Psikanalitik psikoterapi danışanın kişiliğinin ve psikopatolojisinin bilinçdışı köklerini keşfetmek için bastırılmış anıların ortaya çıkması amacıyla danışanın çocukluğuna inmedir, geçmişine doğru yapılan bir nevi arkeoloji kazıdır ve psikanalitik yeniden yapılandırmadır. Bu süreçte kullanılan en önemli terapötik araç ise yorumdur. Terapistin danışanda kalıcı değişimleri hedefleyen, açıklığa kavuşturucu ve anlamı ortaya çıkarıcı girişimleri ve etkin katılımı “yorum” olarak bilinir. Yorumun paylaşılmasına da “yorumlama” adı verilir. Terapötik süreçte danışanın iletişim ve davranışlarının bilinçdışı anlamı ve önemine ilişkin olarak terapistin yaptığı çok özel çıkarımlar ve ulaştığı sonuçlar olan yorum; içgörü oluşturmayı ve dinamik değişimi amaçlar. Yani terapötik ilkelerin en başında yer alan, içgörü dediğimiz dinamik değişimleri üreten, danışanların kendilerine dair birikimlerini arttıran ve terapistin sözel ve bazen sözel olmayan çok özel girişimlerini kapsayan yorum; Freud tarafından ilk kez rüyaların analizi sırasında, terapistin rüyanın gizli anlamlarına ve kaynaklarına dair geliştirdiği anlayış ve yeniden yapılandırmayı ifade ederken kullanılmıştı. Freud yorumu danışanın kendi düşüncelerinden, hislerinden, sözlerinden ve davranışlarından elde edilmesi gerektiğini de savunmuştu.
YORUMA HAZIRLIK…
Yorum birden ortaya çıkan ve tek seferlik bir deneyim değildir. Yoruma hazırlık sürecinde yüzleştirme ve netleştirme (açığa kavuşturma) yapılır. Danışanın ilgisini belli bir olay üzerine çekmek için yapılan girişimleri içeren "yüzleştirme", üzerinde konuşulan olayı danışan için daha açık bir hale getirir ve böylece danışan, kaçındığı ama terapi sürecinde daha derin bir şekilde kavrayacağı bir durumu daha kolay bir şekilde kabul etmiş olur. Yüzleştirmeyi takıp eden ve onunla birbirini tamamlayan bir terapötik müdahale olan "netleştirme" ise, danışanın yüzleştiği olaya daha ayrıntılı bir şekilde odaklanmasıdır. Bu odaklanmanın sonucunda terapist, vakti geldiğinde bilincdışı anlamı, kaynağı, geçmişi ve belli bir ruhsal olayın şeklini ya da motivasyonunu bilince taşımak için "yorumlama" yapar. Danışanın daha önce bilincinde olmayan psikolojik işlevin bir an önce farkına varmasını ve danışanın ruhsallık içi algısını genişletmeyi amaçlayan yorumlamalar, "derinlemesine çalışma" adı verilen terapötik çalışmayı kolaylaştırır.
YORUM TÜRLERİ…
En önemli yorum aktarım nevrozunun yorumlayıcı bir şekilde çözümlenmesine hizmet eden "aktarım yorumu"dur. Ancak genetik yorumu ve yeniden yapılandırmayı bünyesinde barındıran ve aktarım ilişkisinin dışında kalan "aktarım dışı yorumlar" da önemlidir. Çünkü terapist danışanı sadece analiz etmez, onu anlar ve ona bir anlam kazandırır ve bu da sadece aktarım yorumlarıyla olmaz. Bilince çıkmış bilinçdışı malzemenin yani çocukluğa dair cinsellik ve saldırganlık içeren güçlü arzu ve düşlemlerin terapist tarafından anlaşılması ve danışan tarafından anlaşılacak şekilde tercüme edilmesi "içerik yorumu" olarak adlandırılır. Rüyalarda ve dil sürçmelerinde ortaya çıkan simgelerin yorumlanmasına "simgesel yorumlar" denir. Özel bir direnç analizi olan "savunma yorumu", bilinçdışı bir çatışmayı, bu çatışmayla ilgili elem veren hisleri, bu hislerin temelini ve çatışmanın çözümünü danışana gösteren yorumlardır. Terapötik süreçte anĺık şimdi ve burada oluşan süreçler içinde ele alınan ve danışanın süperegosunu etkileyen ve bu şekilde değişime yol açan yorumlara da "dönüştürücü yorumlar" denir.
ZAMANLAMA…
Yorum ile yorumun paylaşılması iki ayrı kavramdır. Freud danışanın belirtilerinin anlamını terapist keşfettiğinde yani doğru yorumu bulduğunda, en az bunun kadar önemli bir meselenin olduğunu söylemiş ve yorumun doğru zamanda ve danışan hazırlandıktan sonra yapılmasının önemine değinmiştir. Çünkü önemli olan yorumun yapılması değil yorumun danışanda şifa verici bir aydınlanmaya yol açmasıdır. Yani zamanlaması, ifade edilme şekli ve ses tonuyla bir "sanat" olan yorum; sadece terapistin danışana söyledikleri değil, birlikte uyumlu bir terapötik sürecin sonucudur, tam da ulaşması gereken bir zamanda, tam da ulaşması gerektiği bir şekilde, bilinçdışı olan içeriğin bilince ulaşmasına, içeriği isimlendirerek yardım etme bilim ve sanatıdır. Bu "yorumlama sanatı"nda terapistin danışanına "ne" söylediği, "ne zaman" söylediği, "hangi cümlelerle" söylediği, "nasıl bir ses tonuyla" söylediği çok önemlidir. Yorumu yaparken terapistteki duygulanım ve uygun bir ses tonu, terapistin danışanına vermeye çalıştığı bilinçdışı içeriğe katkıda bulunur ve bu farkındalık ve içgörüyü kolaylaştırır ve yorumun iyileştirici gücünü arttırır. Ayrıca terapistin yorum yaparken sahip olması gereken ikna edicilik ve danışanın bilinçdışı arzu ve fantezilerine gösterdiği hürmet ve dayanıklılık yorumun gücünü arttıran diğer etmenlerdir.
YORUM HANGİ RUHSAL PARÇAYA YAPILIR?
Yorum egoya yapılır ve egonun güçlü ve zayıf yönleri hesaba katılarak yapılır.