dissinerjisi       Kronik Prostatit  Kronik Pelvik A  r   Sendromu      Erken Bo  alma      Erektil Disfonksiyon        rolojik Hastal  klarda Pelvik Taban Rehabilitasyon Uygulamalar   Prati  i      Manuel Tedavi       Biofeedback       ESWT      EMS      PTNS     22 MAYIS 2002 - PAZAR      Pelvik Taban ve Jinekolojik   Hastal  klar       Vajinismus - Disparoni      POP - FASYA DEFEKTLER        Anorgazmi      Kronik Pelvik A  r        Kad  nlarda A    r   aktif mesane   ntersitisyel sistit      Jinekolojik Hastal  klarda Pelvik Taban Rehabilitasyon Uygulamalar   Prati  i       Pelvik Taban Kas-Fasya-Tendon Fiziksel ve USG   le De  erlendirme      Manuel Tedavi       Kulak   Akupunkturu ile Aku Bas   Tekni  i      Pelvik Taban USG- Perinal Ultrasono  rafi      Biofeedback       ESWT      EMS      PTNS
  • 530
          Korkunca  kayg  lan  nca  k  r  l  nca    fkelenince veya ac     ekince de  il  susunca ve derdinizi i  inize att  k  a eleminizi artt  r  r ve bitersiniz  Oysa sevdikleriniz  dostlar  n  z ve psikoterapistler negatif duygular  n  z   payla  mak  y  re  inizdeki dertleri ve y  klerinizi ta    man  za yard  mc   olmak i  in vard  r  Unutmay  n  derdinizi payla  mak de  il  i  inize atmak  biriktirmek  i  iniz yanarken susmak ve umudunuzu kaybetmek her  eyden   ok daha fazla yorar sizi      o  u insan derdini ve problemini     zmeyi hi  bir  ey yapmadan sadece dertlenmek olarak d      n  r  oysa     z  m  derdinizi ve probleminizi payla  makla  psikoterapi gibi do  ru ad  mlar   atman  zla ba  lar ve zamanla g  nl  n  ze huzur getirir  Unutmay  n  ya  amak ac  y     ekmeyi g  ze almak ve ac  da bir anlam bulmakt  r     CEM KE  E Psikoterapist   Yazar   E  itmen Cinsel Terapist   Evlilik ve Aile Terapisti                                       B  LG   VE RANDEVU       N       ANKARA  0 533 234 72 08        STANBUL  0 549 314 69 12      WEB  www cemkece com tr         NSTAGRAM  www instagram com drcemkece      FACEBOOK  www facebook com drcemkece      TW  TTER  www twitter com drcemkece      YOUTUBE  www youtube com cisedorgtr      TELEGRAM  https   t me cemkece      ADRES    ukurambar Mahallesi 1424  Cadde No 2 Daire 16 Erdil Apartman   06101   ankaya   Ankara - T  rkiye                                                                   cemke  e  drcemke  e  psikoterapist  psikoterapi  psikiyatrist  evlilikterapisti  evlilikterapisi  cinselterapist  cinselterapi  psikolog  ailedan    man    ailedan    manl        aileterapisi  psikolojikdan    manl  k  psikologankara  kad  norgazm    kad  ncinselli  i  orgazm  klitoris  femaleejaculation  cinselya  am  squirting  vajinismus  vulvarerojena    femalesexuality  a  k  nsekscinselterapiyakla    m    a  k  nseks  clitoralcomplex  klitoralkompleks  cinseldan    manl  k
  • 24
         C  NSELL  K C  NSEL TERAP   VE C  NSEL TEDAV  LER E    T  M    CTE   MetaSeks Cinsel Terapi     RG  N E    T  M         55  CTE - ANKARA         14-15 MAYIS 2022        IICPI ONAYLI C  NSELL  K C  NSEL TERAP   VE C  NSEL TEDAV  LER ULUSLARARASI BELGELEND  RME E    T  M    CTE          HEK  MLER ve RUH SA  LI  I PROFESYONELLER         N 6 MOD  LL  K V  DEO TEMELL   E    T  M            E    T  M VEREN KURULU         ULUSLARARASI ENTEGRAT  F KOGN  T  F PS  KOTERAP   ENST  T  S    INTERNATIONAL INTEGRATIVE COGNITIVE PSYCHOTHERAPY INSTITUTE - IICPI       WEB  www iicpi org tr cinsel-terapi-egitimi        KES  N KAYIT       0 555 274 41 97 numaral   IICPI Whatsapp hatlar  n   arayarak veya MESAJ atarak e  itimimiz hakk  nda bilgi alabilirsiniz ve kay  t yapt  rabilirsiniz       E  itime neden kat  lmak istedi  inizi  lisans  y  ksek lisans ve doktora e  itimlerinizi  ald      n  z di  er e  itimleri  TC kimlik numaran  zla birlikte ad  n  z   ve soyad  n  z   bize k  sa MESAJ olarak at  n     kesin kayd  n  z      yapal  m        T  RK PDR DERNE       yelerine   zel   ND  R  M yap  lmaktad  r

SOSYAL MEDYA

VİDEOLAR

Uzun Süreli İlişkilerde En Çok Söylenen 10 Beyaz Yalan

25 Haziran 2019

En İyi Terapistim Ben: Kendini Tanımak

25 Haziran 2019

Carpe Diem

25 Haziran 2019

Diziler ve Cinsellik

25 Haziran 2019

İletişim

Adres:
Çukurambar Mah. 1424. Cad. No: 2/16
Erdil Apt. Çankaya / Ankara

Telefon:
0(312) 213 01 32
0(533) 234 72 08

  • Ana Sayfa
  • Cem KEÇE
  • Yasal Uyarı
  • İletişim

© 2019 Psikoterapist Cem KEÇE.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Cem KEÇE
  • Online Terapi
  • Makaleler
    • Vajinismus
    • Çocuk ve Ergen Psikoterapisi
    • Aile, Evlilik ve İlişkiler
      • Aldatma
    • Cinsel Sağlık
      • Vajinismus
      • Erken Boşalma
      • Orgazm Bozuklukları
      • Cinsel İsteksizlik
      • Seks Mutfağı
      • Eşcinsellik
    • Psikanaliz ve Psikoterapi
    • Psikolojik ve Ruhsal Sorunlar
    • Kişisel Gelişim
    • Güncel
  • Videolar
    • Aile ve Evlilik Videoları
    • Cinsellik Videoları
    • Vajinismus Videoları
    • Erken Boşalma Videoları
    • Aldatma Videoları
    • Kişisel Gelişim Videoları
    • Psikanaliz ve Psikoterapi Videoları
    • Psikolojik ve Ruhsal Sorunlar Videoları
    • Seks Mutfağı Videoları
    • Cem KEÇE Videoları
  • Sorular
    • Cinsel Sağlık
    • Evlilik ve Aile
    • Erken Boşalma
    • Vajinismus
    • Psikoterapi
  • Edebiyat
  • META
    • METASEKS
    • METAEVLİLİK
  • İletişim

© 2019 Psikoterapist Cem KEÇE.

Call Now ButtonBİLGİ HATTI