Erkeklerin üç kadim korkusu vardır. Bunlar: (1) “Ya penisim sertleşmezse!”, (2) “Ya penisim vajina içine girmeden sertliğini kaybederse!” ve (3) “Ya eşim tatmin olmadan erken boşalırsam!” şeklinde sıralanabilir. Aslında erken boşalma, penisin bilince yaptığı bir çeşit şakadır. Sanki bir ses şöyle fısıldar: “Partnerini tatmin etmeyi çok mu istiyorsun? Penisinin sertleşmesini çok mu istiyorsun? Tamam o zaman ama elini çabuk tut, sertleşir sertleşmez çabuk ve hızlı hareket et, sertliğin kaybolmadan önce vajinaya girmelisin! Vajinaya girmeden sertliğini kaybedersen veya vajinaya girmeden erken boşalırsan rezil olursun, en azından vajina girmiş olmayı başar!” Maça yenik başlamamak veya en azından vajinaya girmeyi başarmak isteyen erkekler, kadınların en sevdiği şeylerden biri olan sevişmeyi angarya veya bir görev gibi görür ve acele ederek sevişmeyi kısa tutarlar. Bu durumdaki “çabuk” ve “hızlı” kelimeleri çoğunlukla bir dakika ve altında bir süreyi ifade eder ki bu da ışık hızında bir cinsel birleşme demektir.
İLK CİNSEL DENEYİMLER ÖNEMLİ…
Kimi zaman erken boşalma, ilk cinsel deneyimlerde, balayı sırasında ya da daha önce başlar ve öğrenilmiş bir davranış olarak yıllarca sürer. Tıpkı, Doğan adını verdiğim danışanımda olduğu gibi… Doğan şöyle demişti: "Birçok erkeğin tersine, ilk cinsel deneyimimi evlenmeden önce yaşamak istemedim. Evlendiğimde bakirdim. Evleneli üç yıl oldu, hâlâ bakir sayılırım. Çünkü penisimin karımın vajinasında kaldığı gerçek süreyi hesaplarsam; her seferinde 30 saniye sürüyor, haftada 1 kez seks yapıyoruz, ayda 4, yılda 48, 3 yılda 144 kez seks yaptık. Her seksimiz ortalama 30 saniye sürse, 3 yılda toplam 4320 saniye yani toplamda 3 yılda 72 dakika seks yapmış olduk. Rezalet bir durum, çok utanç duyuyorum, kendimi başarısız hissediyorum, aşağılık duyguları içindeyim. Ne olur bana yardım edin!"
VAJİNA İÇİNDE YAPILAN MASTÜRBASYON…
Erken boşalmaya, "istemsiz ve denetimsiz boşalma", "gelişmemiş ve olgunlaşmamış boşalma" adını vermek daha doğru olur. Erken boşalmadan muzdarip olan erkekler, istemedikleri halde, gençliklerindeki mastürbasyon düzenini sürdürürler. Mastürbasyonla öğrendikleri hızlı boşalmayı, partner ilişkilerine de taşırlar. Bu erkeklerin gençken amaçları boşalmanın hazzına bir an önce ulaşmak, daha fazla haz almak için daha fazla boşalmak ve skor yapmak; penise mümkün olduğu kadar çabuk ve yoğun sürtünme uygulayarak hemen boşalmaktır… Daha sonraki partner ilişkilerinde de, cinsel birleşme sırasında bu erkeklerin bilinçdışından şöyle bir mesaj gelir: "Hey penis, hadi dünyanın en hızlı oyununu tekrar oynayalım, bir an önce içeri girelim, boşalalım, keyfimize bakalım!" Çünkü bilinçdışı zihin için alışkanlıklar güvenlidir ve tekrar edilmelidir. Öte yandan, mastürbasyonun gerçekten bir oyun olarak kullanıldığı bir dönem de vardır. Doğan, yaşadığı bu dönemi şöyle anlatmıştı: "Mastürbasyonu mu sordunuz, Cem bey? Elbette hatırlıyorum. İlk gençlik yıllarımda arkadaşlarla aramızda seks yarışmaları düzenlerdik. 5 erkek porno izlemeye başlar, televizyonun karşısında topluca mastürbasyon yapardık. İlk boşalan seks yarışını kazanırdı. Şimdi 30 yaşındayım ve birinciliği hâlâ kimseye kaptırmıyorum. Ama bir tuhaflık var, birinci olduğum halde partnerim memnun değil. Aslında kazanmış değil, kaybetmiş oluyorum, öyle değil mi?" Bu durumdaki bir erkek için, en tatlı anlar, hazzını yaşamadan hızlıca olup biter ama hiç değilse boşalmanın garanti olduğu bir gerçektir. Erkekler, kadınlardan fazla boşalma olanağına sahiptir. Fakat bu boşalma bir nevi "vajina içinde yapılan mastürbasyon"a benzer ve her şey şipşak olup bitiverir, tıpkı Doğan'ın söylediği gibi: "En azından vajinaya girebiliyorum, 1 dakika dayanabiliyorum. İki ay kadar önce, ilk defa eşimi aldattım, başka bir kadınla denemek ve aynı rezilliği yaşayıp yaşamayacağımı test etmek istedim. Oya süper bir kadındı, tabii yine 1 dakika içinde boşaldım, seks bitince Oya bana; 'Benimle alay mı ediyorsun? Yani, hepsi bu kadar mı? Senin gibi bir erkekten hiç beklemezdim, sen de mi şipşakçısın?' diyerek, kahkahayla gülmeye başladı ve arkasını dönüp banyoya gitti…" Doğan, "Şipşakçı" kelimesinden çok fazla etkilemişti, birdenbire gözleri doldu ve şöyle dedi: "Cem bey, bu durum erkekliğimi elimden aldı. Zamanla seksten soğudum. Artık kadınları arzulamıyorum, görev olarak seks yapmaya kendimi zorladığımda ise sertleşmekte zorluk çekiyorum. Bittim ben, çok yorgunum…"
ERKEN BOŞALMANIN TEDAVİSİ…
Erken boşalmanın 12 tipi ve birçok tedavisi vardır ama zevkli bir yönü yoktur. Herkesin bildiği klasik tedavi yöntemi, uyuşturucu kremler ve spreyler veya yağlardır. Bunları kullanmanın amacı, penis başının duyarlılığını azaltıp boşalmayı geciktirmektir. Bunu deneyen Doğan şöyle anlatmıştı: "Cem bey dün gece erken boşalma için bir arkadaşımın önerisine uyarak uyuşturucu sprey kullandım ama işe yaramadı, hatta Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldum. Penisim sertleşir sertleşmez spreyi sıktım, hemen vajinaya girdim ama hem bir şey hissedemez oldum; hem sertliğimi kaybettim hem de başlar başlamaz hemen boşaldım!" Penisi uyuşturmaya yönelik bir tedavi çözüm yolu olamaz, çünkü mesele çoğu zaman penisle ilgili değildir. Mesele sekste yaşananlarla ilgili zihinden geçen düşünceler ve güvenli olan alışkanlıkların tekrar edilme zorlantısıdır. Erken boşalmayı önleyici olarak bilinen tedbirlerden biri de, duyarlılığı körletmek ve boşalmayı geciktirmek için kalın ve üst üste prezervatif kullanılmasıdır. Bu yöntemi de uygulayan Doğan şunları anlatmıştı: "Cem bey denemediğim şey kalmadı. Üst üste 4 tane prezervatif taktım, görseniz penise kurşun bile işlemezdi doğrusu…" Penisin bir zırh gibi üst üste prezervatifle kaplanması da işe yaramaz, çünkü boşalma emri beyinden gelir ve boşalma refleks olarak yani kendiliğinden başlar. Doğan internette rastladığı ve eskiden Çinlilerin uyguladıkları bir tekniği daha uygulamıştı. Bu teknikte, penisin sertleşmesi başladıktan sonra kadın, penise kesinlikle dokunmadan erkeğin yumurtalıklarını dikkatlice kavrar. Sonra da yumurtalıkları bir araba direksiyonu gibi kullanarak yavaş yavaş erkeği istediği amaca ulaştırır. Eğer erkek boşalma belirtileri gösterirse, kadın yumurtalıkları hafifçe aşağıya doğru çeker. Boşalma tehlikesi geçtikten sonra, kadın yumurtalıkları yine serbest bırakır ve erkek kalça hareketlerini sürdürür. Doğan bu tekniği uygularken olup biteni şöyle anlatmıştı: "İnternete okuduklarım önce bana sadistik mazoşistik bir eylem gibi gelse de boşalmamı kontrol etmeye kesinlikle kararlıydım. Bu yüzden eşimi bunları yapmaya ikna ettim. Denedik ama yine erken boşaldım, anlayacağınız ne yaptıysam olmadı…" Erken boşalma sorununun çözümü konusunda umutsuz olan Doğan, cinsel terapi ile erken boşalma sorununun üstesinden geldi ve şunları söyledi: "Cinsel terapi gerçekten işe yaradı. 30 dakika kendimi tutabildim, eşim ilişkimiz başladığından bu yana ilk kez normal yoldan boşaldı ve tatmin oldu. Ben de tatmin oldum. Seksin böylesine güzel olabileceğini hiç bilmiyordum!"